22 Kasım 2012 Perşembe

Kim Sunggyu'nun Başka Bir Yanı: "Another Me"


 Bu ayın 19unda kpop perisi Infinite-Paradise albümündeki Sunggyu solosu "Because"u her dinlediğimde neden daha fazlası yok diye gözlerimin nemlenmesine dayanamayıp zavallı beni mutlu edecek bir hokus pokus yaptı: Sunggyu'nun ilk solo albümü "Another Me"yi çıkarmasını sağladı XD

 Öncelikle albümün isminden bahsedelim: "Another Me" (Başka Bir Ben) kulağa biraz romantik hatta klişe gibi gelse de bu albümle tamı tamına örtüşen bir isim. Çünkü bir idol olan ve buna bağlı olarak pop müzik yolunda yürüyen Sunggyu'nun başka bir yanını sunuyor bize: Rock müzikle olan bağlantısını. Inspritler (Infinite fanlarının ismi) bilir; Kim Sunggyu Woolim'le anlaşma imzalayıp idol olmaya karar vermeden önce yani predebut döneminde bir rock grubundaydı. Hatta rock müzik yolunda ilerleyebilmek için ailesine karşı gelerek Seul'e taşınmıştı lisedeyken. İşte Another Me bizi bu Sunggyu ile tanıştırıyor; indie-soft-rock ritmerine aşık, onların peşine takılıp her yere gidebilecek bir çocukla...

 6 track içeren albüm, Another Me isimli intro ile açılıyor. Piyano ile giriş yapan daha sonra da Sunggyu'nun sesi ve bazı enstrümanlarla zenginleşen Another Me aslında promosyon için seçilen parça 60 Seconds'ın arka plan müziğinden başka bir şey değil. Gene de albüm için çok iyi bir giriş; çünkü enstrümantal birleşimi gayet hoş bir etki bırakıyor kulakta ve en önemlisi Infinite'ten ziyade Sunggyu bu parça. 

 Aynı zamanda promosyon şarkısı olarak da seçilen 60 Seconds güçlü bir gitar rifine hafif melodilerin karıştırılmasıyla elde edilmiş bir alternatif rock parçası. Şarkı akustik bir tarzla güçlü bir rock eseri olmak arasında gidip geliyor, ama bu durum bir kaosa neden olmaktansa müzikal bir zenginlik sağlıyor. Sunggyu'nun duygu dolu sesi de müzikteki bu hareketliliği takip ederek parçayla çok iyi bir uyum yakalıyor. Bitmiş bir aşka olan özlem ve bunun yarattığı acı üzerine kurulu olan sözleri anlamanıza bile gerek yok, Sunggyu'nun vokali bunu size size hissettiriyor (gene de sözlere bakmak isteyenleri buraya alalım XD ). Infinite'in çoğu şarkısında parmağı olan Sweetune'na ait olan bu parçanın (aslında hiç onun tarzı değil bu arada) canlı performansını izlemek için sabırsızlanıyorum.

 3. track olan I Need You sözleriyle beni ele geçirmiş bir şarkı. 60 Seconds'la karşılaştırıldığında daha hafif olan I Need You bir alternatif rock balladı olarak adlandırılabilir sanırım. Gerek müziği gerekse sözleri olsun bana fena halde Nell'i hatırlatıyor ayrıca. Temelinde hafif bir elektro ritm var, son kısmındaki sözlerin yerleşimini ilk dinlediğimde aklıma gelen şey "Walking Trough The Memories"in son kısmı oldu... vs. Ki bu kötü bir şey değil, hem bir Nell hayranı hem de Sunggyu'nun sesini dinlemekten büyük zevk alan biri olarak Nell tarzıyla bu kadar uyum içinde olabilmesi beni memnun etti (dip not: Sunggyu da Nell hayranıdır :D )

 Bundan sonraki şarkı olan Only Tears Infiinitize albümünde yer alan bir Infinite şarkısı, aynı zamanda Sunggyu bu yazki konserleri esnasında solo olarak da söylemişti. Benim Infinitize albümünden favori şarkımdı, konser görüntülerinde Sunggyu versiyonunu duyduğumda da çok beğenmiştim, o yüzden albümde bir stüdyo kaydının bulunmasına gerçekten sevindim. Akustik version olduğundan sadece piyano ve Sunggyu'nun güzel sesinden oluşan parça zaten her parçası geçmişte kalmış aşklara duyulan özlem üzerine olan albümün en yavaş şarkısı. Akustik versiyon olduğu için Sunggyu yanınızda söylüyormuş gibi bir his uyandırıyor ayrıca, ki gayet hoş bir his bu.

 5. track olan Shine, albüm çıkmadan önce tanıtım amacıyla yayınlanan bir şarkı. Nell'in solisti Kim Jong Wan'ın elinden çıkma parça, bir elektro bass vuruşunu temel almasına rağmen bazı tekno ritmler, daha geri planda kalıp sadece ritme katkıda bulunmayı tercih eden davul vuruşu, nakaratta ortaya çıkıp rock havasını zirveye taşıyan elektro gitarı da bir araya getirip birkaç müzik tarzını birleştirmiş oluyor. Müzik basitleştiğinde Sunggyu'nun sesinin ön plana çıkması, müzik yükseldiğinde ise Sunggyu'nun sesinin biraz daha geri planda kalması şarkıya aslında yakalanması zor olan bir denge getiriyor. Bu geçişler arasında kullanılan köprüler biraz oyunbaz bir hava sergiliyor. Gene de parçada hafif bir aksama var sanki tam olarak neresinde olduğunu çözemediğim... Belki de Sunggyu idolü Kim Jong Hwan ile çalışırken heyecanlanmıştır :D Gene de bu zaten neresinde olduğunu bile bilemediğim ufacık aksama parçanın kalitesini düşürmüyor, Shine gerçekten dinlemeye değer bir şarkı.

 Albümün kapanış parçası olan 41 Days, I Need You ile beraber benim favori şarkım. Gene Nell'in bir üyesi olan Lee Jung Hoon'un elinden çıkma olan şarkı, albümdeki en deneysel parça. Aynı Shine gibi bir elektro-tekno havası var ama 41 Days'de bu tat daha güçlü, Shine'da olan rock ritmleri ise hissedilmeyecek kadar az. Başlangıcı biraz eski eskilerin elektro müziğine selam niteliğinde olan parça, tekno ritmindeki o yankı etkisiyle neredeyse büyüleyici bir şeye dönüşüyor. Sunggyu'nun duygusal ama güçlü vokali de bu yankı etkisine uyarak sürüklenip gidiyor sanki. İmgelemlerle süslü olan ve kpop şarkılarının aşka bakışıyla kesinlikle alakası olmayan sözlerinin ise Nell'in elinden çıkma olduğu belli. 41 Days kesinlikle benim dinlemek istediğim Sunggyu.

 "Another Me" gerek sözleri gerekse müziği olsun, kpop piyasasının bize sunduğu hiç de kpop olmayan bir albüm. Bütün şarkılar gayet iyi bir biçimde kompoze edilmiş, sözler kpop albümlerinin %83ünde rastlayamayacağınız kadar derin, bir tane bile yer doldurmak için konmuş bir şarkı yok. Tabi ki bütün albümlerde dans stüdyolarında dökülen ter, kayıt stüdyolarında geçirilen uykusuz saatler ve bu yoğun temponun yarattığı bir emek var; ama Sunggyu'nun Another Me'sinde bütün bunlara ek olarak ruh da var. Kpop piyasası çıkışlı albümlerin çoğu ne kadar iyi olurlarsa olsunlar ya da ben ne kadar seversem seveyim hep bu konudan muzdariptirler benim gözümde: İdoller onlar için yaratılan imajın içine hapsoldukları için kendi istedikleri müziği değil, onlardan yapmaları bekleneni yaparlar çoğu zaman. Bu da şarkılar ne kadar iyi olursa olsun, bir boşluk olmasına neden olur. Oysa bir açıdan Sunggyu'nun "başka bir ben" demesine rağmen tamamen gerçek, idol imajından sıyrılmış ve yapmak istediği müziği yapmış olan kendisini sunduğunu düşündüğüm Another Me albümünde bu yok. Dinlediğiniz şey Sunggyu'nun sesi değil sadece, aynı zamanda onun tarzı, onun müziği. Böyle bir duruma izin verdiği için Woolim'e teşekkürler, çoğu entertainment şirketi riski göze almazdı.

 Bunca laftan sonra son olarak söylemem gerekirse: Another Me'yi kesinlikle dinleyin. Nell sevenler hoşlanacaktır, Inspritler liderlerine bir kez daha hayran olacaktır. İki gruba da dahil olmayanlar ise... Gerçekten bir şey kaybetmezsiniz :D 
____________________________________________________
 Bu arada "Sololar!! Herkese sololar!!" kampanyasının yeni bir ayağı olarak B2ST'in Yoseob'u da solo çıkarıyor hem de grubun rapperı aynı zamanda söz yazarı ve bestecisi olan Junhyung tarafından yazılmış şarkılarla :D Harika bir haber değil mi? Ahhh, 2012'yi seviyorum (Bu arada beni heyecanlandıran kısım Yoseob'un solo çıkarması değil şarkıların Junhyung'a ait olması XD Yoseob'un solo çıkarması da çok iyi tabi ki, ama ne yapayım şarkı sözü yazan idollere sempatim var! )

 Bir de Daesung'a solo gelse... Ahhh bir de DaeDae'ye solo gelse!!! YG janım beni duyuyor musun? Daesung diyorum, solo diyorum, seni en sevdiğim şirketlikten reddedeceğim haberin olsun diyorum...Kime diyorum?!

16 Kasım 2012 Cuma

Kısa Kısa...

 Bu son 1-2 haftada kpopta o kadar çok comeback/debut vs. oldu ki, hepsi için bir yazı yazmaya kalksam... Hadi ama, hepiniz öyle bir şey yapmayacağımı biliyor olmalısınız XD O sebepten ben de ilgimi çekenlerden kısa kısa bahsettiğim bir yazı yazıp toptan hepsini aradan çıkartayım dedim yıh yıh~ (Bazı sözlüklerde "tembel" kelimesinin yanında Garfield'la beraber benim resmimin de olduğunu düşünmekteyim. )

 Boyfriend Aslında Badboy Olmayan Badboy İmajıyla Geri Döndü: Janus
 Boyfriend... Saçma isimlerle donatılmış kpopun bu konuda en güzide örneklerinden biri. Her neyse konumuz kpop gruplarının isim konusundaki yaratıcılıkları (!) değil zaten. Yaklaşık 1 hafta önce Boyfriend gotik bir imajla ve ilk full-length albümü Janus'la comeback yaparak tekrar hayranlarının karşısına çıktı.

