23 Mayıs 2013 Perşembe

....

 Başlık yok, çünkü bu yazının bir konusu yok. Sadece... Öylesine...

 Son iki haftadır -geçen hafta bugün postaladığım yazı da sırf yazamamanın verdiği mide bulantısının saçma bir şekilde dışa kusumuydu çünkü- hiçbir şey yazamamanın, daha doğrusu başladığım her yazıyı taslakta yarım bırakmanın bunalımıyla debelenip gene de ortaya bir şey çıkaramıyorum. Neden? Kendimin de bu soruya bir cevabı yok aslında. Hala yeni çıkan albümleri dinliyor, olayları takip ediyor, her zamanki gibi bir grup idol için fangörllük yapıp gökkuşaklarıyla sarılmış bir biçimde bilgisayarımın başında asosyal asosyal otumaya devam ediyorum. Bu açıdan artık bu dünyadan sıkıldım, bırak beni haykırayım modunda olduğum da söylenemez. Ama gene de... Gene de bir şey yazasım yok işte. Daha da doğrusu başlıyorum başlamasına da bitirecek kudreti bulamıyorum sanki. Gaaaah ben de bilmiyorum. Bunalıma mı giriyorum acaba, ne dersin sayın okuyucu?

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Albüm Koleksiyonu: SHINee "The Misconceptions of You" ve "The Misconceptions of Me"

 Aslında uzunca süredir albüm paketleri hakkında bir yazı yazmıyordum ama bu akşam üzeri taaaaa 3 asır önce aldığım (tamam 3 asır olmadı ama benim sabırsız fangörl kalbim öyle hissetti XD ) The Misconceptions of Me albümüm geldi. Yani... YAAAAAAAAAYYYY!!!! Bu yüzden ben de sabahtan beri yaptığım Taslaktaki 254326 Konuya Bön Bön Bakıp Hiçbirini Yazamama Ritüeli'ni bir kenara bırakıp yeni bir sayfa açtım ve son çıkan iki SHINee albümü paketleri hakkında zırvalamaya karar verdim :D

Ön kapaklar....

7 Mayıs 2013 Salı

Kısa Kısa...

 Geçen ay ruhuma işlemiş kronik tembelliğimin kendini hiç çekinmeden ortalara sermesi ve dün de iki yeni albüm ve bir singlea birden merhaba dememiz sebebiyle (daha bir çok şey çıktı ama benim bahsedeceklerim sadece bunlar) atladığım, bahsetmek için gerekli enerjiyi devrelerimde bulamadığım ya da zaten yeni çıktığından sıcağı sıcağına olacak kısa bir albüm inceleme turu yapayım dedim. Ne iyi etmişim değil mi? :P

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Görmekten Memnun Kalacağım Bir Kabus: SHINee "The Misconceptions of Me"


 Evet, evet, gene geç bir SHINee yazısı... Ama eğri oturup doğru konuşalım; mevzu fangirllük olduğunda kimseye çaktırmamaya çalışıp fena halde çuvallayarak -bütün gün twitterda onlar hakkında konuşmamın önüme gelene "onlar benim bebeklerim *-*" dememin bu saklama çabama pek katkısı olmuyor, farkındayım- zirveye koyduğum SHINee hakkında ne zaman hemencecik bir yazı yazdım ki?~kkkkkk

 Nisan ayının 26sında çıkan ve Chapter 1.:The Misconceptions of You'nun ikinci kısmı olan Chapter 2.:The Misconceptions of Me tıpkı ilk albüm gibi 9 şarkı içeriyor. Hakkında yazdığım yazıya buradan ulaşabileceğiniz birinci kısmın aksine aksine ikinci bölüm daha karanlık bir havaya, daha doğaüstü bir temaya sahip denebilir basitçe bir karşılaştırma yapmak gerekirse. The Misconceptions of You geçmişe bir selam niteliğindeydi genel olarak oysa The Misconceptions of Me daha fütüristik bir çizgide dolanıyor. Bununla birlikte iki albümün de rüya teması çevresinde dönmesi, genel olarak orta tempodaki şarkılardan oluşması ve bol miktarda elektrorif kullanması ve tabi ki SHINee üyelerinin artık oturmaya başlamış genel vokal tarzları ortak nokta olarak kabul görebilir. Bu kısa karşılaştırmadan sonra yeni albümü daha yakından incelemeye başlayalım mı?

2 Mayıs 2013 Perşembe

Geçmişe Bir Bakış...


