Mimlendim!!!

 Aslında uzun zamandır yazı (neredeyse bir ay olacak) genel olarak ise mim yazmadığımı düşünürsek bu benim için de ufak çaplı bir şok oldu. Bu blogda sadece Kore müziği ağırlıklı olarak kpop üzerine yazılar yazıyorum o yüzden şimdiye kadar gönderilen bütün genel mimleri kibarca olduğunu umduğum bir şekilde reddettim (umarım kimse kırılmamıştır şimdiye kadar). Ama pek sevdiğim Neobi hatun gönderince ona hayır diyemedim ve işte buradayııız...

1. Özgürlük sizin için nedir?

 Asla gerçekleşmesi mümkün olmayan bir ütopya. Bir insanın özgür olabileceğine dair inancımı hangi ara kaybettim emin değilim ama bence imkansız bir şey bu. Çünkü bence özgürlük her şeyden, kendinden bile bağımsız olabilmek demek. Bırakın maddi dünyanın materyallerini, kişilerden, duygulardan, düşüncelerden tamamen uzak ve arınmış olmak. Hiçlikle sonsuzluğun birbirine dokunması gibi (ki belki ikisi aynı şey aslında). Bu çok derin bir konu tabi. Ama kişisel görüşüme göre özgürlük insanı insan yapan şeylere de (muhtaç varlıklarız sonuçta) karşı bir kavram olduğundan insan tarafından ulaşılabilir bir şey değil. Çünkü biz tuhaf bir şekilde bir şeylere bağlanmaktan kök, salmaktan hoşlanıyoruz. Bir gün birisi özgürlüğü yakalarsa artık insan olarak tanımlanamayacağını düşünüyorum ben. Nietzsche'nin "üstün insan"ıyla kastettiği tam olarak bu olmasa da o tanımı burası için de kullanmaktan hoşlanıyorum ayrıca. Çünkü şu anki dünya kurallarına hapsolmuş insanla, özgür insanın birbiriyle pek alakası olmadığı gibi Nietzsche'nin üstün insanıyla şu anki insanın da bir alakası yok.

 Madem soruyu sen sordun, bir ara konuşalım bunları Neo. Sonra beraberce delirir; akıl hastanesinde aynı koğuşu ister, duvarlara da dekorasyon amaçlı kpop posterleri asarız~kkkkk Düşünsene, çok güzel olmaz mıydı?! :P

2. İçkili araba kullanmak yasakken içkili eğlence yerlerinin park yeri olması saçma değil mi?

 Öncelikle... Ahahahaha bu nasıl bir soru böyle? Ama hayır, bence mantıksız değil. Sonuçta arabanla o tarzda bir yere gittiğinde mutlaka dönüşte kullanması için birinin önüne meyvesuyu konur ve "hadi bebeyim bunu iç sen bu akşamlık" denir. Tabi sorumlu bir bireyseniz... Değilseniz... Ne olacağını bilmek için akşam haberlerini izlemek yeter XD

3. Kahverengi bir renkse kahve ne renk?

Kahverengi rengi tabi ki!! Pffft, bunları da ben mi söyleyeceğim? :P

4. İki şık arasında kaldığında genelde mantığınla mı kalbinin sesiyle mi seçim yaparsın?

Hmmmm... Emin değilim çünkü genelde havama göre değişir. Bir olayla karşılaştığında beynine artık çenesini kapatmasını söyleyecek kadar çok mantık yürüten bir insanım, öyle ki bir süre sonra yaptığım her yorum mantıksızlaşma noktasına gelebilir (bknz. Balataları sıyırmak). Genelde ikisi arasında denge kurmaya çalışırım ama tabi ki bir zamanlar Teoman'ın da dediği gibi "ne zaman uyuşmuş ki kalple beyin" durumunun pençesine düştüğümden işler daha da sarpa sarar. Sonuç olarak şöyle oluyor diyebilirim sanırım: Mantığım yolu açar ama son kararı kalbim verir.

5. Zamanda ileri ya da geri gitme şansın olsaydı hangisini seçerdin? Neden?

 Geri giderdim. Çünkü 77deki Led Zeppelin Konser turnesini görmek istiyorum!!! Ya da 73teki Madison Garden'daki konserlerini... Ya da 70lerde içinde Janis Joplin'le Led Zeppelin'i bir arada içeren o muhteşem turnelerden birini... Bir de Jeff Buckley'i bir kerecik ama bir kerecik canlı dinlemek istiyorum... Aaahhh ben erken doğmuşum sanırım T.T

not: Evet, bu kpop manyağı insanın hayatının gruplarından biri şu anda rock/metal müziğin kullandığı riflerin en tanınmışlarına imza atmış Led Zeppelin. Ne olmuş yani? Bu adamları ve onların 2000lerdeki türevlerini dinleyerek ergenliği atlattım ben. Gerçi kpop sayesinde o günlere geri dönüyor gibiyim ama~kkkkk

6. En sevdiğin blog yazarları?

 İşte şimdi itiraf geliyoooor: Bir blog sahibi olarak aslında çok fazla blog okumuyorum XD Ama düzenli olarak takip ettiğim bazı kişisel bloglar var.

http://igemooneobi.blogspot.com

http://guzzisworld.blogspot.com/

http://keypapshow.wordpress.com/

http://metropolgunlugu.blogspot.com/

http://madampatapuff.wordpress.com/

 Bunun dışında herkesin bildiği gibi gruplarla ilgili haberlerin paylaşıldığı bloglarda çok sık turlarım. Bazı yabancı bloglar var bir de ilgilendiğim başka konular üzerine, ama onların olayla alakası yok, o yüzden bana kalsın XD Blog önerilerine açığım bu arada, aklında güzel şeyler olan varsa lütfen aşağıya mesaj bıraksın derhal girilip o yer deşilecektir. Sırf araştırması zor geldiğinden ne güzel yazıları kaçırıyordum kim bilir?

