25 Temmuz 2013 Perşembe

BEAST ve "Hard To Love, How To Love" Albümü


 Aslında bu yazının başlığı "Aşk da zor zanaat be janııııım", "Acıların Çocuğu Bistıığ", "Üç Defa Kasseob desem yanıma gelmez misin yaaaar?" (ara not: Yazar delicesine Seobbie hayranı değil sadece etkilenmiş durumda) falan da olabilirdi ama zıvıtıp süper kalitesiz esprilerimle canınızı yakmak istemedim. Böyle de düşünceliyimdir işte  :P



  Hepinizin bildiği üzere BEAST geçen hafta ikinci stüdyo albümü Hard To Love, How To Love ile -sonunda- geri döndü. 8 şarkıdan oluşan albümün en çok öne çıkan yanı "Tamamen BEAST tarafından yapılmış" mantığına sahip olması. Şarkıların alt yapısının ve sözlerinin Junhyung tarafından yazılmasının yanında çıkış parçası Shadow'a çekilen müzik videosu da Junhyung prodüktörlüğünde, albüm tasarımı ise Yoseob önderliğinde gene grup tarafından gerçekleştirilmiş vs. vs. Yani grup üyeleri Hard To Love How To Love albümünün temelinden sunumuna kadar beraber çalışmış, normal olarak bazı profesyonellerden yardım alsalar da her aşamada bulunup son kararı vermişler. Bu kpop dünyasında çok da sık rastlanmayan bir şey, çünkü malumunuz çoğu idol bırakın şarkıda söz sahibi olup fikir belirtmeyi önlerine gelip bunu söyleyeceksiniz diyene kadar ne yapacaklarından bile bihaber oluyorlar, hatta bu yüzden "ilk dinlediğimde şarkımızı sevmedim ama sonra içimde büyüdü" tarzında tonlarca idol açıklamasına rastlamak mümkün. Şirket neredeyse her şeyi seçiyor, ellerine notaları ve yeni konseptin kıyafetlerini tutuşturuyor "söyle yavrum, giy çocuğum" diyor ve... Voila!! A grubunun yepisyeni konseptiyle çıkardığı Blah Blah albümü hazır. Bu plastiklik ve zorlamalık beni kimi zaman yorduğundan zaten sevdiğim bir grup olan BEAST'in damgasını taşıyan Hard To Love, How To Love albümünü daha çıkmadan bağrıma basasım içime sokasım vardı, hatta öyle de yaptım; itiraf ediyorum :D 

 Genel olarak melankolik bir havaya sahip olan albüm -ki ballada yakın hüzünlü dans şarkılarıyla öne çıkan bir grup olan BEAST için pek de şaşırtıcı değil bu- bir nevi Junhyung solosu olan Intro ile açılıyor. Ama bu Intro kpop albümlerinde giriş parçalarının genelde yaptığı gibi albümün müzikal tarzı hakkında ipuçları vermek yerine sözleriyle tam anlamıyla bir giriş, bir tanıtım havası taşıyor ki uzun zamandır bir kpop albümü introsunda rastlamadığım bir şeydi, bu sebeple hoş bir değişiklik oldu diyebilirim. Junhyung'un rapini severim ve idoller arasında en iyilerden biri olduğunu düşünürüm bu yüzden parçayı da dinlemekten hoşlanıyorum. Zaten introlara zaafım vardır benim. Bunu da sevmemem için hiçbir sebep yok o yüzden.