 Tamam, o kadar da geçmişe değil sadece geride bıraktığımız aya. Yani şu anda 2008-2010 arası kpopun altın çağıydı; nerede o eski Star Golden Bell, Oh My School gibi programlar; beybi feys SHINee'nin "noona nomu yepposo" deyip mutfakta kimchi yapan evde kalmışlara hayaller kurdurduğu, 2PM'in tshirtlerini caaaaart diye yırtarak genç kızlara ecel terleri döktürdüğü, Wonder Girls'ün kpopun incileri olduğu (hitlerdi millet kabul edelim), DBSK'nın Mirotic'le üç dilde ortalığı salladığı, Big Bang'in hala Big Bang denince akla gelen hitlerini patlattığı, sonlarına doğru MBLEASTin hayatımıza daldığı, Infinite'in "Dashi Dorowa" diyerek bir tilkinin peşinde koştuğu o muhteşem günler vs. vs. temalı bir yazı yazmayacağım. Gerçi bu cümleyi yazdıktan sonra o günlere olan özlemim kabarınca pek de fena bir fikir gibi gelmedi ya... Gözümdeki yaşları sileyim en iyisi... Neyse ne diyordum? Geçen Nisan ayında kpopla ilgili tek bir yazı bile yazmayıp zavallı blogumu tamamen başıboş bıraktığımdan içimde kalanları bir yazıda ortalığa döküvereyim dedim. Büyük ihtimalle çoğunu unutacağım (hele bu yazıya sırf uykum gelmediğinden gecenin köründe başladığımı düşünürsek) ama gene de yazma ihtiyacı duyup bir türlü beceremediğim tuhaf bir evredeyim, bu yüzden hevesim gene tuhaf bir yerlerime kaçmadan... Go go go let's go!!

Nisan'da Çıkışanlar...
Tomboy imajı ve seslerinin neye benzediğini anlamayı imkansız hale getiren bir autotune ile kpopa dalmış olan GI

 İşte itirafım geliyor: Nisan ayında yeni çıkış yapmış grupların hiçbirisini dikkat çekici bulmadım. Çoğunun şarkısını yarıda kestim, sonuna kadar dinlediklerimin de bir tanesini bile tekrar başa sarma ihtiyacı duymadım. Geçen sene de debut açısından yoğun bir yıldı, büyük ihtimalle benim aklımda daima kpoptaki rookie yılı olarak kalacak hatta. Evet, 2012'de tonlarca debut oldu ama bir şeyler vaat edenler de çıktı. Çoktan ilk on kpop grubum arasında sağlamca yerini kapmış olan B.A.P., başlarda gıcık olsam da yavaştan yavaştan ısındığım ve yeteneklerini görmeyi başardığım EXO (hep söylerim ve hep de söyleyeceğim: SM'de ilk defa rape yakın bir şeyler yapan birileri var~kkkkk ), Faher gibi bir ballad şarkısıyla çıkmanın asrın hatası olduğunu fark edip hemen çark ederek geçen sonbahar başı abartacak kadar fazla dinlediğim Wow'ı yapmış Cube'u gözümde biraz daha sevilesi bir mertebeye taşımış olan BTOB, pek kıymetleri bilinmese de benim en sevdiğim kız gruplarından olan SPICA... Oysa bu sene sadece Nisan ayında değil genel olarak ilk yarının büyük kısmında çıkan rookie grupların bir tanesi bile bana "bir mercek altına alalım bakalım" dedirtmedi. Belki de artık gençleri takip edemeyecek kadar yaşlanmışımdır, kimbilir?...

Bir de Geri Dönüşler Var Tabi...

 Kpop dediğin saç renklerindeki değişikliklere göre tarihleri saptanmaya çalışılan, teaserlarına çıldırılıp, MVleri için sabahlara kadar beklenilen comebackler olmadan olmaz ama değil mi? XD Debutlarda çektiğim yoksunluğun aksine geçen Nisan'da hakkında üç beş kelam etme isteği duyduğum comebackler oldu. Yehhu!