 Klasik kpop "büyüdüyseniz siyahları çekin" formülüne uyarak, önceki cici çocuk hallerini bir kenara bırakıp daha karanlık bir imaj tercih eden Boyfriend'in bu comebackindeki en iyi şey koreografileri benim gözümde. Oldukça zarif ve elegant ve biraz da anlamlı (Janus iki yüzlü bir tanrıça, bir yanı daima gölgelerde, ve backdancerlar canlı performaslarda grubun gölgesi gibi vs. vs. ) bir koreografiye sahip Janus. Şarkıya gelince... Keman ve piyano temelli olan parça pek de fena sayılmaz. Açıkçası ben teaserı izlediğimde "badboy olmuşlar!Yaaaaay!!" demiştim (evet, badboy imajı daima beni cezbediyor...Gurur duymuyorum ama gerçek bu işte...) meğerse kızı üzdükleri için pişmanlarmış. Neden bilmiyorum ama bana fena halde ss501'ı hatırlattı bu arada. Koreografi, şarkı, sahneler... Love Ya titreşimleri hissediyorum MVyi izlerken XD

 Albümün geneline bakarsak... Bazı rock rifleri ile elektro dans ritmlerinin ağırlıklı olduğu bir albüm Janus. Benim dikkatimi çeken trackleri ise şunlar: Oldschool rock-müzikal tadındaki (neden mi müzikal? Üyeler kendi sololarını söylediklerinde ellerini arkalarında bağlayıp zıplayarak ve zikzaklar çizerek sahnede yarı yürüyüp yarı dans ettiklerini hayal edebiliyorum da ondan XD ) Excuse Me, Janus'ta uzun notasına takıldığımda bir Allahın kulu kim olduğunu söyleme zahmetine katlanmadığı için gene kendi imkanlarımla hangi üye olduğunu keşfetmek zorunda kaldığım Hyunseong'un solosu Trippin', romantik hissettiğim ama fazla drama da gelemeyeceğim anlarda dinlemek için aklımın bir köşesine yazdığım Go Back ve son olarak lider Donghyun'un solosu Listen. Bir özelliği yok bu şarkının sadece dinlerken beni gülümsetiyor hepsi bu :D

not: Bu aralar bana ne oldu bilmiyorum ama daha hafif müzikleri tercih eder, albümlerde orta tempolardaki oldschool parçaları favorim ilan eder oldum. Yaşlanıyor muyum ne? Sonbahar etkisi olduğuna inanmayı tercih ederim gerçi XD

FIESTAR "We Don't Stop Music" Diyor...
 ...Ama en azından müzikal karmaşalarına bir son vermeliler.

 Kpopta en sevdiğim şeylerden biri nedir, biliyor musunuz? Hayır, bebek yüzlerle onlarla taban tabana zıt karın kaslarının aynı bünyede birleşmeleri değil. Cık cık cık, sevgili okuyucu böyle düşünceleri hiç yakıştıramadım sana... Öhöm öhöm... Ne diyordum? Kpopta en sevdiğim şeylerden biri dışarıdan ne kadar hepsi aynı zırıltıymış gibi görünse de aslında birçok müzik türünden beslenen ender pop müzik türlerinden birisi olması. İyi bir kpop albümünde rock rifleri de duyabilirsiniz caz melodileri de; klasik müzik de vardır içinde 80ler disko da, oldschool hiphop da modern ritmler de, geleneksel göndermeler de, dubstep ve elektro da... Bu kadar çeşitli müziği bir arada barındırabilmesi gerçekten kpopun en çekici yanlarından biri ama bazen abartıp saçmalayabiliyorlar. Tıpkı dün rastladığım FIESTAR'ın "We Don't Stop" şarkısında olduğu gibi...

 Bu şarkıda ne ararsan var; 4 dakika içinde müzik aleminde tamamen alakasız bir tur attırıyor dinleyene resmen. Pop, rock, hiphop, ballad, elektro... Tek söyleyebileceğim şu: Bu şarkıyı hangi kafayla yaptınız yahu?!

Roh Ji Hoon "The Next Big Thing" mi? Eh, Belki Bir Sonraki Sefere...
 Cube Entertainment'ın yeni solo sanatçısı Roh Ji Hoon da bu ara piyasaya dalış yapanlardan, hem de gayet iddialı bir sloganla: "The Next Big Thing".  Tanıtım teaserındanı gördükten ve çapkın imajı yüzünden benden merak içeren bir "hmmm" kazanmıştı kendisi(Söyledim ya, badboy imajına kapılıveriyorum ben!). Ama MVsini izledikten sonra o kadar iddialı olması için uzuuun bir yolu olduğunu fark etmiş oldum.
 Öncelikle kpopta solo olarak başarı elde edip bir yerlere gelmek gerçekten zor. Yani bir düşününce kpop kapsamında solo olarak zirveye gelmiş kaç erkek idol var ki? Rain, Se7en...Başka hatırlayamıyorum bile şu anda. Bu yüzden bu alan bir açıdan doldurulması gereken büyük bir boşluk gibi görünürken bir açıdan da kpop grup odaklı olduğu için pek de ihtiyaç yokmuş imajı da yaratıyor. Bakalım R&B ve pop arasında dolanan albümü ve fena sayılmayacak sesi, idol standartlarına gayet uygun görüntüsüyle (ve badboy imajıyla) Roh Ji Hoon nerelere gelecek?

Bir Solo Debut Daha... Natthew

"Çekik gözlüyseniz kabulümüzsünüz" ilkesine bazen pek bağlı olan kpop bu hafta da Tayland asıllı Natthew'nun debutuna sahne oldu.

 Piyasada Çin ve Tayland asıllı idoller var ve bazıları gerçekten popüler (2PM'in Nickhun'u veee... Başka gerçekten ama gerçekten popüler olan yok sanırım. Amber, Fei falan var tabi ki ama onlar çok da ortalığı yıkıp geçiriyor sayılmaz Kore'de. Son dönemde EXO-M elemanları belki...). Ama Natthew hemşerisi Nickhun kadar tutar mı? Çıkış şarkısı She's Bad ve MVsi bana hayır dedirtiyor ama kpop fanları bazen beni fena halde şaşırtıyor, o yüzden bilemiyorum.

 Ki zaten Natthew'nun bu kadar ilgimi çekmesinin sebebi kendisi değil, çıkış şarkısına BEAST'in rapperı Junhyung'un eşlik ediyor oluşu. Junhyung daha kaç farklı kişinin şarkısında karşıma çıkmayı planlıyor bilmiyorum ama bu müzik prodüktörlüğü işine kendini fazlasıyla kaptırdığı bir gerçek :D

Bir de Yeni Bir Kız Grubu... The SeeYa
 Piyasa coştu derken gerçekten şaka yapmıyordum... İşte size CCM çıkışlı bir kız grubu daha: The See Ya! (saçma kpop grup isimleri vol. 283 )
 Genel olarak CCM kız grupları konusunda fena değildir en azından şarkı söyleyebilen birileri oluyor daima gruplarında. Bu açıdan The See Ya da istisna değil. Çıkış şarkıları olan Be With You hızlı bir ritmiyle hüzünlü hikayesi ve vokalleri çelişse de çok kötü bir şarkı sayılmaz yani. Üstelik Zico'nun kardeşi, Co-Ed'in subuniti olan SPEED'in lideri Taewoon da şarkıya rapiyle eşlik ediyor (evet, itiraf ediyorum şarkıyı onun için dinledim...Zico'nun kardeşinin sesini merak ediyordum ve Co-Ed dinleyeli üç asır falan oldu da yıh yıh~ ) ve şarkıyı daha da dinlenesi yapıyor. U go boy!!

 not: Bu arada Co-Ed'in SPEED ve 5Dolls olara parçalanmış olmasından hoşlanmıyorum. Kpoputa gördüğüm ilk karışık gruptu onlar ve Too Late şarkısını seviyordum ben... CCM... Hainsin...

C-Clown da Comeback Yaptı...
 Gelin gelin... Hepiniz aynı anda gelin ki hanginizi dinleyeceğimizi şaşırıp bilgisayar başında saatler harcayalım sonra da hiçbirinize gereken önemi vermeden unutup gidelim... Siz kaşınıyorsunuz, haberiniz olsun :P

 Evet ne diyordum? Müziklerinden ziyade Avusturalya'da büyümüş olan liderlerinin önce ismi (çocuğun sahne adı Rome millet...Rome yani...) sonra kibarlığı ve İngilizce verdiği röportajla ilgimi çeken (İngilizce konuşan Koreli idoller haawwwt!! :P ) C-Clown da bu hafta comeback yapan idol gruplardan... Açıkçası bundan önce sadece Solo isimli şarkılarını dinlemiş ve haklarında da fazla bilgi sahibi olmayan biri olarak yeni şarkıları "Far Away...Young Love"ı ve "arkadaşımın aşkısın" teması üzerine kurulu MVsini sevdim ben. Ama lütfen birisi bana hikayenin başrolündeki Kangjun'un esas kızla telefonda konuştuktan sonra arabasıyla gitmek yerine koşmaya başladığını ve sonra o arabanın yolun ortasına nereden çıkıp düştüğünü açıklasın! Hikayenin ilerleyişi gayet güzeldi neden o aksiyonu yaratmak zorundaydınız ki? Bazen çok tuhaf olabiliyorsunuz kpop MV yönetmenleri...

 not: Albümlerine ise sadece biraz önce indirdim ve bu yazıdan sonra dinleyeceğim yani diğer şarkılar nasıl bir fikrim yok... Önerisi olan ya da grup hakkında daha fazlasını bilen varsa lütfen yorum yazsın, C-Clown konusunda gayet cahilim çünkü XD

Spica Yeni Albümü İçin Teaser Yayınladı...
 Biliyorsunuz, bu sene en beğendiğim kız rookie grubu Spica ve ikinci mini albümleriyle geri dönüyorlar. Yani... Yaaaaaaay!!

