KPOP Virüsü: Daha Ne Kadar Yayılacak?

 KPOP... Ne kadar nefret edebileceğiniz şeyler yapsa da, başta sizi "Ne tür bir zırvalıktır bu?" diye düşünmeye sevk etse de bir süre sonra bütün basitliğine, yüzeyselliğine, saçmalığına ve yapmacıklığına rağmen şirinliğe bulanmış karizması, farklı havası ve renklerinin karşı konulmazlığı sizi içine çekebilecek ve bütün ruhunuza yayılabilecek tuhaf hastalık. Sonunda "idolümün elinden zehir olsa içerim" modunda çöllere düşmüş Mecnun misali dolanıp Ferhat gibi dağları delmenize (ya da sizin durumunuzda Türkiye-Kore hattı metro çalışmalarının temelini atmanıza) neden olabilecek kadar etkili hem de. Peki bu yakalananın daha da çok pençesine düşmek istediği hastalık daha ne kadar salgın olarak kalacak?

 Genellikle başta kdramalarla insana çarpan Hallyu Dalgasının artık popüler kültür dünyasının uluslararası güçlerinden biri olduğu yadsınamaz bir gerçek. Ki bu dalgayı daha da ileriye taşıyan en büyük kuvvetlerden biri de kpop. Hatırlarım ilk kpop dinlemeye başladığım zaman (neredeyse 3 yıl öncesi) bilinen sadece birkaç grup vardı hem de sadece birkaç kişi tarafından. Bir atom ile evrenin benzerliği olayını buraya uyarlarsak dünya genelinde özellikle Batı kesiminde durumun çok da farklı olduğunu zannetmiyorum. Ama sonra ne olduysa oldu (bu sürece en azından yeppudaa'da katkım oldu sanırım XD) ve kpopseverler bakteri gibi türedi. Etraf "Ohhh, ....-ah ne kadar sekşiiiii/tatlıııııı/karizmatiiiiik..." yazısının yanına ağlayan, zırlayan, gözleri parlayan ya da bayılıp düşen smileyler koyan fanlarla doldu (Dalga geçmek için söylemiyorum. Tamam biraz dalga geçiyor da olabilirim ama aynı haltı ben de yediğimden hepimizle dalga geçiyorum burada.). Yıllar yılı Batı dünyasında parlak bir çıkış yapmayı uman ve bazı pek de başarılı sayılmayacak denemeler (bknz. Boa ve Se7en) yapmış olan kpop piyasası da olayı körükledi tabi. Yurt dışında düzenlenen ve gayet de ilgi gören fanmeetingler ile konserler, uluslararası fanlara ulaşmak için youtube ve google'la yapılan anlaşmalar, buna bağlı olarak online yayınlanan konserler, ödül törenleri... Peki bu iş daha ne kadar sürecek?

 Öncelikle şunu söylemeliyim: Kpop bütün dünyayı sallıyormuş gibi görünüyor gözüme, çünkü benimkini sallıyor. Oysa sonuçta ben dinlemeye başlamadan önce de oradaydı ve şu anda onsuz ne yapardım diye düşünsem de o zamanlar çok da büyük bir eksikliğini hissetmiyordum. Yani dışarıdan bakıldığında durumun zannettiğimiz kadar aydınlık olduğunu, kpopun bütün dünyayı ele geçirdiğini falan zannetmiyorum. Zaten şöyle bir şey var: Uluslararası fandomlar sosyal medyada bir araya geliyor ve her ne kadar sosyal medya çağımızın en büyük gücü olursa olsun ufacık bir hilesi var: İstersen aynı anda 10 kişi olabilirsin. Kpop dünyası da bu durumu destekliyor zaten, yoksa neden yoksa neden yaptıkları uluslararası anketlerde bir kişinin sınırsız oy hakkı olsun? Amaç sahip oldukları fan sayısını kalabalık göstermekten başka bir şey değil bence. Basit bir örnek daha vereyim: Bir süre önce izlediğim bir SHINee programında (Weekly Idol) SHINee'nin uluslararası bir grup olmasından bahsediyorlardı. Bununla ilgili hazırlanan tanıtım filminde ekrandan birçok ülkenin bayrağı geçti bir ara. Videonun altındaki yorumların büyük çoğunluğunda bayraklar SHINee'nin ziyaret ettiği ülkeler olarak değerlendirilmişti ve yorumları yazan kişiler bundan açıkça etkilenmişti, çünkü bayraklar geçerken SHINee'nin yurt dışı fan meetinglerinden ve konserlerinden bahsediyorlardı. Oysa hayır, hiç de öyle değil. Nereden mi biliyorum? Çünkü bayrakların arasında bizimki de vardı. Ne yani, SHINee üyeleri macera olsun diye kaçak olarak Türkiye'ye geldi, sonra da geri dönüp "Hehehe zamanında yaramazlık yapıp Ege kıyılarında muza binmiştik ama şimdi cici çocuklar olarak fanlarımıza yalan söyleyemeyiz, o yüzden gittiğimiz ülkelerin arasına Türkiye'yi de sıkıştırıverin" mi dedi? Sanmıyorum. Tabi bunda yayın ekibinin ya da SHINee'nin bir suçu yok, çünkü onlar sadece fana sahip oldukları ülkeleri belirtmek için koymuştur o bayrakları. Ama demek istediğim kpop piyasası bazı şeylerin ucunu açık bırakıp böyle yanlış anlaşılmaları destekliyor ve kendini olduğundan daha büyük göstermeye çalışıyor.

