13 Ocak 2013 Pazar

Infinite H ve "Fly High"...


 Second Invasion konserinde beraber sahneye çıkışlarından beri Inspritlerin her gece dualarına "Lüften Yadong couple sub-unit olarak debut yapsııııın" diye bir alt madde eklemelerine neden olan Infinite H sonunda Fly High isimli mini albümüyle kpop piyasasına adımını attı. Öncelikle o duayı edip duranlarından biri olarak ne diyeyim, şükürler olsun!

 Ben bu albümü, bu debutu beklemesine bekliyordum, doğru. Hele çıkmasına az bir süre kala tracklistini görmemle birlikte prodüksiyonunun Primary'nin sihirli ellerine bırakıldığını; Dynamic Duo, Zion T. ve Beenzino'nun da işe karışacağını öğrenince ağzımın suyunu toplama konusunda sorunlar yaşadım, bu da doğru. İşte böylece beklentim yükseldi yükseldi, havası fazla basılmış bir balon gibi gökyüzüne doğru havalandı, biraz yakalanması zor bir seviyeye ulaştı. Bu sebeple albümü ilk dinlediğimde bir "eeeeee..." süreci yaşadım, itiraf ediyorum. Fakat sonradan yakınıp duran birilerine de söylediğim gibi bunun bir Primary ya da Beenzino albümü olmadığını hatırladım ve ona göre değerlendirmeye karar verdim, ki zaten bu yüzden çıktığı anda yazı yazmadım. Yani... İşte başlıyoruz:

 Fly High albümü 5 trackten oluşan, hiçbir enstrümantal (kod adı: filler ) versiyon içermeyen, Infinite'in iki rapperından bekleneceği şekilde hiphopı temel alan bir sub-unit albümü. Prodüktör Primary olduğundan şarkılar çoğu insanın hiphop deyince aklına gelen altın zincirler, ters takılmış şapkalar, hoodieler ve "ayo wassuup!!"lardan oluşan bir hava yerine daha klas daha cazımsı bir tada sahip ki bence bu gayet hoş. Hoya ve Dongwoo benim favori kpop rapperlarım arasında olmasalar da aralarındaki uyumu daima sevmişimdir, o yüzden albümde genel olarak yorum açısından da eleştirecek bir şey bulamıyorum açıkçası.

 Albüm ilk teaserlarında da kullanılan şarkı olan Victorious Way ile açılıyor ki kendisi Fly High'daki en rap olan parça olarak kabul edilebilir pekala. Biraz funky bir beat (ki ben bayıldım bu beate) üzerinde ilerleyen şarkı küçük dj hileleriyle de old school bir hava kazanıyor bence. Dubstepe bulanmış kpopta böyle bir intro duymayalı bir süre olmuştu sanki XD Sadece bu açıdan da değil üstelik. Önce Dongwoo'nun girdiği sonra ise Hoya'nın ipleri elinde aldığı parça "işte ben buyum adamım" temasında dolanan sözleri sebebiyle de old school rape diğerlerine oranla yakın. İyi bir giriş...

 Bundan sonra MV ve tanıtımlar için de kullanılan şarkı olan Special Girl'e geliyoruz. Benim bu şarkıyı sevmem için bir süre geçmesi gerekti açıkçası... Başta da söylediğim gibi cidden bu albümden, özellikle bu şarkıdan beklentim çok ama çok yüksekti benim. Yani sözlerini Beenzino yazıyordu (ki kendisi havasındaysa cidden çok iyi söz yazar), beste ve aranjman Primary'nin elinden çıkıyordu (biliyorsunuz Primary'nin yeteneğiyle evlenip yumuk yumuk, pembe yanaklı yetenekçikler yapmak istiyorum)... O yüzden bu şarkının bir tür bomba olmasını bekliyordum, dinleyince güzelliğinden ağlamayı falan düşünüyordum. Peki sonuç ne oldu? Ne yazık ki hayal kırıklığı... Kötü bir şarkı diyemem, değil çünkü. Ama Primary ve Beenzino'nun elinden çıkmış bir şarkı olarak şimdiye kadar yaptıkları işlerin yanında o kadar avarajın altında ki... Bir şeyler eksik, kayıt aşamasında kaybolmuş gibi. Ki bunun için Infinite H'ı da suçlayamam. Tamam, Primary'nin şimdiye kadar çalıştığı rapperları düşününce (Beenzino, Gaeko, Choiza, Simon D, Gray...) Dongwoo ve Hoya benden bir "hmmm"dan fazlasını alamaz ama gene de şarkıda kötü iş de çıkarmıyorlar bence. Üstelik sonuçta bunu yapıp ellerine veren Primary ile Beenzino. Bu sebeple bendeki hayal kırıklığını yaratanlar da onlar oluyor.