 Ama teaserı ilk izlediğimde fena halde "Sistar-Alone" gördüm tıpkı sizin de fark edeceğiniz gibi. Gene de şarkıların benzeyeceğini düşünmüyorum ve sonuçta teaser ile MV çok farklı olabiliyor çoğu zaman. Yani bu yüzden... SPICA Fighting!!

"Başka Bir" Sunggyu İçin Geri Sayımdayım...
 Ve geldik bu hafta sonunu (teşekkürler saat farkı) heyecanla beklememe neden olan olaya: Infinite'in lideri Sunggyu solo çıkış yapıyor!
 Uzun zamandır solo çıkış yapmak gibi bir hayali olduğunu bildiğimiz Sunggyu sonunda şirketi Woolim Entertainment'ı artık zamanının geldiğine ikna etmiş olacak ki, kendisinin farklı bir yanını sunmak istediği isminden bile belli olan "Another Me" albümünü 19 Kasım'da piyasaya sürecek. Albümden önce tanıtım amacıyla yayınlanan Shine şarkısı ile soft rock semalarında dolanacağının sinyallerini veren Sunggyu bu şarkı sayesinde idollerinden Nell'in solisti ve bestecisi Kim Yong Hwan'la da çalışma imkanı bulmuş oldu. Onun adına gerçekten seviniyorum. Aslında kendi adıma daha da çok seviniyorum, uzun bir süre en takık olduğu Infinite şarkısı Sunggyu'nun solosu Because olan ve Sunggyu'nun sesini çok seven biri olarak albümü en az sahibinin görünmez gözlerini sevdiğim kadar seveceğimi düşünüyorum~hehehe

not: Bu arada Infinite-H'ın ne zaman debut yapacağını bilen var mı? Gelecek senenin başında diye biliyorum ama... O kadar bekletmeseler keşke Without You'nun stüdyo versiyonuna ve MVsine ihtiyacım var benim!
____________________________________________________________________
 Aslında daha tonlarca şey oldu, Dal Shabet geri döndü ve sanırım ödül aldı, Led Apple bugün yeni MVsini yayınladı, Park Jung Min geri döndü ve hayranlarına skandal sözü verdi (inanın bu kısmı ben de anlamadım allkpop öyle diyor) A-JAX da 2MYX MVsini yayınladı... Ama zaten 9 olaydan bahsetmişim, üstelik başlık da "Kısa kısa..." artık kimi kandırmaya çalışıyorsam... Yani bugünlük benden bu kadar! XD

14 Kasım 2012 Çarşamba

B1A4 Rüzgarda Yürümeye Çalışıyor...


...Ve bence başarıyor da.

 Geçen senenin en başarılı rookielerinden biri olan B1A4 ilk Japonca full-length albümü One'ı çıkardıktan hemen sonra kendi topraklarına geri döndü ve 3. mini albümünü kpop dinleyicisinin beğenisine sundu: In The Wind. Bu sene kpop alemi ne kadar çok koşturuyor değil mi? (SHINee'nin Japonya-Kore uçuşları benim bünyemde jet-flag yarattı. Big Bang olayına ise hiç girmeyeceğim, dün New York'tan Peru'ya gittiler GDnin tweetine göre...)

 In The Wind biri enstrümantal versiyon olmak üzere 8 trackten oluşan bir albüm. Kendisi B1A4'un genel tarzı sebebiyle dance-pop genresine dahil edilse de şarkılar romantik-orta tempo bir çizgide bu sebepten içinde bulunduğumuz mevsimle de (sizin oralarda hava nasıl bilemem ama ben hala Eylül sonbaharını yaşamaktayım burada) uyum içinde. Ayrıca bu albümdeki konseptle ilgili beni memnun eden bir şey daha var: Bilirsiniz, agyeo konseptiyle piyasaya dalış yapan kpop grupları büyüdüklerini göstermek istediklerinde siyahları çekip seksi badboy imajının kollarına atarlar kendilerini. Oysa B1A4 pastel tonların büyüsüne kapılarak daha romantik-centilmen bir imaj yaratmayı seçmiş. İyi de yapmış...

 Albüm kendisi ile aynı ismi taşıyan In The Wind introsu ile açılıyor: Rüzgarın uğultusu ve toprak bir patikada atılan adımların sesine önce akustik gitar ardından piyano eşlik ediyor, sonra keman ve elektro gitarın da işe dahil olmasıyla enstrümantal bir zenginlik elde edilmiş oluyor. Sadece 1 dakika süren In The Wind albümün içerdiği müziğin oldukça estetik ve vaat dolu bir özeti gibi aslında. Hüzünlü belki de biraz melankolik bir tadı var, sonbahar kokuyor sanki. Gerçekten hoş bir giriş ve benim albümdeki favorim.

 Bu cezbedici davetten sonra tanıtım için de seçilen şarkı olan Tried To Walk'a geliyoruz. Tried To Walk da tıpkı önceki Korece çıkışları "Baby I'm Sorry" gibi elektro bir upbeati temel alan bir şarkı. Genelde şarkıları lider Jinyoung'un yazdığını ve Japon albümü de dahil edilirse 3 albümdür bu şekilde upbeate yüklendiklerini düşünürsek artık bu durumu B1A4 tarzı olarak adlandırabiliriz sanırım. Ama Tried To Walk'un upbeati o kadar yüksek değil ve autotunea çok yüklenmemiş, bu da Baby I'm Sorry'nin düştüğü "üyelerin sesini bastırma" hatasına düşmesine engel oluyor. Zaten upbeatin etkisi ve elektro dans müziği havası parçanın geneline hakim olsa da akustik enstrümanlarla biraz yumuşatılmış. Tried To Walk'un en güzel bölümleri ise akustik gitar vuruşlarının arasında çıplak sesle söylüyormuş izlenimi yaratan Jinyoung girişi ve Baro'nun fısıltı tonunda başlayarak hızlanıp agresifleşen ilk rap solosu bence. Baro yavaş yavaş kendi rap stilini oluşturuyor ve B1A4'un yerini sağlamlaştırdıkça daha da fazlasını kazanmak için oynayabileceği bir as haline geliyor. Ayrıca Jinyoung'un söz yazma yeteneği de ilerlemiş; "zoom zoom roket gibi kalbim"den "senin olmadığın bir yolda tek başıma ayakta kalmaya çalışıyorum"a geçmişiz. Sonunda aşık oldun da Shakespeare'e bağlamayı mı öğrendin Jinyoung lider?~haha


 Gelelim Tried To Walk MVsine... Grubun rapperı olan Baro'yu "Hadi rapperlar MV baş rollüğüne!" kampanyasının yeni bir atağı olarak (Big Bang-Heaven'da GD esas oğlan, BEAST-Fiction'da Junhyung esas olan, SHINee-Amigo'da Minho esas oğlan... vs. vs.) MVnin baş rolünde görüyoruz ki bence de iyi bir tercih. Şarkının temasına da uygun olarak bir ayrılığı ve onun arkasından yaşanan kaybolmuşluğu/ayakta kalma çabasını hikayeleştiren MV, aydınlık pastel tonlar ile karanlık griler arasında gidip geliyor. Sinematografisi ve mekan seçimleri gerçekten çok iyi; özellikle stüdyolardan ziyade dış mekanlar (göl kenarı, Seul şehrinde olduğunu tahmin ettiğim mekanlar ve o kuru ağaçlarla bezeli patika gibi) çok şiirsel. Bir şekilde sevgiliyi, sahip olunan aşkı ve bununla ilgili anıları temsil eden masalsı bir havaya sahip olan bodrumun kız Baro'yu terk ettiğinde karanlık renklere bürünüp dağılması klasik olsa da hala etkileyici (bazı numaralar asla eskimiyor işte). Aynı zamanda aşkın yarattığı mutluluğu simgelemek için kullanılan gelincik ile ayrılığın simgesi olan tek bir yüzük de hikayenin takibini kolaylaştıran bir dokunuş olmuş. Kıyafet seçimlerini de beğendim ben, fazlasıyla kpop bir gardırop yaratmak yerine normal bir giyim tarzını kpoplaştırmayı seçmişler. Bir tek CNU'nun tüylü hırka-ceketi... Hmmm, olmamış sanki. XD Bir de Jinyoung'da da bir tuhaflık var. Normalde gayet hoştur o çocuk, ama Tried To Walk MVsinde bir enteresanlığı var hala çözemediğim.

 Bir de bazı BANAlar MVde en fazla sahnesi olanın Baro olmasından şikayetçi olmuşlar, diğer üyelerin da daha fazla görünmesi gerektiğini düşünüyorlarmış. B1A4 Tried To Walk MVsinde bir hikaye anlatmaya çalışıyor ve baş rolünde de Baro var. Yani ne bekliyordunuz ki? "Oppa"larınızı canlı performanslarda bol bol görürsünüz canlarım, MVnin havasını bozmayın lütfen.

 Tried To Walk bana fark ettirmeden içime işledi galiba, hakkında bu kadar gevezelik ettiğime göre XD Her neyse... Albümdeki 3. track "If..." Gene eski bir sevgilinin arkasından ağıt yakmalar üzerine olan bu şarkı içeriği ve Sandeul'un vokali sebebiyle ballad sınırlarına yaklaşsa da ritmi ve Baro'nun agresif rapi "dur bakalım orada" diyor ve orta/hızlı tempoda bir şarkı ortaya çıkmış oluyor. Tried To Walk'tan farklı olarak If'in temelinde upbeat yerine bir keman vuruşu kullanılmış. Ve Tried To Walk Baro hakimiyetinde bir şarkı olmasına rağmen If üyeler arasında daha dengeli bir dağılım göstermiş (Tried To Walk'da Gongchan'ın partı olmadığını düşünmüştüm ilk başta). Nakaratı da aklına dolanıveriyor insanın. Fena bir şarkı değil, gerçekten.