 Gene de bu tarz ufak tefek şeyler kpopun uluslararası platformdaki ilerleyişini koca bir yalan haline getirmez çünkü gerçeğin ta kendisi. Bunun en büyük kanıtlarından biri SMTown konserleri. Tamam, gerçekten takıntılı olan ve gruplarını nereye gitseler takip eden bir Uzakdoğulu fan ordusu (çoğunu Japon ve Taylandlılar oluşturuyor) bu konserleri de basmış ama bilet alıp "I love you Sujuuuuu!" diye bağıran sarışın insan sayısı da devasa boyutlarda (Bir de Key'e "üstünü çıkar Keeey!" diye bağıran bir fanboy görülmüş ama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.). Ya da Big Bang'in Amerika'daki çekimlerini adım adım takip edip içeriye sızmayı başaran ve geri kalan fanlara videolar gönderen Johnny'ye ne demeli? (Bu arada gerçek ismi nedir hiçbir fikrim yok XD).

 Peki bu durum daha ne kadar devam edebilir? Kpop bir gün gerçekten Amerikan popunun yerini alabilir mi? Yurt dışından müzik haberleri verdiğini zanneden kanallarımız "Kim Hyun Joong MAMA'da Suzy ile dans etti. Acaba aralarında bir aşk mı alevleniyor?" diye bir haber yapar mı? Ya da Boa 45 tırla ülkemize gelip, giderken de oturduğu klozetin parçalanmasını ister mi? Hmmm... Bana pek ihtimal dahilindeymiş gibi gelmiyor... En azından sonuncusu. Çünkü kpop ne kadar ilerlerse ilerlesin önünde bazı engeller var:

1. Dil Sorunu: İngilizce global dil olarak kabul edildi ve benimsendi, doğru. Artık kimse ne dediğini anlasın ya da anlamasın İngilizce bir şarkı duyduğunda yadırgamıyor. Ama Korece için aynısının yapılacağından şüpheliyim, hele kpop bile kendi diline çok sahip çıkmazken. Gerçi sahip çıksa bu kadar da ilerler miydi, tartışılır. Çünkü kendimden pay biçmek gerekirse kpopa ilk bulaştığım zamanlarda sadece İngilizce kısımları anlayabiliyor ve onlara eşlik edebiliyordum ve bu durum hoşuma gidiyordu. Şu anda oppalarıyla konuşma hayali kuran ya da izlediği kdramalar ve dinlediği müzikler sebebiyle dilin büyüsüne kapılanlar Korece öğreniyor olabilir. Ama bütün dünya? Zor, çok zor... Müziğin (ya da idollerin yüzlerinin) gücü bunu aşmaya yeter mi? Ben ne kadar beğenirsem beğeneyim kpop o kadar güçlü bir müziğe de sahip değil ne yazık ki (Yüzlere lafım yok ama XD).

2. Kültürel Fark: Aşılması dil sorunundan bile zor olanı. Biz sevdiğimiz için yaptıkları her şey sempatik geliyor ama burada uluslararası olmaktan bahsediyorsak mağarada yaşayanlar ya da kafasını kuma gömmüşler hariç herkes tarafından en azından isimce bilinmeyi kastediyoruz demektir. Oysa ben bütün dünyanın Kore kültüründen hoşlanıp bağrına basacağından şüpheliyim. Hele en büyük güç olduğu söylenen ve kendisininkinden başka her kültüre dünya üzerinde kapladığı alanın yüz ölçümünün küpü kadar bir ego ile yaklaşan Amerika'nın... Asla. Kpop biraz daha yükselirse bir sonraki South Park ya da Simpsons bölümünün ana dalga konusu olabilir. Gerçi o zaman cidden dünya gücü haline gelmiş olur.~haha