 Her neyse... Bir kpop albümünde undergroundın rahatlığını ve klasını aramak aslında cidden saçma olduğu için o alana geri dönüyorum: Special Girl Victorious Way ile karşılaştırıldığında daha orta tempoda ilerleyen, hafif bir şarkı ki Primary işi olduğu için buna pek de şaşmamak lazım. Basit bir davul vuruşu ile yumuşak bir beati temel alan parça, nakarat kısmında birazcık yükseliyor. Arada sırada duyulan klavye, parçanın geneline hakim olmasına rağmen arka planda kalan akustik gitar enstrümantal bir zenginlik sağlarken Primary'nin DJ yanından gelen dokunuşlar sözlerin ve çocukların yumuşak vokalinin de etkisiyle  gittikçe romantikleşen şarkıya bir eğlence katıyor. Sanırım o kadar da kötü değil ha? XD Açıkçası bir kpop şarkısı için cidden iyi ama bir Primary işi olarak hala hayal kırıklığı ne yazık ki. Primary ve Beenzino dinleyen herkes de böyle düşünüyordur eminim. Dinlemeyenler ise bunun biraz tadını çıkarıp sonra gerçek Primary ve Beenzino'ya doğru yola çıksın çünkü şu anda olduğunuz seviye... Nasıl desem? Çileği görmek gibi... Genelde gördüğünüzde yemek istersiniz ama asıl hazzı kokusu burun deliklerinizi doldururken bir parça ısırdığınızda çileğin o enfes kokusu damağınıza da yayılırken alırsınız ya... Uppss bu konu çok iyi yerlere gitmiyor. Yani demek istediğim şu: Beenzino ve Primary dinleyin, tamam mı? Gerçekten iyiler.

 Ne diyordum? Evet, Fly High albümü... Albümdeki 3. track benim bu debutu bekleme sebebim de olan Without You ki bence albümde yer alan en iyi parçalardan biri. Zion T.nin elinden çıkan (ki bunu öğrendiğimde fan çığlıkları arasından ilk duyduğumda neden bu kadar sevdiğimi anladım) aynı zamanda albümdeki urban R&B'ye en yakın parça olan Without You hem tatlı hem de seksi. Bütün o klavye girişi, piyano, parmak şıklatmaları... Cidden sevdim. Birisi (kod adı: güzzi XD ) Zion T.nin çok geri planda olduğunu söylemiş bundan şikayet etmişti. Eh, normali de bu değil mi zaten? Zion T. eşlik ediyor olsa da şarkı Dongwoo ve Hoya'ya ait. Ben arka planda kalmasından hoşlandım açıkçası. Normalde kendisi girdiği her sahneyi çalar (itiraf: sırf onu duymak için dinlediğim şarkılar var), ama bu şarkıda bunu yapmamış, meydanı gerçek sahipleri olan Infinite H'a bırakmış, iyi de yapmış. Ayrıca çocuklar canlı performansta da bu şarkının altından gayet başarılı bir biçimde kalkıyorlar.