 Bundan sonraki şarkı başında Miss A'in Suzy'sinin ortalığı yıktığı ("...Artık sana inanmıyorum...Artık hiçbirine inanmıyorum dedim!..") "I Won't Do Bad Things". Albüm gittikçe yavaşlıyor ve yavaşlıyor sayın okuyucu. "I Won't Do Bad Things" albümde ballad kategorisini doldurmaya en yakın şarkı gibi görünse de cazımsı bir havası var; yani yapış yapış bir kpop balladı olmak için fazla "cool" XD İntroyu saymazsak albümü ilk dinlediğimde If tarafından ele geçirilmiş olan ben zaman geçtikçe gönlümün "I Won't Do Bad Things"e doğru kaydığını fark ettim.

 5 track olan "What Do You Want To Do" 7. track olan "In The Air" ile beraber albümün en pozitif şarkısı. 3 şarkıdır aşkın kötü yüzüyle karşı karşıya gelip acı içinde kıvranan B1A4 sonunda kız arkadaşlarını tekrar kazanmış ve kötü şeyler yapmayacaklarına ikna etmiş olmalılar ki, bu seferde heyecanla hazırlandıkları buluşmalarında ne yapmak istediklerini soruyorlar. Aradaki diyaloğun daha da şirin bir hava kattığı şarkı çok özel değil ama albümün havasını aydınlatması açısından iyi olmuş. Üstelik vıcık vıcık bir agyeosu da yok, buradan da bir yıldız alır benden XD

 Buluşmamızda ne yapmak isteyeceğimiz sorusuyla şımartıldıktan sonra (şu yazıyı bitireyim 92637862 maddelik bir liste vereceğim size çocuklar yıh yıh~ ) grubun lideri Jinyoung'un Brown Eyed Girls'ün Jea'sı eşliğinde söylediği solosuna geçiyoruz: "Be My Girl". Şarkı yavaş tempoda bir R&B bu yüzden "Ah, bunu Taeyang'dan dinleseydim..." dedirtti bana. Jinyoung da kötü bir iş çıkarmamış sadece şarkı çok fazla Taeyang/Jay Park oluyor bazen :D

 7. track albümün "let's paaaaaarty!" kontejyanına yerleşen In The Air. Benim gözümde albümün en zayıf halkası ama eğlenceli bir şarkı ve eminim ki BANAların "oh-oh-oh oh-oh-oh" diyerek tepinmelerine neden olacaktır.

 In The Wind albümü Tried To Walk'un enstrümantal versiyonu ile kapanıyor.

 Genel olarak albümü sevdim ben (bence en iyi B1A4 albümü). B1A4'un artık kendine has bir tarz oluşturmaya başladığını ve küçük ayrıntılarla olsa da kpop kurallarının dışına çıkıp alışıldık formülü izlemeyeceklerini gösterdiğinden belki de. Açıkçası Japonca albümleri hayal kırıklığıydı gözümde (tutabilmek için fazla jpop yapmışlar), o yüzden bu albümü daha da büyük bir sempatiyle karşılamış olabilirim XD Gene de... B1A4 Fighting!!
____________________________________________________________________
Not: Güya bu yazıyı dün gece temize çekip postalayacaktım ama twitter ve youtube'a daldım... Birisi twitter-youtube-tumblr üçlüsüne girmeme engel olmalı çünkü benim için Bermuda Şeytan Üçgeni'nden farkları yok. İçine düşünce çıkamıyorum!!

11 Kasım 2012 Pazar

Erken MAMA Söylemleri...

  Kpopun Oscarı olarak tanımlanabilecek Mnet Asya Müzik Ödülleri'ne (Mnet Asian Music Awards-MAMA) sadece 19 gün kaldı. Hazır oylamalar devam edip tonlarca fan savaşına sebep olurken ( Kpop fan savaşlarına hayır! ) aslında sadece 3 defa falan oy kullanma zahmetine katlanmış olan ben de şu olaya bir güzel burnumu sokup dereyi görmeden paçaları sıvayarak tahminlerimi ve isteklerimi yazayım, biraz da isteklerimle tahminlerimin uyuşmayacağını bildiğimden ondan bundan sinirimi çıkarayım dedim. Çok iyi etmişim değil mi? :P

 MAMA bu sene 20 kategoride ödül veriyor ve kpop fanlarının da her gün (en tutkulu fandom kazansın mantığı ki bence saçma...) oy kullanmasına olanak sağlıyor. Öncelikle söylemeliyim ki, herkesi büyük tartışmalara sürükleyen bu oylama öndeki grubun ödülü alacağının garantisi değil: Albüm satış oranları ve aslanlar gibi jurinin de (tamam, hiçbirini tanımıyorum ama gazeteciler müzik eleştirmenleri falan var işte XD ) ödülün kime gideceği konusunda büyük bir payı olacak. Yani bu sebeple sonradan kimse "biz oylamada birinciydik nasıl ödül başkasına gider? Böhüüüü..." moduna girmesin.
 İşte her kategori üzerine benim nacizane görüşlerim:

1. En İyi Çaylak (Kız)
Adaylar: AOA, Spica, Juniel, Ailee, Hello Venus
Benim Oyum: Spica
Şu andaki oylama birincisi: Juniel

 AOA, Spica, Juniel, Ailee ve Hello Venus'un aday olduğu bu dalda benim favorim ve oy attığım grup Spica. Çok parlamasalar da gerçekten iyi seslere ve güzel şarkılara sahip bir grup. Ne yazık ki an itibariyle kendileri listenin sonunda ve büyük ihtimalle de ödülü alamayacaklar. Ama şu anda oylamada başı çeken Juniel de indie-rock havası ve kitap okurken gayet iyi gidebilecek hafif şarkılarıyla ödülü alırsa (ki gayet yakın) çok üzülmem.
 Bu bölümle ilgili hayal kırıklığım ise Whoz That Girl şarkıları ile debut yaptıklarında neredeyse kalbimi çalmış olan EXID'in aday listesinde olmaması... AOA'dan çok çok daha iyiler.

2. En İyi Çaylak (Erkek)
Adaylar: EXO-K, B.A.P, Busker Busker, Ulala Season, John Park
Benim oyum: B.A.P.
Şu andaki oylama birincisi: EXO-K

 İşte bana "haksızlık" kelimesinin Korece'deki karşılığının MAMA olduğunu düşündüren kategori: En iyi erkek çaylak! Değerli okuyucum, birazdan bir kpop fanın patlamasına şahit olacaksın o yüzden koltuğuna sıkıca tutunup kemerini bağla.
 EXO-K mı?!! Aylarca debut yapacağız diye 99 tane teaser yayınlayıp "teaser" kelimesinin (İngilizcede "alay etmek" demek olan "tease" kelimesi kökenlidir) sözlük anlamının dibine vuran, sonra sadece tek bir tane mini albümcük çıkarıp aylardır SM konserleri ve etkinlikleri dışında bir şey yapmayan, müziklerinden başka takma isimleri başta olmak üzere herşeyleriyle gündemde olan EXO-K mı?!! Kardeşimin çok sevdiği bir sözü söylemek gerekirse: Dalga mı geçiyorsunuz adam mı seçiyorsunuz?!
 Öhöm öhöm... Ne diyordum? SM gücünün ve kendi inkar edilemez cazibelerinin de yarattığı (şükürler olsun ki benim üzerimde uzay boşluğunda yerçekimimin etkisi kadar etkisi var) fan ordusu sayesinde Busker Busker, B.A.P, John Park ve Ulala Season'ın da aday olduğu bu dalda EXO-K önde. Açıkçası fan yanım "Bİ EY Pİİİİ!!!" diye kendini yırtsa da başlarda Kore'de kazandıkları büyük başarı sebebiyle ödülün Busker Busker'a gideceğini düşünmüştüm. Ama grup MAMA'ya katılmayacağını açıklamış, kpop grupları da "ödül almadığım yere gitmem" mantığında olduklarından onların alacağını düşünmüyorum artık. Büyük ihtimalle tıpkı oylamada olduğu gibi EXO-K çaylak ödülünü havaya kaldıran grup olacaktır. Ama benim gözümde hak eden çıkış yaptıklarından beri bir an bile totosunun üstüne oturmayan ve gerçekten kendilerini genel kpop piyasasından ayıran birçok özelliğe sahip olan (kendi şarkılarını kendilerinin yazıp, koreografilerini kendilerinin hazırlamaları, oldukça sert bir imajla yola çıkmaları, güçlü rapperlarla vokalleri aynı grup içinde birleştirmiş olmaları... vb.) B.A.P bu ödülü EXO-K'dan daha çok hak ediyor. Bu yüzden her seferinde onlara oy verdim. Blonde Asian People umarım kazanırsın!! EXO'dan daha fazla albüm çıkardığın için senin albüm satışların daha fazla olmalı ve bu bağlamda... Yıh yıh, hala umudum var XD

not: Aslında EXO-K severim ben yani eskisi kadar büyük bir problemim yok kendileriyle. What is Love ve Two Moons severek dinlediğim şarkılar. Gene de iki şarkı bu ödülü hak ettikleri anlamına gelmiyor benim gözümde. SM gücü senden nefret ediyorum!

En İyi Kadın Sanatçı
 Adaylar: Boa, IU, Gain, Baek Ji Young, G.Na
Benim oyum: Gain
Şu anki oylama birincisi: Boa

 Ödülün sahibi Boa olacaktır büyük ihtimalle ama ben Only One şarkısından hoşlanmıyorum ve tabi ki son solo çıkışının konseptini gayet beğenmiş bir Gain hayranı olarak her seferinde ona oy atıyorum. Peki Boa kazanınca çok üzülecek miyim? Cıkss, pek sayılmaz XD

En İyi Erkek Sanatçı
 Adaylar: GDragon, PSY, K.Will, Se7en, JYP
Benim oyum: GDragon
Şu anki oylama birincisi: GDragon

 Sıralamadan önde olan GD bu yüzden söylenecek bir şey yok~haha 
 Aslında başlarda PSY tarafından GD'nin geçilebileceğini düşünmüştüm (Gangnam Style fenomeni) ama kpopseverlerin büyük çoğunluğu Gangnam Style'dan tiksinme noktasına geldiklerinden en azından oylamada artık şansı olduğunu düşünmüyorum. Albüm satışlarını da düşünürsek juri bir yamuk yapmadığı sürece GD "En İyi Erkek Sanatçı" ödülünü kucaklayıp Amerikan aksanlı Korecesiyle mükemmel bir konuşma yapacaktır bu sene Hongkong'da XD

En İyi Kız Grubu
 Adaylar: 2NE1, Girls Generation TTS, Sistar, Kara, T-ARA
Benim oyum: T-ARA
Şu anki oylama Birincisi: Sistar

 Neden kız gruplarında kazanmasını istediklerim hep liste sonu?! Her neyse ödül törenleriyle gerçekten anlaşamıyoruz sanırım.
 Sistar'ı çok sevmem ama aday oldukları Alone comebacki gerçekten bu senenin en iyi kız grubu performanslarından biriydi bu yüzden eğer kazanırlarsa hak ettiklerini düşüneceğim.Gerçi burası çok sık lider değiştiren bir kategori, sanırım hepsi bir kere zirveyi görecek XD Hem bir yerde SNSD'nin sub unitinden daha iyidir değil mi? Tamam şaka yaptım, gerek sözleri gerekse müziğinden hiç haz etmesem de Twinke Twinkle bana SNSD de şarkı söyleyebiliyormuş dedirten bir şarkı, o yüzden hakkını yemeyeceğim.