 Bundan sonraki track aynı zamanda tanıtım parçası olan Shadow. Kısacık piyano aralarıyla süslenmiş bazı dengesiz sesler ve üyelerin elektronikleştirilmiş vokalleriyle giriş yapan parça ardından Junhyung'un rap solosuyla ana açılışını yapıyor. Junhyung'un belli bir vuruş üzerine kurulmuş rap kısmından sonra gelen köprüde müzik de biraz zenginleşiyor nakarat kısmında gelen adlibler ve eskisine oranla biraz daha baskınlaşan enstrümantel dokunuşlarla daha da kalabalıklaşıyor. Parça boyunca devam eden bir döngü bu; sadece Junhyung'un ikinci rap kısmındaki dubstepin arkasından gelen ani elektro yükselişin etkisiyle biraz bozulduğu söylenebilir o kadar. Aslında parçayı sıkıcı bir parçaya dönüştürebilecek bu durum bir şekilde -kullanılan temel ritmden, üyelerin vokal soloları arasındaki gayet yumuşak geçişlerden ya da benim hala konduramadığım bir sebepten- Shadow'u kolaylıkla dinlenesi hale getirmiş. Vokal geçişleri demişken gerçekten o da Shadow'un en büyük artılarından biri. Çünkü hangi kısmı hangi üyeye ait olduğunu daha ağızlarını açtıkları anda söyleyebilmenize rağmen hiçbirinin sesinin üzerinde devasa bir sahne ışığı yok, her üye kendi kısmında parlıyor ve birbirlerine bayrağı gayet zarif bir şekilde bırakıyorlar; bu yüzden vokaller arası geçişler için ne müzikal bir hazırlığa (mesela ana vokalin çığlığı öncesi dramatik bir melodiye ya da sesi daha düşük olan bir üyeyi gürültülü müzikle desteklemeye) da ihtiyaç duyulmamış, müzikle vokaller arasındaki denge iyi bir şekilde kurulduğundan birbirinden bağımsız hareket edebilecekleri gibi uyum içinde de ilerlemeyi başarmışlar. Ama bazen dinlerken insan acaba keman/piyano gibi klasik enstrümanlara birazcık daha yer verselerdi daha mı iyi olurdu acaba diye düşünmüyor değil. Ayrıca Junhyung'un birinci rap partı çok başarılı olsa da ikinci kısımın başında kendini "cool" olmak için fazla kasıyor sanki. Normalde genellikle Junhyung'un rapinde bir zorlama yoktur, The Fact gibi hüzünlü şarkılarda It's Not Me gibi birazcık daha orta tempoda parçalarda havasından hiçbir şey kaybetmeden akar gider, oysa Shadow'un ikinci kısmında kelimeleri yuvarlayış şekliyle rap şarkının sahip olduğu o melankoliden çıkıyor birazcık. Bununla birlikte müziğin hızlanmasıyla beraber başlayan (...I'm not a wampire not a night ghost...) kısımda bu sorun kayboluyor, yani anlık bir bunalım gibi bir şey :D Bir de şarkı boyunca devam eden ve "what" kelimesi olduğunu düşündüğüm o elektro ses olmasa da olurdu diye düşünüyorum açıkçası. Şu anda alışmış olsam da Shadow'u ilk dinleyişimde dikkatimi dağıtmıştı, uyumsuz ve gereksiz bulmuştum. Junhyung'un köprülerde geri planda bazı kelimeleri tekrarlaması ("...light light light..." ve "...ma ma ma...") hoş ama.

 Uzun lafın kısası biraz ince elenip sık dokumak sonucu bulunabilecek bazı eksiler dışında Shadow güzel bir şarkı. Ve ciddi anlamda takılıyor insanın kafasına. Şahsen ben çıktığından beri mırıldanarak dolanıyorum ezberlemiş olmanın mutluluğunu da taşıyarak~kkkkk

 Müzik videosu ise gayet iyi. Öncelikle kostümleri çok şık, karanlık atmosfer şarkının temasıyla uyumlu ve ilk teaser fotoğraflarına "efektler meeeh..." diyen ben müzik videosundakilerin hiç de kötü olmadığını düşünüyorum. Aynalar, ekranın simetrik olarak ikiye bölünmesiyle oluşturulan iki farklı dünyaya ait olma hissi, siyah köpek gibi metaforlar da ilgi çekici dokunuşlar olmuş. Koreografi ise müzikle uyumlu olsa da o omuz silkme kısmı temaya uymuyor sanki gibi hissettiriyor, ama ben zamanında harekete bayılmama rağmen aynı hisse Fiction'da da kapıldığımdan BEAST tarzı diyor ve geçiyorum :D

 Albümdeki 3. track How To Love. Shadow'da kullanılan elektro melodilere elveda deyip bateri ve piyanoya yüklenmiş, "aşkı ben de anlamıyorum ama bir arada olursak üstesinden gelebiliriz, mutlu olabiliriz" temalı hoş bir şarkı. Beyninizde böyle "Bum!! Pufdgsfdfsgfh..." gibisinden bir nükleer patlama efekti yaratacak bir şarkı değil ama dinlenesi işte. En dikkat çeken yanı ise Dongwoon'un vokali sanırım.