 Bundan sonraki şarkı Dynamic Duo'nun Gaeko'sunun eşlik ettiği Can't Do It (ya da I Can't Tell). Sözler Dynamic Duo'ya ait, beste ve aranjman ise albümün 4 şarkısında olduğu gibi Primary'ye. Benim için bu şarkı albümdeki en fazla Primary olan şarkı. Hatta öyle ki müzik başladığında SSam D'nin o kalın karizmatik sesiyle "yeeaah" diye olaya girmesini bekliyor, Hoya'nın sesini duyunca bir şaşırıp kalıyorum. Gayet smooth bir parça ve Without You takıntımı kenara bırakırsak bence albümü dinlenmeye değer kılan bir şarkı. Without You ile büyük bir zıtlığı da var aslında: Zion T. kendini ne kadar geri plana çekmişse Gaeko da o kadar öne atmış XD Nakaratın tamamını o söylüyor ve şarkıdaki en baskın ses ve yorum Gaeko'ya ait. Kim kime eşlik ediyor anlamak imkansız :P Ama bunu bir kenara bırakırsak Infinite H'ın gerek albümde en iyi rap yaptığı parçalardan biri olmasıyla gerek Primary işi olduğunu sonuna kadar kanıtlayan smooth müziğiyle "I Can't Tell" benim için Without You ile beraber albümün artılarından biri.

 Albüm Baby Soul'un eşlik ettiği ve benim en zayıf halka olduğunu düşündüğüm Fly High ile kapanıyor.

 Infinite H albümü genel olarak iyi bir albüm, hatta kpop standartlarında hele son zamanlarda çıkan işleri düşününce zirveye oynar. Bu yüzden kpopseverler dinlemeli, dinletmeli çünkü bu albümde gerçek müzikten esintiler var. Ama albümü yapımcı kadrosu için dinleyenleri tatmin etmesi neredeyse imkansız. Eğer Fly High albümündeki parçaları Primary'nin Primary and The Messengers albümündekilerle ya da Beenzino'nun 24 26'sıyla karşılaştırıyorsanız benim zaten diyecek pek bir şeyim kalmaz. Tabi bundan başka: "Don't take it so serious and get ur ass down babe. This is just kpop." XD

not: Bu bir Infinite H yazısı ve ben ikiliden neredeyse hiç bahsetmedim sanırım.... Bence genel olarak iyi bir iş çıkarmışlar ama keşke albümde daha fazla etkin olabilselerdi. Daha önce Dongwoo da Hoya da bazı Infinite şarkıları için rap bölümlerini yazmış kişiler, tamamen bir albümün yapımcılığını üstlenemeyecek olsalar da (bunu yapabilen sadece üç idol biliyorum ben: Big Bang'den GD, Beast'ten Junhyung ve Block B'den Zico) en azından albümde kendi yazdıkları sözlere sahip bir parça olsa hoş olurdu bence. Onun dışında Amoeba çetesini işin dışına atarsam albümü sevdim ben, genel olarak dinlediğim tarzdaki müziğe çok yakın çünkü. Kpop için cidden iyi bir albüm olmuş.

6 Ocak 2013 Pazar

Pantolon Askıları, Şapka, Güneş Gözlüğü ve Sıradışı bir Swag: Zion T.


 Şimdiye kadar blogumda defalarca laf arasına Zion T.yi sokuşturdum, hatta bazı yerlerde "ne olur albüm çıkar artıııık" diye de zırladım aslında. Hayır ne yazık ki hala albüm çıkarmadı. Ama evet, şu anda albümü üzerinde çalışıyor. Bu yüzden o albümünü çıkarıp ben muhteşemliği yüzünden yazı yazamayacak kadar transa girmeden önce, kendisinden bahsedip birazcık ortamı hazırlayalım dedim (Satır aralarından da okuyabileceğiniz gibi kendisinin büyük hayranıyım XD ).

 Zion T., 13 Nisan 1989 doğumlu bir k-hphop R&B sanatçısı. Asıl ismi Kim Hae Sol ama sahne adı olarak Skinny Red ya da Zion T.'yi kullanıyor. Çıkışını tamamen kendisi tarafından yazılıp kompoze edilmiş Click Me ile yapmış olsa da tanınması Simon D'nin solo albümü SNL League Begins'de yer alan Stay Cool şarkısına dayanıyor. Ondan sonra başta Primary olmak üzere Amoeba artistleri ve Illionare tayfasıyla çalışmaya başlıyor ve Amoeba Culture ile bir anlaşma imzalıyor. Şu anda da Amoeba TVden aldığım muhteşem habere göre beni aylardır bekleye bekleye öldüğüm kendi albümü üzerinde çalışmakta. 