En İyi Erkek Grubu
 
Adaylar: Super Junior, Shinhwa, TVXQ, Big Bang, BEAST
Benim oyum: Big Bang (VIP kanı XD )
Şu anki oylama birincisi: Super Junior

 Fazla birşey söylemeye gerek yok, gerek albüm satışları (Sexy, Free&Single bu senenin en çok satan albümü) gerek ELFlerin desteği düşünüldüğünde Super Junior ödülü SM binasındaki koridora yerleştirecektir. Ben kişisel olarak Sexy, Free&Single'ın en kötü SJ comebacklerinden biri olduğunu düşünüyorum, ama alan razı satan razı olduğundan söyleyecek bir şey de bulamıyorum şu anda.
 Aslında bu kategoriyle ilgili beni mutlu eden şey şu oldu: Shinhwa da adaylar arasında ve oylamada Super Junior'ın hemen arkasında. Her ne kadar Venus muhteşem bir şarkı olmasa da Shinhwa kpopun efsane gruplarından biri, eğer ödül onlara giderse sizce de çok hoş bir jest olmaz mı?
not: Bir VIP olarak üzüntüden ölüyorum ama Big Bang'in hak etmesine rağmen bu ödülü alamayacağını hepimiz biliyoruz... Oysa benim gözümde bu senenin en heyecan verici comebacki Big Bang'inkiydi.

En İyi Global Kız Grubu
Adaylar: Kara, F(x), 2ne1, Girls Generation TTS, Wonder Girls
Benim oyum: 2ne1
Şu andaki oylama birincisi: KARA

 Bir arkadaşımın daha önce bu konuda yakındığımda da dediği gibi "Birileri şu adamlara kpopun evrensel olmadığını kendilerini kandırmaktan vazgeçmelerini söylesin!" Gerçekten de kpop her ne kadar ben ve bu yazıyı hala okumaya devam ettiğinize göre siz tarafından zevkle dinleniyor ve takip ediliyor olsa da global falan değil. Aslında bana bir zamanlar moda olan Brezilya dizilerini ya da Latin müziği furyasını hatırlatıyor. Eninde sonunda sönecek ve bütün kpopseverler eski müzik tarzlarına geri dönecek... (Ama asla ben ve Serdar Ortaç birlikteliği olmadı ve olmayacak, söylemeden geçemedim...)
 Gene de madem böyle bir kategori konmuş, uzun süre neden zirvede kaldığını bir türlü anlayamayacağım f(x) ve şu anda oylama birincisi olan KARA (gerçi Japonya açısından belki, orada KARA'nın ciddi bir hayran kitlesi var. Gene de sadece Japonya ne zamandır bütün globalliği temsil eder oldu ki? ) yerine geçen sene Amerika'da EMA'nın sahibi olan 2NE1 ya da en azından bütün bunlar arasından tek İngilizce şarkı çıkaran grup Wonder Girls ödülün sahibi olmalı. Benim gönlüm 2ne1'dan yana, ama bu alanda kim ödül alır gerçekten bilemiyorum. f(x) ve Girls Generation TTS hak etmiyor ama, onu söyleyebilirim.

En İyi Global Erkek Grubu

Adaylar: TVXQ, Super Junior, Big Bang, C.N.Blue, BEAST
Benim oyum: Big Bang
Şu andaki oylama birincisi: TVXQ

 Kategorinin saçmalığı konusundaki görüşlerim erkek kısmı için de geçerli. C.N.Blue'nun İngiltere'de, BEAST'in de Amerika'da konser verdiğinden aday olduğunu düşündüğüm bu kategoride ben ikisini de seviyor olsam da ne yazık ki şansları yok. TVXQ kpopun birçok ülke tarafından tanınmasında büyük etki sağlamış olan DBSK'nın bir parçası bu yüzden şu anda saygın Cassielerin oylarıyla liste başı olduğunu düşünüyorum. Ama kpop global olsa en kolay hayatta kalacak gruplardan biri olduğunu düşündüğüm Big Bang bu kategoride ödülü alması gereken gruptur benim için.

En İyi Düet Performansı
Adaylar: JYP&Gain (Somebody Else), Trouble Maker (Trouble Maker), Davinchi&T-ARA (We Were In Love) Skull&Haha (Busan Vacance), Huh Gak&Zia (I Need You)
Benim oyum: Trouble Maker
Şu andaki oylama birincisi: JYP-Gain (Someone Else)

 Aslında Hyuna&Hyunseung'un Trouble Maker'ının 2011'in sonuna ait bir şarkı olduğunu düşünürsek neden bu listede olduğunu tam olarak anlayamadım. Tabi ki bu onlara oy atmama engel değil XD Trouble Maker gerçekten büyük ilgi görmüş, kısa zamanda hit olmuş ve birçok ünlü tarafından da defalarca parodisi yapılmış bir kpop şarkısı, başarılı bir çıkıştı. Skull&Haha'nın Busan Vacance'sinin klibini izlerken eğleniyor ya da Huh Gak&Zia'nın I Need You'sunu dinlemekten hoşlanıyor olsam da bu ödülün Trouble Maker'a gitmesi gerektiğini düşünüyorum (Ve hayır, mevzunun Hyunseung ile alakası yok...O kadar biasçı bir insan mıyım ben sayın okuyucu? Tamam belki biraz olabilirim ama gene de mevzunun Hyunseung ile alakası yok XD )

not: Davichi ve T-ARA düeti olan We Were In Love da çok beğenilen ki bence de hiç fena olmayan bir şarkı olsa da içindeki rap kısmını o kadar gereksiz buluyorum ki, kazanmasını istemiyorum. Gerçekten neden o güzelim balladın içine o aşırı agresif bir tınıda ilerleyen rapi koydunuz ki? Bir şarkında rap olmazsa ölecek misin kpop? Hıı, ölecek misin?!

En İyi OST
Adaylar: Taeyeon (Missing You Like Crazy-The King To Hearts), Lee Jonghyun (My Love-Gentleman's Dignity), Seo In Guk&Jeong Eun Ji (All For You-Reply 1997) LYN (Back In The Time-Moon Embraces The Sun), Huh Gak (One Person-Big)
Benim oyum: Lee Jonghyun-My Love (Gentleman's Dignity) ve LYN-Back In Time (METS)
Şu andaki oylama birincisi: Taeyeon-Missing You Like Crazy (The King 2 Hearts)

 Bilenler bilir; ben çok kdrama insanı değilimdir, insanlar üç yüz defa izlememi söyledikten sonra birkaç bölüme bakar ve gerisini tahmin ettiğimden sıkılıp bırakırım çoğunu. Ama OSTler farklıdır, genelde kdramalar harika OSTlere sahip olduğundan hepsine mutlaka bir göz atar, hatta izleyeceğim dizilere de bunlara göre karar veririm (bknz. Key&Leeteuk Bravo'yu söyledi, ben History of Salaryman'i izledim XD ).
 Öncelikle adayların hepsinin idollerden seçildiği dikkatinizi çekti mi? Yani gerçekten en iyi OSTler bunlar mıydı yoksa insanların sevdikleri idole oy atabilmeleri için mi böyle yaptınız? MAMA MAMA MAMA... İsminin arasına bir de "P" harfi sıkıştırıp Mnet Asya Müzik Popülerlik Ödülleri olmaya ne dersin?
 Taeyeon'un büyük bir Soshi desteğiyle ayakta durduğunu düşünmüyorum aslında, çünkü SNSD fanı olmamasına rağmen Taeyeon'un sesini beğenen bir çok insan var. Ama OSTsi...fazla OST XD Bunun yanında LYN'in tarihi bir dramaya gayet uygun olan Back In Time'ı ya da Lee Jonghyun'un bir softrock balladı olan My Love'ı çok daha özel bence. Kalbim OST olarak LYN'inkinden yana ama C.N.Blue'dan en sevdiğim ses olan Jonghyun'a da kıyamıyorum, o yüzden ikisi için de oy kullandım XD

En İyi Müzik Videosu
Adaylar: GaIn (Bloom), Big Bang (Monster), Infinite (The Chaser), PSY (Gangnam Style), Naul (Memory Of the Wind)
Benim Oyum: Big Bang (Monster)
Şu andaki oylama birincisi: Gain (Bloom)
 Tamam, itiraf ediyorum: VIP kanım yüzünden Big Bang'e oy attım. Aslında benim bu sene en beğendiğim MV listede bile yok zaten: Nell'in The Day Before'u; basit, anlamlı ve insanın içini acıtacak kadar güzel.
 Gene de bence bu listedeki adayların hepsi çok güçlü: Gain'in Bloom'u bir genç kızın saflığı ve cinsellikle tanışmasını gayet estetik bir biçimde ortaya koymuştu, Big Bang'in Monster'ı şarkının sözleriyle beklenmedik (daha doğrusu tam da Big Bang'den beklenecek) bir şekilde bağ kuruyordu, Infinite'in Chaser'ı kafamda hala soru işaretleri bıraksa da gayet havalıydı, Gangnam Style zaten fenomen oldu, bu oylamada gördükten sonra izlediğim Naul'un Memory of Wind'ı ise çok iyi bir sinematografi ile oldukça dokunaklı bir öyküye sahip. Yani, cidden bence en zor kategorilerden birisi "en iyi müzik videosu" olmuş. Nell'in MVsini koysalardı hiç kasmazdım ama XD

En İyi Rap
Adaylar: Leesang (Someday), Epik High (Up), Mighty Mouth (Bad Boy), Verbal Jint (You Deserve Better), Dynamic Duo (Without You)
Benim oyum: Verbal Jint-You Deserve Better
Şu andaki oylama birincisi: Leesang-Someday

 Aslında bir Epik High hayranı olarak başka birilerine oy atmam yanlış belki...Ama Up hiç Epik High gelmiyor bana, seslerini tanımıyor olsam başka bir grubu dinlediğimi zannedeceğim neredeyse. Kötü bir şarkı diyemem, hatta coşmak ve eğlenmek için birebir (ki Epik High'ın 99 albümündeki amacı da bu) ama gene de...Hiç Epik High değil. Bu yüzden oyumu bir diğer favorim olan Verbal Jint'e veriyorum, her ne kadar kazanamayacağını bilsem de...