7. Uyumadan önce en son ne yaparsın?

 Gözlerimi kaparım :P Biraz daha geriye gidersek uyumadan önce mutlaka sadece bir iki sayfacık da olsa kitap okurum. Okuma yazmayı öğrendiğimden beri sürdürdüğüm bir alışkanlık bu, okumadan bir türlü uyuyamıyorum. Gerçi kitaba dalıp uyku saatimi daha fazla geciktirme riski de var tabi (ki zaten çok erken yatan biri değilim) ama gene de bir tür bağımlılık oldu artık. Okumazsam huzursuz olurum, büyük ihtimalle de uyuyamam.

8. Okuduktan sonra hayatını değiştirdiğine inandığın bir kitap var mı?

 Bundan ancak etkileri geçtiğinde emin olabileceğimi düşünüyorum aslında. Okuduktan sonra beni etkileyen, hala da etkilemeye devam eden bir çok kitap var, sonuçta okuduklarım hayata bakış açımın, kişiliğimin oluşmasına da katkıda bulundu ve bulunmaya da devam ediyor. Dönüp defalarca okuduğum kitaplar var, bazıları o kadar değerli ki her okuduğumda ayrı bir tat aldım, farklı bir anlam çıkardım. Kitaplar yaşamadıklarımı yaşamış gibi hissedip anlamama, başkasının dünyasıyla beraber kendimi de keşfetmeme yardımcı oldu, ileride de böyle devam edeceğini düşünüyorum zaten. Bence okuduğum her sayfa bana yeni birşey kattı, bütünüyle olmasa da ufak ufak, adım adım hepsi hayatımı değiştirdi bir şekilde. O yüzden kitap okumaktan bir türlü vaz  geçemiyor, edebiyatla olan bağımı koparamıyorum. Yani "İşte bu kitap hayatımı değiştirdi! Okuyun okutun!" diyemem net olarak, ama birçok kitabın hayatımı değiştirdiğine inandığımı söyleyebilirim. Belki de sadece ben öyle olduğuna inandığım için öyle olmuş olması da muhtemel tabi.

9. Öğrenciler Tarih dersini ya da Tarihi neden sevmez?

 Neocuğum, mesleğinle ilgili bir soruyu da hemen araya sıkıştırmışsın bakıyorum XD Bu soruya pas demek zorundayım, çünkü Tarih benim en sevdiğim derslerden biriydi, hala da hakkında konuşmaya bayıldığım ve üzerine bir şeyler okumaya devam ettiğim bir konudur. Cidden neden sevmiyorlar ki?

10. Duvara asılan halılar hakkında ne düşünüyorsun? Halının yeri duvar mıdır yoksa yer mi?

 Duvar halısının yeri duvar, yer halısının yeri yerdir XD Bunun eski zamanlardan kalma bir şey olduğunu düşünürsek duvarlar halılarının ısınma için yalıtım etkisi görmesi zaten olayın buradan çıkmış olması da muhtemel. İnsanların sıcaklığa ihtiyacı vardı sonuçta, değil mi? Yani bir ihtiyaçtan doğmuş dekorasyon akımını nasıl yargılayabilirim ben burada? Moda akımları böyle bir şey işte, yargılayamazsın sadece uyarsın :P (Bu arada bu soru nereden aklına geldi yahu? )

Bitirdiiiiiim!!! Sıkıcı olduysa özür, ilk kişisel mimim bu ve sadece aklıma gelen ilk şeyleri yazdım, dönüp okumayacağım bile. Siz okuyun ama, tamam mı? XD

Şimdi de benim sorularım:

1. Sizin için özgürlük nedir? (Sevdim bunu XD )

2. Birisiyle bir günlüğüne yer değiştireceksiniz? Kimi seçerdiniz ve neden?

3. Koreceyi ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?

4. Hayatınızda hiç yaptığınza çok pişman olmanıza rağmen hala hakkında düşündükçe sizi hastalıklı bir şekilde mutlu eden bir davranışınız ya da tavrınız oldu mu?

5. Müzik, sinema, edebiyat... Hayatınız boyunca bu üçü arasından sadece birine sahip olacak olsaydınız hangisini seçerdiniz?

6. Sizi tanımladığına inandığınız bir cümle ya da sözcük?

7. Hayatınız boyunca sadece bir kelime söyleyebilecek olsanız hangisini seçerdiniz? Neden?

8. Şu soruyu okuyunca aklınıza gelen ilk şey?

9. En son dinlediğiniz şarkı?

10. Benim hakkımda ne düşünüyorsunuz? (~kkkkkk Sormasam içimde kalırdı XD )

Eveeeeet... Kime göndersem ki? Yanıtlarlar mı bilmiyorum ama Aydan ve Guzzi ye gitsin bakalım :D Lütfen biriniz kabul ediiiiin *-*