 Bundan sonra Be Alright'a geçiyoruz. How To Love gibi yumuşak bir duraktan sonra tekrar ufak elektro oyunlara geri döndürüyor bu şarkı bizi. Biraz funky bir tadı var, bu sebeple genelde yavaş şarkılara sahip albümün en hareketli parçalarından biri olarak kabul edilebilir. Ayrılık sonrası unutma çabaları üzerine olan bu şarkı tuhaf bir şekilde bende canlı performansını izleme isteği uyandırıyor. I'm Sorry ve normal olarak Shadow'u tanıtım için seçtiklerinden mümkün mü bilmiyorum ama gene de belki özel bir performansta, veda sahnesinde ya da ne bileyim Beautiful Show'da falan performansı olabilir. Duy beni BEAST!!

 5. ve 6 trackler albümün çıkışından önce Haziran ayında fanlar ölsün diye üzerlerine atılan parçalar olan I'm Sorry ve Will You Be Alright. İkisi de tamamen BEAST'e uygun hüzünlü aşk şarkıları. BEAST'in bu tarzdaki şarkılarını tam olarak ballad kategorisine koyamıyorum ben, balladlar biraz daha arabesk dinlenmesi zor ve genelde benim çok da sevmediğim parçalardır, oysa BEAST'in bu yavaş tempodaki melankolik şarkılarını daima dinlemekten büyük zevk almışımdır. İki şarkıyı da çıktıkları anda çok sevmiştim, hala da dinlemekten sıkılmadım. Gruba yakışan şarkılar bunlar.


 Bu ikisinden sonraki şarkı You're Bad genelde elektro beatler ve piyano melodileri temelli olan albümün müzikal açıdan en değişik parçası diyebiliriz çünkü rock rifleri içeriyor. Yoseob ile Dongwoon'un vokalinin ön planda olduğu şarkı eski sevgiliye yakınma ve hala onu sevmekten kurtulamama üzerine. Şarkının müziğini beğenmeme gibi bir sorunum yok, Yoseob ve Dongwoon'un -tabi ki diğer üyelerin de- vokallerini beğenmemem ise söz konusu bile değil ama You're Bad benim şarkım diyemem. Nakarattaki müziği yakalamak için yapılan nağmesel uzatma mı bunun sebebi bilmiyorum ama gene de şarkıda beni rahatsız eden sanki fazla iteklenmiş hissi uyandıran bir şeyler var. Çok da sevmedim.

 8. track basitçe bir "party hard" şarkısı olan Encore ve benim favorilerimden. Şarkıyı sevmemin dışında albümün bu şarkıyla bitmesini de seviyorum. Çünkü genelde albüm sonu şarkıları yumuşak bize "artık bitti" mesajını gönderen parçalardır, oysa BEAST "Tekrar tekrar demek istiyorsunuz" diyor. Ben de çocukları kıracağıma kafamı kıracağımdan albümü başa sarıyor ve tekrar dinliyorum tabi ki~kkkkk Gerçekten Encore albümün genel yapısına en aykırı şarkı olduğundan kendisini bitirdiğinizde "diğer şarkılar nasıldı acaba?" diye bir düşünceye itiyor sizi ve başa sarıyorsunuz albümü. Sonuç olarak Encore'un sonda olması zekice bir hamle.

 Son sözler...

 Hard To Love How To Love albümünü tek cümleyle özetlemek gerekirse "dinlemesi kolay bir albüm" derdim. Çoğu kpop albümünün yaptığı gibi insanı yormuyor, tekrarda bıraksanız da sıkılmıyorsunuz. Ama dahiyane, kpopa yepyeni bir şeyler sunan, tamamen yaratıcı ve farklı bir bakış açısıyla oluşturulmuş devrimsel bir albüm müdür? Kesinlikle hayır. Gene de grubun ilk defa tamamen kendisinin yaptığı bir albüm olarak çok iyi, temiz bir adım ve her açıdan BEASTi yansıtan bir albüm. Gruba yakışmış, çocuklara yakışmış, bu yüzden emeklerine sağlık hepsinin. Umarım bundan sonra da hep kendi albümlerini kendileri yapmaya devam ederler çünkü "Beautiful ma girl oh-oh girl oh-oh girl shingani chinadoo~" BEASTinin ne kadar şirin olursa olsun geçmişin karanlığına gömülmesi gerektiğine dair düşüncem BEAST'i sevmeye başladığımdan beri değişmedi. Bad Girl'ü severim gerçi~kkkk