En İyi Grup Performansı
Adaylar: F.T.Island, Nell, C.N.Blue, Busker Busker, 10CM
Benim oyum: Nell
Şu andaki oylama birincisi: F.T.Island

 F.T.Island'ın birçok performansını "vay be" diyerek izliyor olsam da (Hongki sahnede kendini kaybediyor bazen XD ) hayatımın sonuna kadar dinlemeyi düşündüğüm nadir Koreli gruplardan biri olan Nell varken ona oy atamazdım değil mi? :D Ama F.T.Island da kazansa üzülmem çünkü gerçekten hak eden birine gitmiş olacak, bazı F.T.Island şarkılarının canlı performansı kayıt halinden daha iyi bile olabiliyor.

En İyi Dans Performansı-Solo
Adaylar: Boa, PSY, HyunA, Seo In Young, JYP
Benim oyum: PSY-Gangnam Style
Şu andaki oylama birincisi: Boa-Only One

 Aslında adaylıklar ilk açıklandığında PSY bu kategoriyi süpürür demiştim, sonuçta Gangnam Style'ın içinde bulunduğu durum malum. Ama kpopseverler bu şarkıdan o kadar bıkmış olmalı ki, hiçbir oylamada öne geçmesine izin vermiyorlar XD
 Gangnam Style'ın Only One'ın koreografisinden daha iyi olduğunu düşünmüyorum ama bir zamanlar Avatar filminin olduğu gibi protestolara bile malzeme olacak güce ulaşmışken en iyi dans performansı olarak değerlendirilmeyişini de saçma buluyorum. Ki bence her ne kadar Boa'nın Only One koreografisi (her seferinde farklı SM erkeğiyle sahnede döndükleri için her versiyonunu izledim sanırım XD ) gerçekten iyi olsa da, senenin en gereksiz koreografilerinden biriydi. Only One dans edilecek bir şarkı değil bana kalırsa, o şarkıyı tıpkı K.Will'in "Please Don't"u gibi sade bir sahnede Boa ayaklı bir mikrofonun başındayken dinlemek isterdim ben. Böylece o hafif ballad tadı, hoş melodisi R&B koreografisinin kalabalığı içinde kaybolmamış olurdu. SM sanatçıları hep dans etmek zorunda değilsiniz, gerçekten... Bazen tek spot ışığının gücünden bihaber yaşadığınızı düşünüyorum sırf bu halleriniz yüzünden.

En İyi Dans Performansı-Grup (Erkek)
Adaylar: SHINee, Super Junior, MBLAQ, Infinite, BEAST
Benim oyum: SHINee
Şu andaki oylama birincisi: SHINee

 Sherlock'u şarkı bazında düşündüğümde gerçekten hala haz etmiyorum ama koreografisi bu sene ortaya konmuş en iyi koreografiydi kesinlikle. Oldukça kompleksti, büyük bir enerji ve uyum gerektiriyordu, şarkının temasıyla uyuşuyordu ve bütün bunlar birleştiğinde dans açısından zaten iyi bir noktada olan SHINeeyi bir adım daha öteye taşımış oldu. Michael Jackson'ın koreograflarından biri tarafından hazırlanmış olan bu dans ödülü hak ediyor.

En İyi Dans Performansı-Grup (Kız)
Adaylar: MissA, Secret, f(x), Sistar, 4Minute
Benim oyum: MissA-Touch
Şu andaki oylama birincisi: MissA-Touch

 Bu kategoride ilk başta Electric Shock koreografisi ile f(x) liderdi, şükürler olsun ki oy kullananlar saçmalamaya bir son vermiş. Her ne kadar f(x)'i sevsem de yukarıdaki gruplar arasında bu ödüle en uzak olması gereken grup o. Electric Shock dansı...sadece olmamış.
 Aslında ben Secret'ın Poison'ı ile Sistar'ın Alone'unu da seviyorum çünkü fazlasıyla dişiller. Hatta Secret'ınkisi biraz fazla olduğunu için gayet eleştirilmişti ilk çıktığında, neredeyse yasaklanıyordu. Ama MissA'in Touch'ının müziğin ritmiyle uyumu çok iyi, o yüzden o kazanmalı.

En İyi Vokal Performansı-Solo
Adaylar: IU, K.Will, Baek Jiyoung, Huh Gak, Jonh Park
Benim oyum: K.Will-I Need You
Şu andaki oylama birincisi: IU-You&I

 Taze bir K.Will dinleyicisi olarak (son albümüyle beraber dinlemeye başladım) öncelikle kendisine özürlerimi sunuyorum, daha önce sesini ve yeteneğinin farkına varamadığım için. Aslında beynimin sinsi bir yanı IU hakkında son çıkan dedikoduların onun oylarının biraz gerilemesini sağlayıp K.Will'i öne geçireceği umuduyla yanıp tutuşuyor ama...Ahhhh ne kadar kötüyüm!! Ne yapayım, IU'yu sevmiyorum elimde değil...

En İyi Vokal Performans-Grup 
Adaylar: Davichi, 2AM, 4Men, Noel, Urban Zapaka
Benim oyum: 2AM-I Wonder If You Hurt Like Me
Şu andaki oylama birincisi: Davichi-Will Think of You

 Gayet kolay oldu benim için: Davichi'yi sevmiyorum, 2AM'i seviyorum, o zaman oylar 2AM'e!~haha Aslında Urban Zapaka'yı ve I Hate You şarkılarını gerçekten seviyorum ama kazanamayacaklarını biliyorum (oylamada son sıradalar, albüm satışları indie grubu oldukları için patlama yapmadı, MAMA jurisine de şu kadar güvenim yok) o yüzden bari Davichi yerine 2AM kazansın bari dedim XD

not: Davichi'yle problemim mi ne? Yok bir şey aslında sadece sevmiyorum o kadar...

Yılın Şarkısı
Adaylar: Yazamam çok fazlalar. Mnet'in sitesinden bakıverin :D
Benim oyum: Bu kategoriyi protesto ediyorum, her seferinde farklı şarkıya oy attım bu yüzden.
Şu andaki oylama birincisi: Super Junior - Sexy, Free&Single 

 İşte geldik bu seneki MAMA'nın süper düper mega saçma adaylıklarının olduğu daha doğrusu bazı şarkıların olmayışıyla benim bu halde olduğuna inandığım kategorisine: Yılın şarkısı! Şimdi lütfen bu işlerden anlayan aklı selim birisi neden aylar boyunca bir arkadaştan Kore'nin her yerinde bangır bangır çalındığını duyduğum, youtube'da izlenme rekorları kırıp ödül almış, allkill'in alasını yapmış, grubu sevmeyenler tarafından bile hayranlıkla dinlenmiş Big Bang'in Blue'su ile Fantastic Baby'sinin bu listede olmadığını açıklasın!! İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor mesela sırf kazanacak diye listede olmadıkları gibi... Bakın, benim gibi masum bir insanın aklına böyle haince düşünceler sokmayın sayın Mnet!
 Ahhhh, büyük ihtimalle Sexy, Free&Single ödülü alır, ama hak eder mi? İşte o tartışılır...

Yılın Sanatçısı
Adaylar: Gene çok fazla ve ben yazamayacak kadar tembelim XD
Benim oyum: Big Bang
Şu andaki oylama birincisi: Super Junior

 Sadece gülüyorum değerli okuyucu, sadece gülüyorum...
Listedeki sanatçıların hepsinin şarkılarına bir kerecik de olsa kulak kabartmış biri olarak, Super Junior'un bu sene "yılın sanatçısı" dalında ödül almaya çok yakın olmasını gerçekten saçma buluyorum. Listede 30 tane aday var ve Sexy, Free&Single gerek şarkı gerekse albüm olarak bu 30'un arasında en kötülerden biri benim için.
 Ama şöyle bir şey de var: Ben Big Bang'in müziğinden (en sevdiğim ve bu oylamada oy verdiğim grup olduğu için onun adını kullanıyorum) inanılmaz bir keyif alırken birkaç kişiye dinletip çok olumsuz yorumlar aldığım oldu (genel seviyor ama yıh yıh~). Bu bağlamda benim beğenmediğim bir albüm olan Sexy, Free&Single büyük bir güruhun zevkine hitap ediyor olabilir. Müzik çok kişisel bir alan o yüzden birisi "seviyorum işte" dediğinde eleştiremezsin. Ama bir yanım da biliyor ki, Super Junior'ın önde olmasının sebebi müziklerinin hitap ettiği bir kesim olması değil, onlar nasıl müzik yaparsa yapsın sırf atlarında imzaları var diye dinleyecek bir fandoma sahip olmaları. İşte Super Junior'ın ve daha bir çok grubun bu kadar desteklenmesinde beni rahatsız eden bu. Fan desteği tabi ki harika bir şeydir, o sanatçıyı senin hayatına kattıkları yüzünden belki de seni anlatabildiği için seni anlayabileceğini düşündüğünden sever bu yüzden bağlanır ve desteklersin, kimi zaman en yakınındakilerden daha yakın olur sana. Ama kayıtsız şartsız bir fan desteği... Bu tamamen saçmalık benim gözümde; çevremizdeki dostlarımızı bile kayıtsız şartsız kabul edemeyen, yeri geldiğinde eleştirip sonra da "dost acı söyler" sözünün arkasına sığınan bizler nasıl bir grup için bu hale gelebiliriz, neredeyse sağduyumuzu kaybedip müzik zevkimizi feda edebiliriz gerçekten anlayamıyorum.
Super Junior üzerinden gittiğim için büyük ihtimalle alınıp müdafaya girişen ELFler olacaktır: Lütfen yapmayın. Daha önce de çok sevdiğim bir grubun başlığı altında başıma geldi, gerçekten üzücü oluyor benim için. Zaten cümlelerimi dikkatle okursanız Suju'dan yola çıkmama rağmen genel konuştuğum fark edeceksiniz eminim.
 __________________________________________________________________
 Genel olarak oylamanın adaylıklarının berbat, bazı kategorilerin ise gereksiz olduğunu düşünüyorum. Gerçekten hak edenlerin aday bile olmadığı dallarda ödülün gerçekten hak edene gitmesini beklemeyiz sonuçta. Açıkçası aday listelerini hangi aklı selim hazırlamış fena halde gerçekten merak etmekteyim.