 Zion T.'nin sesini  ya da müzikal yaklaşımını nasıl tanımlayabilirim bilmiyorum açıkçası. Sesi kesinlikle çok özel. Kore müziğinde dolayısıyla Koreli insanlarda duyduğunuz o düz seslerden çok daha farklı bir titreşime sahip, bu yüzden sıradışı olarak adlandırılabilir pekala. Ama Zion T.yi bu kadar özel yapan değişik ses renginden ziyade onu kullanış biçimi. Zion T. sesi üzerinde çok iyi bir kontrole ve kendine has söyleyiş tarzına sahip. Enstrümanların yükseliş alçalaşına göre onun sesi de yükselik alçalıyor, bu tarzıyla söylediği sözlere öyle bir anlam yüklüyor ki kelimelerin bir tanesini bile anlamasanız da ifade ettikleri şeyler kafanızda girdap gibi dönüyor. Kelimeleri kesişleri uzatışları arada mırıldandığı melodiler... Cidden dinlemek büyük bir zevk. Müzikal tarzı ise basitçe smooth R&B ile çalıştığı artistler sebebiyle hip hop arasında dolanıyor. Bir arkadaşımın da dediği gibi Zion T. "dokunduğunu altına çeviriyor". 

 Gelelim şarkılara... Bu underground tayfanın her albümün içinden çıkma gibi bir özelliği olduğu için Zion T.nin kendine ait bir albümü olmasa da tonlarca şarkıda parmağı var. Daha önce burada See Through, Meet ve Question Mark şarkılarını paylaştığımdan onlara yer vermiyorum bu sefer. Hepsi Primary'nin elinden çıkma olan bu benim gözümde kesinlikle dinlemesi gereken parçaları Primary ile ilgili yazılarda bulabilirsiniz. :) Gene üç şarkı vereceğim gerisini kendiniz keşfedin~kkkkk


 İlk şarkı yukarıda da bahsettiğim çıkış şarkısı olan Click Me. Şarkı davul girişi ve piyano ile başlayan oldukça hafif bir R&B parçası. Beste Zion T.nin sesini ortaya sermek için kullanılmış bir destekten başka bir şey değil aslında. Dok2'nin girişiyle beat vuruşu biraz yükseliyor parça daha aktif ve güçlü bir hale geliyor. Şarkı sözlerinde ise Zion T. kendisini anlatıyor ve ona tıklamamazı istiyor. 

 

 İkinci parça ise Dok'nun Love&Life The Album albümünden Secret2. Click Me'ye oranla daha yavaş olan bu şarkı aynı zamanda fazlasıyla... seksi. Daha fazla açıklamaya gerek yok artık. Bu şarkı cidden... Anladınız siz onu.



 Stay Cool benim jamming şarkım. Aynı zamanda Zion T.yi keşfettiğim şarkı ki bu yüzden pek özeldir benim için. Primary dinleyen herkesin onun elinden çıktığını rahatlıkla anlayacağı Stay Cool Simon D'nin SNL League Begins isimli solo albümünden (dip not: Sevdiğim bir albümdür, bir göz atın.). Hafif olmasına rağmen swag dolu bir şarkı.  Smooth hiphop parçaları her zaman "ayo check this out maaan" şeklindeki gürültülerden daha iyi oluyor zaten XD

 Söylediğim gibi Zion T.nin içinde olduğu bir çok şarkı var, üstelik underground konserlerde normalde hiç alakası olmamasına rağmen içine dalıp bir üst seviyeye taşıdığı şarkılar da var. Yani uzun lafın kısası: Araştırın bulun millet!! XD Çünkü bu kızın bütün featlerini çıkarıp elinize vermeye hiç niyeti yok~kkkkk (ipucu: Crucial Star'ın son albümüne bakın oradaki On My Way şarkısı da iyidir).

 Son olarak bonus... Canlı bir Zion T performansı. XD Adamım yaa...~kkkk

5 Ocak 2013 Cumartesi

Block B ve Stardom Davası...