 İlk olarak sevgili Big Bang'in saygıdeğer lideri Gold&Diamonds boy GDragon'un dijital teklisi MichiGO'yla Nisan ayına merhaba demiştik. Eh belki de kötü başlangıçlar kötü sonuçlar doğuruyor sözü doğrudur, çünkü kendi adıma konuşmam gerekirse MichiGO'dan hiç hoşlanmadım ve bir zamanlar söylediğim "Big Bang tek bir la notasını şarkı diye önüme sürse 4 dakika boyunca dinler ve sanatta sadeliğin ve dinginliğin sözcüsü olmaya çalışmışlar şeklinde bir yorum yapıp gruba hayranlığımı dile getirirdim" tarzındaki sözlerimin hepsini bir bardak soğuk su eşliğinde geri yutmak zorunda kaldım. Tabi mesele şu ki Big Bang mevzu bahis olunca benim beklentiler Mars'a doğru konaklamaya gidip aşağı inmeyi reddediyor, bu yüzden bu şekilde gece kulübünde saat üç buçuktan sonra herkes "dünya dönüyor/ben de dönüyorum/ne ahenkliyiz değil mi panpa?" moduna girdiğinde dinlenecek bir parça yaptıklarında hayal kırıklığının dibine vuruyorum. Ayrıca arkasından gelen MVnin de tamamen anlayış kapasitemin dışında olması ya da şarkıda GDnin de söylediği gibi çıldırmaktan başka bir anlam ifade etmemesinin de olaya pek katkısı olmadığını eklememe gerek yok sanırım. Tek bir şarkıyla Big Bang'in tahtını sallayacağım falan yok, onlar tartışmasız kpopun kralları. Ama MichiGO için GDye söyleyeceğim şu: Olmamış be pweety boy!

 Bundan sonra hazır bahar da gelmişken K.Will mevsime gayet yakışan bir parçanın (Love Blossom) sempatik bir MVyle çıkış parçası olarak kullanıldığı 3. albümünün 2. kısmını yayınlayıp içimizi açtı. Aslında bu albümünün ilk kısmıyla dikkatimi çekmiş olan K.Will müzik dünyasında bulunma süresiyle karşılaştırıldığında oldukça yeni bir keşif benim için. Geç kaldığım için hala hafiften için sızlıyor aslında, çünkü sesinden çok hoşlanıyorum kendisinin. 7 şarkıdan oluşan albüm K.Will'in genel çizgisinin aksine çok da yavaş parçalar içermiyor, bu açıdan da tam bir bahar albümü. Ben çıkış parçası Love Blossom ile beraber Beenzino'nun eşlik ettiği gerçekten gezinti gibi bir şarkı olan Bon Voyage'i seviyorum. Ama albüm genel olarak çok dinlenesi, hala göz atmadıysanız geç olsa da tavsiye ederim.

Nisan ayında gelen bir başka bahar albümü daha Gain ile Hyunwoo'nun düet albümü Romantic Spring oldu. Aslında bu bir comeback sayılmaz ama ikisi de bilinen şarkıcılar olduğğundan burada olmasının kimseye de zararı olmaz XD Gain benim en sevdiğim kadın idol gibi bir şey olduğundan göz atmıştım albüme ama Hyunwoo ile Gain'in seslerinin uyumu hoşlandım o yüzden bir süre dinlemiştim. İsmini hak eden bir albüm; ağırlıklı olarak kullanılan akustik enstrümanların getirdiği hafif, romantik bir havası var ve yeni doğmuş, mutlu aşklar üzerine şarkıları...

 Bunların arasında çıkan Jay Park'ın pamuk şeker Joah'sı ile arkasından gelen "hard candy" Wellcome'ı; BTOB'ın bahara uygun pek bir sevilesi 2nd Confession'ı; C.N.Blue'nun Japonya'da çıkardığı Blind Love teklisi (ki C.N.Blue'nun Japonca şarkıları daima daha fazla rock oluyor) bir göz atılasılar arasında sayılabilir.

 Bir de Kore müzik dünyası için aslında Nisan ayının en büyük olaylarından biri olan (biliyorum, siz hala EXO comebacki bekliyordunuz ama o değil işte) bir tanesine de değinmeden olmaz: Cho Yong Pil 19. stüdyo albümü Hello ile geri döndü. Şimdi kim o yahu diyenler için: Efsane kelimesi var ya... İşte o Kore müzik dünyasında aynı zamanda Cho Yong Pil olarak da okunuyor XD Bir çok hite imza atmış olan sanatçının son albümüne bir göz atmanızı tşiddetle tavsiye ederim, sayın okuyucu.

 Son olarak Nisan ayında benim kalbimi dugeun dugeun attıran tek kpop olayı: SHINee geri döndü!! Bunun hakkında saatlerce gevezelik edebilirim -sanki çoktan yapmamışım gibi-, ama zaten albüm hakkında yazı yazacağımdan olayı burada bırakıp hala tuhaf şekilde devam eden heyecanımı sonraya saklıyorum~kkkkk 

Kpop Değil Ama... Benim Gözümde Nisan Ayının Zirvesi...