 Son birşey daha... Aranızda oy kullananlardan hiç oyların ülkelere göre dağılımına bakan oldu mu? Çin %49.1lik oranıyla oyların neredeyse yarısını göndermişken (ki bunda şaşılacak birşey yok, ödül töreni orada düzenlenecek) Kore sadece %6.5 oranında oy kullanmış. Yani uzun lafın kısası: Bu ödül töreni Korelilerin umrunda bile değil~haha Yani o yüzden twitter facebook gibi sosyal paylaşım ortamlarında bütün bunları piyasaya süren ülkenin bile takmadığı bir oylama yüzünden birbirinize girip sinir stres yapmayın e mi, canlarım? XD

   Toplumsal mesajlarımı da verdikten sonra... Gördüğünüz üzere MAMA gene benimle aynı fikirde olmayacak. Olsun, ben de bu sene Hong Kong'da düzenlenecek ve YGFamily falan orada olacağına göre (yaaaaaaaaay!!!) gayet harika bir showa dönüşecek olan ödül töreninin tadını çıkarırım :D Ahhh, çok heyecanlıyım acaba kimler sahneye çıkacak? Ben EXO diyorum ama hangi comebacklerin ön gösterimlerini izleme şansımız olacak? Gecenin en şıkı kim olacak? Kırmızı halıda neler zırvalanacak? Hangi gruplar kırmızı halıda İngilizcesini konuşturup hangileri Engrishleriyle bizi kahkahalara boğacak? Bu sene hangi çift sahnede öpüşüp Kore magazinine bomba gibi düşecek?! Çok heyecanlıyııııııım! (Öpücük konusunda değil tabi, MAMA konusunda...Gerçekten...)

5 Kasım 2012 Pazartesi

Bir Kpop Fanservice Olayı ve Fanlar Üzerindeki Etkisi: Bromance ve OTPler


 Kpop büyük ihtimalle dünya üzerinde fanservice olayının en yaygın olduğu müzik piyasası... İdoller fanlarını eğlendirmek için kendilerini saçma sapan fiziksel durumlara düşürmekten, bizim utanç içinde derinlerimize gömeceğimiz hikayeleri televizyon ekranında kameranın ta içine bakarak anlatmaktan ve bu yazımın ana materyali olacak olan grup üyeleri arasında romantik etkileşimler gösterip büyük ihtimalle çoğunluğu yaoi manyağı olan (İki erkek arasındaki aşkı fazla cinselliğe kaçmadan romantik açıdan anlatan mangaların genel adı) fangirlleri ve azımsanmayacak sayıda olan fanboyları çıldırtmaktan çekinmiyorlar.

 Peki nedir tam olarak bu bromance? Bromance İngilizce "brother" (erkek kardeş) ve "romance" (romantizm) sözcüklerinin birleşimiyle oluşan bir tanımlama. Yani basitçe Türkçeleştirmek gerekirse "iki erkek arasındaki romantik etkileşim" demek. Bizim için çok çok çok gay bir kavram olsa da Kpoptaki bromance olayının kültürel bir açısı da var aslında: Koreli erkekler bizim ülkemizdeki karşılaştıklarında birbirlerini yanaklarından öpmek yerine kafa tokuşturmayı tercih eden (asla anlayamayacağım şeylerden biri) erkeklerin “gay lan bunlar” (aradaki kelime için özürlerimi sunarım ama gerçekten öyle diyeceklerdir) şeklinde tanımlayacağı el ele tutuşmayı, gençler arasında birbirinin kucağına oturmayı yaygın bir şekilde yapıyorlar (en azından okuduğum bloglarda öyle yazıyor, dizilerde görülebilir ve Simon ile Martina öyle dedi XD ). Bu onlar için normal; sadece arkadaş oldukları anlamına geliyor, daha ötesi değil. Ama tabi ki her şeyin abartısını seven kpop bunu birkaç adım daha öteye taşıyor ve erkek gruplarının bazı üyeleri arasında romantik bir titreşim yaratarak fanları o ikiliyi OTP (one true pairing, “ideal çift” olarak çevirebiliriz sanırım) ilan edip onlar için gifler, macrolar ve videolar hazırlamaya hatta youtube’da onlar adına kanallar açmaya (mesela bir JongKeyTV vardır, 5 video falan izledikten sonra keşke evlenseler diye hayaller kurup düğünlerine çelenk göndermek istiyorsunuz~hahaha ), iki üyenin yan yana olduğu anların fotoğrafları üzerine “evet gerçekler işte” diye yorum yapmaya ve haklarında içinde bolca yaoi sosu içeren fan hikayeleri yazmaya yönlendiriyorlar. Sonra şikayet etseler de buna sebep olan  idollerin kendileri benden söylemesi…

 Sence gerçekliği var mıdır bu hareketlerin diye sorarsanız… Bence büyük çoğunluğu sadece fanservice. Tamam, kpopta kesinlikle homoseksüel olduğunu düşündüğüm idoller var; yani cidden bazılarının konuşurken ağzından gökkuşakları ve tek boynuzlu atlar fışkırıyor resmen. Ama OTP olarak adlandırılan ve desteklenenlerin büyük çoğunluğu gayet de heteroseksüel erkekler ve bütün bu bromance olayını sadece fanların hoşuna gidiyor diye ve biraz da dalga geçmek amacıyla (ki bu homoseksüel kesime saygısızlık olarak gördüğümden kesinlikle karşı olduğum bir tavır) devam ettiriyorlar.

 Muhteşem bir homoseksüel fobisine sahip olan Kore’nin bütün bu kpop bromancelerini nasıl anlayışla karşıladığını basitçe açıkladıktan (gene de ülkenin kpopla ilgilenmeyen kesiminin bundan nefret ettiğini düşünmekteyim) sonra kendi OTPlerime geçebilirim sanırım XD Cidden birilerinin dediğine göre (o kendini, twitterda yazdıklarımı okuma zahmetine katlananlar da onun kim olduğunu biliyor XD) şu Reply 1997’deki kızın Türkiye şubesi olarak sevdiğim birçok OTP var. Ben bir fangirlüm ne bekliyordunuz ki?~hahahaha Her neyse, işte en sevdiğim kpop bromanceleri:

Gerçek Oldukları Söylenegeliyor: EunHae (Eunhyuk ve Donghae-Super Junior)
Eunhyuk: Eunhae… gerçek.
(Bir Super Junior fan buluşmasından)

 Biliyorum Hyukkie, biliyorum… Sizin gerçek olduğunuzu ve düğününüzde sağdıcın olarak Yesung’un kaplumbağalarını kullanacağını biliyorum. Peki, sen beni davet etmezseniz ecelin olacağımı biliyor musun? :P

 Piyasadaki en esaslı olmazsa tanımı eksik bırakacak bromancelerden birisi Eunhae. SM gruplarında  kimi zaman aşk üçgeni-dörtgeni-beşgenine giden bir çiftlere ayrılma olayı vardır ama bunların içinde hiçbiri EunHae’yi sollayamaz. Genelde bu durum bazı Donghae fanlarını deli etse de (Bir Eunhyuksever olarak bana hiç koymuyor) çocuklar dur durak bilmeden bu fanservice’e devam ediyor ve insanı bir düşünceyle baş başa bırakıyorlar: Acaba gerçekten gerçek mi?
Birazcık +19: YaDong Çifti (Hoya ve Dongwoo-Infinite)
Dongwoo: İlk defa biriyle nehir kıyısında tavuk yiyor ve gün batımını izliyorum.
Hoya: Yah! Bana bu şekilde aşkını itiraf etmeye kalkma!
Dongwoo: Ben burada bir kızla olmak isterdim zaten!
(Infinite Sesame Player’dan)

 İnfinite’te birçok çift muhabbeti dönse ve genelin desteklediği OTP WooGyu olsa da benim favorim sonuna kadar YaDong kalacakmış gibi görünüyor XD

 Her şey Infinite’in Sesame Player’ında bu iki kafadarın diğerleri tarafından yurtta yalnız bırakılmalarıyla başladı. Bir anda We Got Married’in yeni bir versiyonu olan Rappers Got Married’ı çekmeye karar verdiler ve ramene Disney çizgi filmlerindeki sphagetti muamelesi yapıp aynı parçayı yiyerek bu adı hak ettiklerini kanıtladılar (Menajer ve o andaki “kımanhee”si~haha). İsimlerinin birleşimi olan Yadong (Hoya’nın “Ya”sı, Dongwoo’nun “Dong”u) cinsel içerikli yetişkin filmlerinin Korecedeki ismi de ( ve evet, “p” ile başlayan o malum sözcüğü yazmamak için 4 kelimelik bir açıklama yapma zahmetine katlandım)… Aynı zamanda beysbol demek ama o içinde Amerika’daki bir çekim, ödünç alınmış bir bilgisayar ve bir adet Big Bang maknaesi Seungri içeren bir hikaye XD (VIPz u know what u know what u know what what I meaaan meaaan LOL )

 Hoya ve Dongwoo beraberce diğerlerini ekerek, yalnız kaldıklarında da ne kadar yalnız olduklarından bahsedip dertlenerek insana gülmek için birçok sebep sunuyor. Normalde sakin ve uslu görünen (ki Inspritler bilir ki tamamen yalan sadece öyle görünüyor) Hoya tamamen çatlaklaşıp olmadık yerlerde olmadık şeyler söylüyor, aslında çatlak olması beklenen Dongwoo ise utangaç yeni gelin moduna giriyor. Bu da onları benim gözümde piyasadaki en tuhaf ve izlenesi bromance çiftlerinden biri yapıyor :D

Gerçekten Kardeş Gibiler: Choi Kardeşler (Se7en ve Big Bang T.O.P)
T.O.P: Se7en hyungun cildi… bebek poposu gibi… yumuşacık.
(Strong Heart YG Special)

 Aslında YG bu tarz fanservicelere burun kıvıracak bir şirkettir ama Se7en ve T.O.P’ın abi-kardeş ilişkisini o kadar çok seviyorum ki yazmadan edemedim :D Normalde yakından tanımayanlar için çok küül (Cartman çık kafamdan artık) olan Tabi Se7en’la beraberken birinden küçük olmanın tadını doyasıya çıkarıp aşırı eğlenceli bir şeye dönüşüyor (Gerçi TOP 2ne1TV’den de bildiğimiz üzere bu yaş olayını hiç takmıyor~haha). Bu Eunhae’ninki gibi hakkında tonlarca fanfiction yazılacak bir bromance değil tabi ki ama gene de… Choi Kardeşleri seviyorum!