  Evet... Aslında şu anda lafa neresinden başlayacağımı bilmiyorum. Dün bir yıldan fazla zamandır takip ettiğim (debutlarından beri değil Zico'nun mixtapeini elime geçirip "Acaba şimdi neler yapıyor bu çocuk?" dediğimden beri grubu dinliyorum) ve beni tanıyan bazılarının bildiği üzere fena halde düşkün olduğum Block B şirketi Stardom'a sahneye adım attıklarından beri hiç para alamadıkları bir de üstüne dolandırıldıkları için anlaşmalarının feshini isteyen bir dava açtı. Ve ben de dahil olmak üzere bütün fanlar şok oldu.

 Aslında olaylar sakinleştiğinde (daha doğrusu bizzat kendim sakinleştiğimde) bu konu üzerine yazı yazacaktım ama... Kendime engel olamadım. Bir şekilde içimi boşaltmalıyım, anlıyorsunuz ya... Bu yüzden dedikodular yerine yapılan resmi iki açıklamaya (birisi Stardom'dan birisi Block B'nin anlaştığı hukuk firması Shinwon'dan) ve tamamen benim kişisel kuruntularıma dayanan bir yazı yazmaya karar verdim. Alt mesajı aldınız değil mi? Bunlar benim "kişisel" tahminlerim. İleride hiçbirinin doğru olması ihtimali yok yani. Olay çok yeni, Block B üyeleri konuşmayacaklarını açıkça belirtip her şeyi hukuk firmalarına bırakmış gibiler ve Stardom ile hukuk firması birbiriyle gayet çelişkili şeyler söylüyor. 

Dava Neden Açıldı?

 Davanın açılma sebebi basitçe şu: Kontratlarına göre her ayın 25inde daha sonra gelen düzenlemeye göre de üç ayda bir gene 25'inde ödeme alması gereken Block üyeleri Stardom'dan hiçbir şekilde ödeme almadı ve bir de bunun üstüne CEO olarak adı geçen Lee diye birisi (Stardom'a göre ise adam CEO olduğuna dair yalan söylemiş) ailelerini neredeyse 118,000 lira kadar dolandırdı. 

 Öncelikle üyelerin ödeme almaması olayından bahsedelim:

 Açıkçası kpop piyasası ile ilgili bir çok kişinin bildiğini düşündüğüm bir gerçek var: Normalde idoller eğitilmeye başladıklarında (neredeyse iki yıl kadar) yani trainee olarak bir şirkete girdiklerinde bir anlaşma imzalarlar. O andan itibaren aldıkları her ders, şirketin kullandıkları her imkanı hanelerine borç olarak yazılır. Eğitimlerini tamamlayıp debut yaptıklarında ise şirket bu borçları temizlenene kadar idollere ödeme yapmaz; sadece yurt verir, yaşam masraflarını karşılar falan. Büyük şirketler eğitim süresince de yurt verebilir (mesela SM ve YG gibi), ayrıca kişiden hiçbir para almazlar, ama görece küçük şirketler ilk girişte de idol olmak isteyen kişiden eğitim masrafı talep edebilirler. Bu bağlamda Block B'nin ödeme almamış olması gayet normal sayılabilir. Ama mesele şu ki hem Stardom'un hem de hukuk firması Shinwon'un açıklamalarında yer aldığı üzere debutlarından yani Nisan 2011'den itibaren Block B'ye ödeme yapılacağı anlaşmalarında net olarak belirtilmiş.

 Bunu zaten kabul eden Stardom ödeme yapmamasını "ama hiç para kazanmadık ki.." şeklinde açıklıyor. Nasıl yani?! Tamam, Block B hiçbir zaman aşırı büyük bir grup olmamıştır, şirketin bütçesine zilyonlarca Won akıtamayacağını hepimiz biliyoruz ama nasıl para kazanmamış olabilirler? Malum Tayland olayından sonra bile herkesin zannettiği ve şirketin iddia ettiği gibi boş durmadılar. Diziler için OSTler hazırladılar, Japonya'da etkinliklere katıldılar, 2012'de yaz sonu civarı BBC World Camp diye biletlerinin pek de yabana atılmayacak fiyatlara satıldığını okuduğum bir fan kampı düzenlediler, bu arada fan meetingler devam etti, fanlar bizzat şirkete para gönderdi, Zico ve Kyung'un yazdıkları şarkılar için alacakları copyright hakları var... Nasıl tek bir  Won bile kazanamamış olabilirler? Üstelik şirketin son comeback için cebinden bir kuruş bile çıkarmadığı, başta P.O. olmak üzere her harcamanın üyelerin ve bazı çalışanların kendi cebinden yapıldığını düşünürsek... Buradan bir "fuck you Stardom" demek istiyorum, dilimi mazur görürseniz.