 Kesinlikle Zion T. albümü! Hakkında onca mızıldandığım, "vloglarda söyledin ama hala fol yok yumurta yok Cayoon" diye çemkirme seviyesine gelip bazen var olduğunu düşünmekten inanılmaz zevk aldığım hayali klasımı gene hayallerimde yerle bir ettiğim, sonra miktarın az olduğuna karar verip biraz daha mızıldanıp zırladığım albüm sonunda çıktı!! Bak, gene bir heyecan bastı beni, şarkılar kulağımda çalmaya başladı, içim bir fena oldu...

 Gördüğünüz üzere Zion T.nin Red Light albümü hakkında öyle aman şu enstrüman, aman bu müzik tarzı gibisinden yorumlar yapabilecek kadar aklımı başıma toplayamıyorum... Hala...  Çünkü albüm o kadar... o kadar çok... Yani demek istediğim... Dinleyin işte yahu! Ben de bu yazımı bitirdikten sonra elime dün ulaşmış kopyasını bir dosttan fikir çalarak yastığımın altına koyup huzurlu huzurlu uyuyayım~kkkkkk

Not: Bu arada hazır Amoeba sularına girmişken her ne kadar Mart ayının ikinci yarısına ait olsa da burada adı geçmezse büyük üzüntü duyacağım bir şeyden daha bahsedeyim: E-Sens geri döndü ve Supreme Team Thanks 4 Waiting adında yepisyeni bir single yayınladı! Benim başında öyle dediği için City Lights demekten hoşlandığım ama aslında gerçek ismi "Stay The Way You Are" olan çıkış şarkısının beati harika ve her dinlediğimde bana "Asıl biz size böyle bir şarkıyla döndüğünüz için teşekkür ederiz" dedirtiyor. Canımın içi Crush'ın eşliğinin de çilek üstündeki krema gibi olduğuna da değinmeden geçiştirmeyeyim işi... Şarkıyı merak edenler buraya tıklayarak çevirisine ulaşabilir.

Not2: Bir de Nisanda Geeks'in How About'ı çıktı haberiniz olsun... Hazır bu çevreye uğramışken ona da değinelim, belki gözden kaçıran olmuştur. ^^ (Ayrıca bu ay full albümleri de çıktı bu gece fark ettim, indirdim ama ne yazık ki henüz dinlemedim. Bir Geeks yazısı yazmayı düşünüyorum eğer yazarsam orada bahsederim albümden de...).

Nisanda Başladı Ama Mayısın Olayı Bu...

 Neden mi bahsediyorum? Kız gruplarının geri dönüşlerinden tabi. Nisan ayının son haftasında piyasanın 3 kız grubu comeback yaptı: 4Minute "Name is 4Minute" mini albümü ve "What's Your Name" çıkış parçasıyla, T-ARA N4 adı altında sub-unit olarak "Jeon Won Diary" ve aynı ismi taşıyan çıkış parçalarıyla son olarak Secret  "A Letter From Secret" albümü ve "Yoo Hoo" isimli şarkılarıyla... Henüz albümleri dinlemedim, çıkış parçalarından da sevdiğim bir tanesi yok. Secret'ın şirin tarzı pek bana göre değil, 4Minute'ün şirin ve seksi konsept arasında gidip gelişleri onları bildim bileli başımı döndürmüştür, T-ARA'nın ise şarkısınından pek hoşlanmadım. Gene de üçü arasında (aslında ikisi; T-ARA'nın Kore'de pek şansı yok artık) bir kapışma olacağından olaya değinmek istedim. Albümleri ise bu aralar dinleyeceğim, hoşuma giden bir şey olursa bir yerlerde kesin gevezelik ederim :D

 Son Olarak... Mayısın Getirecekleri...

 Öncelikle şu anda Mayıs ayının en çok beklediğim olayı: Lee Hyori geri dönüyor! 5. stüdyo albümü çıkaracak olan kpopun kraliçesi (evet Boa fanları kraliçe Lee Hyori... Key kapa çeneni, kraliçe Hyori dedim!)  henüz tam tarihi açıklamasa da ilk yarıda albümünü çıkaracaktır diye düşünmekte ve sabırsızlıkla beklemekteyim. Çünkü youtubeda bulabileceğiniz teaserlar yayınlandı bile. Evet teaserlar... Çünkü birden fazla var... Kraliçe geri dönüyor dedik ya... Bugün bir dostun (hadi isim verelim Gdrug XD) göndermesiyle Vouge çekimlerini izledim de... Özlemişim hatunu ne diyeyim...