3. Sunum: Kpopun kendini sunum şekli Batı için biraz fazla... gayimsi. Gerçekten tanımlamak için daha uygun bir kelime yok. Jonas Brothers'ı skinny jean giyip bileklik takıyor diye gay olarak tanımlayan devasa bir kitlenin SHINee'yi görünce ne söyleyeceğini duymak isterdim. Gerçi duyuyorum da. Bakalım elimizde neler varmış?
"Kız mı bunlar?"
"Kesin gayler... Ciddiyim bak Nymphe gay bu herifler."
"Senden benden daha güzeller vallahi."
"Aha erkek pembe ceket giymiş. Hahaha erkekse neden pembe ceket giyiyor?" (Bu şahısla arkadaşlığımı bir çırpıda silip attım. Ön yargısını geçtim moda anlayışı yok :P)
 Bunlar şimdiye kadar duyduğum en cici ve kabul edilebilir yorumlardı. Gerisini paylaşmayacağım çünkü blogumun seviyesini düşürmek istemiyorum.
  Gene de yeni neslin zevkleri erkeklerde feminenliğe doğru kayıyor sanki. One Direction, Justin Bieber ya da geçende ww trend olması sayesinde kim olduğunu öğrendiğim ve tipini görünce zamane ergenlerinin büyük bir göz bozukluğu problemi yaşadığına karar verdiğim Cody Simpson pek de taş fırın erkeği sayılmaz. XD Ama bu hepsinin kız kılığına girince onlardan daha güzel olan erkekleri beğenecek olduğu anlamına da gelmez.

 Peki bu işi kotaracak gruplar yok mu? Bence yapsa yapsa Big Bang ve 2ne1 yapar ki şimdiden uluslararası platformda isimlerinden bahsettiriyorlar bile. Bunda YG'nin önceden Se7en sebebiyle Batı'da deneyim kazanmasının etkisi olmasının yanı sıra Big Bang'in aslında bir gruptan beklenen en büyük şeyi sunmasının da büyük katkısı var: Müzik. Diğer kpop gruplarının kötü müzik yaptığını söylemiyorum, sadece çoğu grupta diğer özellikler (sahne şovu, dans, yetenekler, karakterleri...) müziklerine göre daha ön planda olabiliyor oysa Big Bang bütün bu alanlara hakim olup hepsini dengede tutmayı beceriyor. Onlar moda ikonları, reklam starları, eğlence programlarının en başarılı konukları arasındalar, hepsinin kendine has karakteri var ve her biri bunu nasıl pazarlaması gerektiğini gayet iyi biliyor ama bütün bunların yanında hatta önünde onlar müzik yapıyorlar. Fanları "ayy ne kadar yakışıklııı" kalıbına tıkılıp kalmıyor sadece (kuşlar belli bir kesminin takılıp kaldığını söyledi, buradan bir VIP olarak onları kınıyorum), çünkü biliyorlar ki Big Bang sadece yüzlerinden ibaret değil, onlar müzik insanı. Bütün bunlar Big Bang'i hem kpopun hem de dünyanın en iyi gruplarından biri haline getiriyor (Öyle değiller diyenin alnını karışlarım~haha). Çünkü kpop piyasasının getirdiği bir zorunluluk olan her şeyi yapabilen eğlence sektörü insanı olmayı da genel olarak müzik piyasasının getirdiği zorunluluk olan kendi müziğini yapmayı da başarıyla kotarıyorlar.

 2ne1'nın da diğer kız gruplarıyla karşılaştırıldığında Batıya daha uygun bir havası ve kendine ait bir tarzı olduğu söylenebilir pekala. Onlar da tıpkı Big Bang gibi farklı bir yol takip ediyorlar diğer kız gruplarıyla karşılaştırıldığında. Ki zaten aldıkları ödüller ve zamanında MAMA'da Will.I.Am'in söyledikleri diğerlerinin çok önünde olduklarının ispatı XD

 Uzun lafın kısası ne kadar seversem seveyim Hallyu dalgasının ve kpopun bir saman alevinden farksız olduğunu düşünüyorum elimde olmadan. Gerçekten insanları etkilemek için büyük bir potansiyeli var ama bu potansiyel insanların ön yargılarını kırmaya yetmez sanki. Üstelik adı üstünde pop, yani ne kadar fırtınalar estirirse estirsin sönmeye mahkum bir şey. Bir süre daha yükselecek ve dünya çapında fan toplayacaktır ama sonra gene eski arenasına geri dönüp Japonya'yı fethetmeye Taylandlı fanları çıldırtmaya devam etmek zorunda kalabilir.

 Peki ya siz ne düşünüyorsunuz? Kpop bütün dünyayı ele geçirip yeni Michael Jacksonlar Madonnalar yaratabilir mi? Ya da günümüz tüketici gençliğinin elinde biraz daha oyuncak olup kendisi de onlarla oynadıktan sonra ülkesine geri yollanır mı?