 Bir de şu CEO mu menajer mi olduğu belli olmayan Lee'nin yarattığı kargaşa var. Stardom gene üyelerden para aşırıldığını kabul ediyor ama olayı şu şekilde açıklıyor:

"Menajer olarak işe alınmış ve yanlışlıkla CEO olarak ismi kullanılmış olan Bay Lee'nin bazı üyeleri dolandırdığı doğrudur.
 Bay Lee üyelerin ailelerini olduğu kadar ajansı da dolandırmıştır ve üyelerin aileleriyle ayrı ayrı buluşup hem onlardan hem de ajanstan aldığı parayla ortadan kaybolmuştur.
 Ajans bu durumu gecikmeli olarak öğrenmiş ve ve o zamanlar üyelerin aileleri gruba bir zarar gelmesinden çekinerek yasal bir harekette bulunmamaya karar vermiştir.
 Bay Lee'nin başka bir kurbanı kendisi hakkında dava açmıştır ve biz de kısa zamanda yakalanmasını ummaktayız."

 Öncelikle üyelerin aileleri nasıl çocuklarının çalıştıkları şirketin CEOsunun kim olduğunu bilmez ve kandırılabilir? Ayrıca nasıl bir şirket yalnışlıkla birini CEO olarak anabilir? Şirket CEOsunun fakir kızı tavlamak için çalışan gibi davrandığı bir tür dramada mı yaşıyoruz biz? Yerine de menajerlerden biri CEO oluyor falan... Ahh, cidden çıldıracağım.
 Avukatlık şirketi ise bu açıklamanın gerçeklikten uzak olduğunu, Stardom'un bir çok sebepten dolayı güvenilmeyeceğini ve her şeyin mahkeme salonunda ortaya çıkacağını söyledi. Henüz davanın ne zaman görüşülmeye başlanacağı ile ilgili bir açıklama yapılmadı ki Shinwon tarafından üyelerin medyaya demeç vermeyeceği açıkça belirtildiğinden büyük ihtimalle dava görüşülmeye ve avukatlar açıklama yapma zahmetine katlanana kadar daha fazlasını bilemeyeceğiz. Ben hepinizin yerine kafayı yerim, merak etmeyin.

Twitter Hadisesi ve Stardom'un Sitesinin Çöküşü

 Fandom zaten hiç beklemediği bu haberle dumur olmuşken Zico'nun twitterındaki tanıtım bölümünden Block B ismini silmesi bir de üstüne Park Kyung'un içinde Block B içeren nickini "ParkKyung1992" (daha yaratıcı olabilirdin kuzum :P ) olarak değiştirmesi daha da büyük olay yarattı. Bazı fanlar bunu grubun dağılmasının kesin belirtisi olarak düşünüp yas bayraklarını göndere çekerken, bazıları iki üyeye küfredip sinirini çıkarma ve sonra da fandomu terk etme yoluna gitti. 

 Oysa bence olay şu: Bildiğiniz üzere kpop eğlence şirketleri grupların isimlerininin de sahibi. Yani Block B'yi ortaya koyan şirket olarak Stardom pekala "Block B" isim hakkının da sahibi olabilir. Bu sebeple şirketten ayrılmaya kesin olarak kararlı görünen üyelerin artık şirketle bağlarını tamamen koparttıklarını göstermek için böyle bir eylemde bulunmalarında hiçbir şaşırtıcı yan göremiyorum ben. "Eee o zaman diğer üyeler neden yapmadı?" mı diyorsunuz? Ne bileyim? Büyük ihtimalle twittera uğrama zahmetine katlanmadıkları içindir XD

 Bir de gecenin ilerleyen saatlerinde Stardom'un sitesi çöktü tabi... Bu cümleyi yazarken nasıl sırıttığımı bir görseniz... Nihahaha fangirl kalbim güya ellerinde para yokken yaptırdıkları o yepyeni binalarının çökmesini istiyor aslında da... Bir an için kendimden korktum. Kore'de olsam Stardom binasına yumurta atmaya gider miydim ki? :P

 Bundan Sonra Ne Olur?