 Bir de 2PM var tabi ki. Bu ayın 9unda üçüncü stüdyo albümleri Grown'u çıkaracak olan grup o kadar uzun bir ara verdi ki, artık hiç geri dönmeyeceklerini düşünme evresine girmek üzereydim. Açıkçası bunun 2PM'in batmak ya da çıkmak için olan tek şansı olduğunu düşünmekteyim, ki aynısı pek çok konuda fena halde çuvallamış olan JYP için de geçerli. Tanıtım gelirlerini yüksek tutmalarının (büyük şehirlerdeki bilboardlar... Tabi sen JYP'sin, büyük düşün!) bundan başka bir amacı olamaz her halde. Güzel bir comeback yapmaları ve o eski günlerine geri dönmeleri dileğiyle, çünkü her ne kadar yetenek açısından fakir bir grup olsalar da itiraf edelim, izlettiriyorlar kendilerini.

Eski günlerden bir MBLEAST gifi... Ahahaha MBLEASTi seviyorum :D

 Ayrıca ortalıkta bir Beast ve MBLAQ geri dönüşü söylentileri dolanıyor ki olsa değmeyin keyfime... Tarihleri resmi olarak açıklanmadı ama iki grubun da isimleri bazı listelerde var o yüzden umut dolu gözlerle bekliyorum kendilerini. Beast çoğu kişinin bildiği üzere benim en sevdiğim gruplardan biri o yüzden acil tarafından bir şeyler yaparlarsa çok memnun olacağım, bir önceki albümün neredeyse senesi geldi. MBLAQ ise... özledim yahu! Ne zamandır ortalıkta yoklar (müzik olarak), insan özlüyor agsfahgdshadsh

Tamamen kişisel zevklere dayanan ve zerre kadar müzikle alakası olmayan not: MBLAQ koordinoonası, makyözü artık bu işe kim burnunu sokuyorsa özel bir ricam olacak: G.O. bu comebackte de bıyıklı olsun XD Biz onu öyle seviyoruz~kkkkkk

 Ayrıca bir dedikodu daha... EXO comebacki diye ağlayanlara müjde (her gün tweetlineımda kendisiyle ilgili bi şey görüyorum, grupla alakam olmamasına rağmen ben stres yapmaya başladım olduğum yerde), Mayıs ayında EXO dönecek şeklinde bir muhabbet var ortalıkta. Gerçi onlar çıktıklarından beri comeback yapıyorlar da bu sefer işler ciddi gibi. Hem SMin SHINee'nin ikinci albümünü Jonghyun'un yaralanmasına rağmen kesinlikle ertelemeden aradan çıkarması (üstelik ciddi para getirecek Japonya konserleri ertelendi yani albüm de pekala ötelenebilirdi) Mayıs ayı için başka planları olduğu anlamına geliyor bence. SNSD Japonya'da albüm çıkarıp tanıtımlara başlayacak, SHINee Jonghyun iyileştikten sonra Japonya Arena Tur'una çıkacak, f(x)'ten ses seda yok (zaten onlar üvey evlat SMde), Super Junior'ın ise bildiğim kadarıyla Donghae ve Eunhyuk'un Japonca singleı dışında albüm planı yok... Geriye bir tek EXO kalıyor Mayıs için. Bu yüzden artık SHINee MVsinde EXO comeback ipuçları aramanıza, her yerde EXO görmenize falan gerek yok. Şimdiden hayırlı olsun EXO fanları :P

Bu arada söylememe rağmen kimse tarafından takılmadığım bir şey daha: EXOtic resmi fan ismi değil ahtapotlu bir şey olduğu bile söyleniyor normalde agsfhgahfdgdgh Bu EXOtic'i yabancı fanlar buldu sanırım. Her neyse SM resmi bir fandom ismi vermedi zaten henüz EXO'ya. Umarım sonları f(x)'e benzemez tez elden bir fandom isimleri olur yavrucakların... Zavallı f(x)... Çıkalı 3 sene oldu hala fandomu adsız... 
______________________________

 Daha Nisan ayında kim bilir neler neler oldu kpop dünyasında... Ama uykum yok diye bloguna girip sabahı etmiş olan bendenizin bulanık beyninde kalanlar sadece bu kadar... Umarım bu kısa özet hoşunuza gitmiştir. Yazılarımı bekleyecek kadar iyi kalpli insanlar varsa onlara da bu kadar uzun bir süre yazmadığım için özürlerimi gönderiyorum. Kokulu öpücük de ister misiniz? ahsgahfshgash

 Her neyse... Gittim XD