Kalbimi Ağrıtan OTP: JongKey (Jonghyun ve Key-SHINee)
Jonghyun: Key-shii… Bunu sormak için uzun zamandır bekliyorum: Benimle evlenir misin? (Şekerden bilekliği Key’in bileğine takar)
Key: OMO! Ama benim zaten bir çocuğum var…
(Hello Baby 2. Sezon-SHINee)
  
 İşte önce düğünlerinde piyanist şantör olarak yer almama (Nikahına beni çağır biasıııım~) sonra da o acı dakikaları hatırlayarak bir köşkün bahçesinde dalga sesleri eşliğinde ipek mendile kan kusmama neden olacak çift: JongKey.

 JongKey büyük ihtimalle kpoptaki en meşhur ve en çok desteklenen OTPlerden biri. Yani youtube’daki bir çok SHINee videosunun altında “..ınca saniye: JONGKEY MOMENT” diye bir yoruma rastlayabilir, tumblr’da tura çıktığınızda bu ikisiyle ilgili zilyonlarca gif bulabilir, biraz yabancı SHINee fan hikayelerine baktığınızda mutlaka JongKey aşkını anlatan onlarcasına denk gelebilir, sonunda birbirlerine deliler gibi aşık olduklarına inanabilirsiniz. Hatta bu OTPnin gerçek olduğunu tutkuyla inanan öyle fanlar var ki Jonghyun’un eski sevgilisi Shin Se Kyung ile Key arasındaki benzerliklerin anlatıldığı ve psikolojik bir açıklama ile Jonghyun’un Shin Se Kyung’la sırf Key’e benzediği için çıktığının iddia edildiği bir videoya bile denk gelmiştim ben. İşte o an kpop fanlarının beni korkutmaya başladığı andır sayın okuyucu… Ama çok ikna ediciydi kerata, neredeyse ben de inanıyordum. Tabi neredeyse…

 Tabi artık JongKey Hello Baby günlerinde olduğu kadar meydanda değil ki bunun sebebi büyük ihtimalle Jonghyun twittera her girdiğinde ona tonlarca JongKey materyali gönderen SHINee fanları. Zavallı çocuğu korkuttular sanırım~haha Gene de KBS ikisini aynı programa koyup yabancı kızlarla buluşturdu (World Date senden şimdiden nefret ediyorum) bu sebeple JongKey anlarına yenileri eklenecektir ve bu OTP tekrar alevlenecektir XD

Forever Alone da Artık Together: Joonew (Lee Joon-MBLAQ ve Onew-SHINee)
 MC: Bir SHINee fanboyu sadece Onew’yu kameraya alıyordu. Sonradan Lee Joon olduğu ortaya çıktı (Weekly Idol’den konusunu hatırlayamadığım bir sıralama)

 Yıllar yılı yok 2Min’miş yok Jongkey’miş derken biricik dubu liderim Onew’yu sonsuza kadar yalnızlığa mahkum ettiniz! Daha da kötüsü bir tavuk parçasına layık gördünüz! (Onew’nun buna bir itirazı olmayacağı gerçeği tamamen konu dışı…) Ama o da sonunda bromanceini buldu: Bir başka grubun bir başka tuhaf insanı Lee Joon!

 Aslında bu pek de ortada olan bir bromance hikayesi değil ama benim en sevdiklerim arasında. Bir programda Lee Joon’un Onew çorapları giymesi, sonra Onew’nun biriyle bir buluşmada çift bisikletine bindiğini açıklayıp herkesin alt çenesinin yere düşmesini sağladıktan sonra bu kişinin Lee Joon olduğunu söylemesiyle bir Onew sangtae daha patlatması gibi aşırı romantik (!) anılara sahip. XD

 Başka gruplardan idollerin yakın arkadaş olması bende “aigooo kyeoptaaa!” modu yarattığı için Lee Joon-Onew arkadaşlığını da çok seviyorum. Keşke bir arada daha fazla görme şansımız olsa bu ikiliyi…

Not: MBLAQ fanlarının çoğu Lee Joon ile Mir OTPsini destekliyorlarmış. Umrumda değil. OnJoon ya da Joonew daha iyi bir OTP :P

Cool Rapper ve 4D Prince: JunSeung ( Junhyung ve Hyunseung-B2ST )
Junhyung: Hunseung daima pantolonlarını olması gerekenden daha aşağıda giyiyor. (Junhyung’un twitterından)

  Aslında B2ST OTPler konusunda tavan yapmış gruplardan biridir: 6 üye böl ikiye, al sana 3 adet bromance~hehe Dooseob (Doojoon+Yoseob) , Kiwoon (Kikwang+Dongwoon) ve benim favorim olan Junseung.

 Junseung’u sevmemin ve OTP ilan etmemin sebebi ne, hiçbir fikrim yok. İsimlerinin bir arada çok iyi gitmesi? Tumblr’da sürekli Junhyung’un Hyunseung’a baktığı resimler görmem? B2ST’i genel olarak çok sevmeme rağmen bu ikilinin favori üyelerim olması? Ya da Goo Hara’dan hoşlanmayıp ilişkilerini destekliyor gibi görünsem de içten içe Junhyung’la ayrılmalarını dilemem? İnanın ben de bilmiyorum ama öyle işte :D
ZiKyung (Zico ve Park Kyung – Block B )
Kyung: Biz yemeklerini bile paylaşan çok yakın arkadaşlarız. Zico-yah…Aaaa… (Bir kaşık dolusu yemeği Zico’nun ağzına tıkar)
Zico: İşte…hoşça kal (artıklarını Kyung’un tabağına koyar)
Kyung: Yedir bana…
Zico: İstemiyorum…
Kyung: Zico yedir bana, arkadaşız biz…(Zico cevap verme zahmetine bile katlanmadan kendine gelmesi için Kyung’a ufak bir tokat atar)
(MTV Match Up Block B Returns 1. Bölüm)

 Yukarıda yazıya dökünce biraz vahşi oldu ama aslında gayet sempatik bir andır~hahaha Kyung’un agyeosu ve Zico’nun “yeter artık” bakışı görülmeye değer :D

 ZiKyung aslında başta Kyung’un en büyük destekçisi olduğu OTP.~haha Ciddiyim, tıpkı Pyo’nun Taeil için fanboyluk yapması gibi (cidden o da annesini kaybetmiş ördek yavrusu gibi "kyeooo kyeoo Taeil hyung keoptaa" nidalarıyla sürekli Taeil'in peşinde), Kyung da Zico için fanboyluk yapıyor XD Zico ile Kyung debutlarından önce de yıllarca beraber eğitim almış, şarkılar yazmış hatta ufak bir pre-debut albümü çıkarmış çok yakın arkadaşlar. Yani bu tarz hareketleri fanservice için değil (gerçi Kyung faservice için doğmuş denebilir ama) kendilerini eğlendirmek için yapıyorlar büyük ihtimalle. Seviyorum bu iki kafadarın arkadaşlıklarını, çok eğlenceliler :D

Not: Ayrıca bu listede gerçek olması en imkansız OTPlerden biridir kendisi. Neden mi? Boş bulduğu her fırsatta güzel baldırlara takıntısından bahseden Zico’dan ve programlarda çekinmeden o malum olaydan sonra etkinlikleri iptal edilip boş kaldığında kızlarla içmeye gittiğini söyleyen Kyung’dan bahsediyoruz burada. Bu ikisi en fazla beraber gecelere akıp birbirlerine ekürilik yaparlar~hahaha (Ki bunu da yapıyor olmalılar…Buyurunuz siz karar veriniz buraya bakıp XD )

______________________________________________________
 Bu yazıyı yazmayı çoook uzun zamandır planlıyordum aslında ama toplum baskısına bir nanik yapmam ve tembelliğimi aşabilmem bayağı bir zamanımı aldı XD Bu tarzda şeylerin yanlış ya da çirkin olduğunu düşünebilirsiniz ama hatırlatmam gerek kendi kültürel perspektifinizden başka kültürleri yargılayamazsınız. “Bana ters bunlar” diyebilirsiniz, eh o zaman sizin tercihinizdir saygı duyarım. Benim gözümde bütün bunlar sadece bir fanservice o yüzden rahatlıkla gülebiliyorum hepsine…
 Son olarak bu videoyu da eklemezsem sanki mevzu tamamlanmazmış gibi düşünmekteyim. Jay Park'ın (ayh canım benim XD ) Kaliforniya'dayken bir grup arkadaşıyla beraber çektiği bromance videosu... Çok eğlencelidir her izlediğimde gülüyorum hala :D
 Tamamen alakasız not: Dolanırken uzun zamandır bakmayı ertelediğim AOA’nın geçen ay çıkan Get Out MVsine rastladım. O kızların acil tarafından C.N.Blue’nun kız versiyonu mu, yeni bir SNSD mi yoksa farklı bir açıdan T-ARA mı olduklarına karar vermeleri lazım. Ne karmaşadır o öyle? Bir SNSD şirinliği yap sonra ekrana Yonghwa bakışları at ardından elinde kılıçlarla Kill Bill rüzgarları estir… Enteresaaaaan...