 Açık ve net: Bilmiyorum. Beynimde dünden beri tonlarca tahmin dolanıyor; bir an daha iyi bir şirkete geçip çok daha iyi olacaklarını düşünürken, sonra "kesin dağılacaklar" deyip kendi kendimi bunalımdan bunalıma sürüklüyorum. Hatta bir arkadaşla beraber oturup bütün şirketleri inceledik acaba çocukları nereye yerleştirsek de sonsuza dek mutlu yaşasalar diye ("YG'ye girsinleeer!" diyecekler... Lütfen oturup iki saniye bunun ne kadar imkansız olduğuna dair düşünün de beni burada 10 madde falan sıralamak zorunda bırakmayın.), bir başkasıyla da bir ihtimal dağılırsalar kariyerlerinin ne yönde ilerleyeceğini konuştuk ben yastığıma sarılmış alt dudağımı titretirken. Ama şu anda bir arada hareket etmelerinin umut verici olduğunu düşünüyorum ben. Üstelik ne kadar asi görünürlerse görünsünler Uzak Doğulu olarak fena halde plancı olduklarını düşündüğümden ve biz bilmesek de şirketle sorunları uzun süredir devam eden bir şey olduğundan bu yola hazırlıksız girdiklerini de zannetmiyorum. 

 Aslında tuhaf bir şekilde bu işin iyi bir tarafı da oldu gibi üstelik: Önceden beri Block B'yi kaba olmaları sebebiyle taşa tutan Koreli netizenler şu anda genel olarak onların yanında. Tayland'da az miktarda bir bağış önerip olay yaratmış olan Zico için bile "büyük ihtimalle o anda o kadar parası vardı gerçekteeeeen" diyerek sempati gösteriyorlar. Block B bir gün içinde saygısız kötü çocuklar mevkiinden, mazlum zavallı yavrucaklar kademesine yükseldi sanki. Eğer bu dava Block B adına iyi sonuçlanır ve bir şirkete de kapağı atmayı başarabilirlerse çok daha iyi bir yere gelme şansları olabilir (Dün geceden beri Amoeba hakkında hayaller kuruyorum ben... Bir kenarda Primary ile beste yapan Zico ve Kyung, bir yanda Simon D'ye nasıl body wave yapılacağını gösteren U-Kwon...Ah, böyle bir şey olsa huzur içinde ölebilirdim *-* ).

 Şimdi geri döndüm okudum da aslında dün geceden beri fangirl yanım sayesinde sinir krizi üstüne sinir krizi geçirdiğimi, bana söylenen her lafı Block B'ye çekip dram yapmak suretiyle insanlara eziyet ettiğimi, başka bir şarkıcının mixtapeini dinlerken bir an için şarkıdan Zico çıkınca neredeyse ağlayacağımı, yani direkt bunalımda olduğunu düşünürsem gayet sakin bir yazı yazmışım. Aferin bana... :P 
____________________________________________________________

 Bu arada...Bu ay beklediğim sadece iki kpop comebacki var onlar dışında kpop hakkında bir şeyler yazacağımı zannetmiyorum. Bu sebeple gerçekten dinlediğim müzisyenlerden (fark ettiyseniz müzisyen dedim) bazılarını tanıtarak devam etmeyi düşünüyorum. Zaten bu konuda beni dürten bazı insanlar da var. Belki sevdiğim kpop gruplarının farklı açılarını anlatan yazılar da yazarım, şu anda bilmiyorum açıkçası. Her neyse... Öyle işte.

 Aslında bugün bitirdiğim Zion T. yazımı postalayacaktım ama Block B olayı hakkında yazı yazma isteği duyunca kaldı. Onu da gecenin ilerleyen saatlerinde ya da yarın göndermeyi düşünüyorum.