________________________________


 f(x)'in yeni albümünün medleyinden sonra çıkış parçası olan Pum Pum Pum Pum'ın MVsi de yayındandı hala dinlemediniz/izlemediyseniz SM'in youtube kanalında bulabilirsiniz. Ben çıkış parçası Pum Pum Pum Pum'dan hoşlanmadım, oysa umudum vardı yani. MVsi ise Electric Shock 2 gibi. Gerçi medleyi dinlediğinizde sanki en kötü şarkı Pum Pum Pum Pum sanki. Tipik SM; çıkış parçaları dans performansı için en uygun olan olmasına rağmen genelde albümlerdeki en zayıf halkadır. Olsun kız grupları için umutsuzluğa kapılmanın bir anlamı yok çünkü sırada Brown Eyed Girls ve Spica comebackleri vaaaaar!!! İki sevdiğim kız grubu ve ikisi de geri dönüyor!! Oley yuppi yehuu ve bütün sevinç nidaları...

 Bu arada EXO da repackaged albümleriyle beraber geri dönüyor. Bu seferki çıkış parçasının adı Growl ve bu repackagedle beraber eski şarkılara çıkış parçası hariç 3 yeni şarkı daha eklenecek. Bugün de teaser fotoları yayınlandı ve artık rutine dönmüş bir şekilde twitter timelinenım amansız EXO saldırılarına göğüs germeye çalıştı. EXO... Sen bir tür virüssün asgfahfssgfh Her neyse önceki albümlerini gayet beğendiğimden bu comeback de beklediklerim arasına girdi.

 Ayrıca B.A.P.nin Detroit'de çekilmiş meşhur MVsi -tamam o kadar da meşhur değil- ne zaman avucumuza düşecek çok merak etmekteyim. Bu üçlü comeback işi yoruyor beni dönsünler artık yahu, özledim. Neyse buraya özlemle bakan bir Himchan resmi bırakayım da bekleme köşeme aynı bakışların hiç de baştan çıkarıcı olmayan versiyonuyla geri döneyim bari...

 Crayon Pop'un ani yükselişi ise gerçekten enteresan oldu değil mi? İlk çıktığında Bing Bing'i çok dinler hatta bu yüzden kendimle dalga geçerdim ama Bing Bing yerine Bar Bar Bar ile tutmuş olmaları... Bing Bing daha iyiydi yahu! Nan wonhandamieon chommal nan wonhandamion sölchikhage nal marhebwaaa ghafsfshgafh

 Tabi bir de YGnin son rookiesi Kang Seung Yoon var. Koreliler uzun zamandır bekliyordu ama ben şarkıya o kadar çok bayılmadım. Gene de YG'yi yeni bir şeyler peşinde koşarken görmek güzel. Lee Hi'da yaşadığı obsessiyonu Seung Yoon'da yaşayıp çocuğun kariyerini rezil etmemesi dileğiyle... Bir de hani Taeyang solosu diyorduk ama. Neyse susayım ben en iyisi...

 Başka başka... Bilmiyorum, aklıma gelmedi. Hadi kaçtım o zaman!!

4 yorum:

  1. Evet ilk yorum benden.

    Beast yeni albüm, bir çok unsurda seninle aynı fikirdeyim,Shadow ilk dinlediğimde biraz dağınık gibi gelmişti, tam kavrayamadım ama ikinci dinlemede yavaş yavaş oturuyor. Diğer şaşırdığım nokta albüm kapağı, değişiklik kapakla başlıyor ki bir fark var bunlarda pat seni okudum meğerse grubun parmağı var sevdim.

    Albümde en sevdiğim Im sorry güzel özellikle giriş kısmı beni meraklandırdı.
    Son olarak bu albümü kanlı canlı elime almak isterdim.

    YanıtlaSil
  2. B2ST'le ilgili her şey çok güzel hoş da -Yani artık biliyorsun zaten B2ST deyince akans ular durur benim için- tek bir konu var beni hem sinirlendiren hem üzen. Bunun mes'ulü kim bilmiyorum ama Kikwang'ı eziklemeye devam ederlerse Cube'ü başlarına yıkacağım!!! Şu aralar favorim Hyunseung olsa da -Junhyung her zaman cepte olduğu için- Kiki'ye bunu nasıl reva gördüler? :'(
    F(x)'e gelince oy gidi SM diyorum -bak cidden baydı ama bu tarz f(x)- ama benim de albümden beklentim büyük. -Bir de artık Krystal'den başkalarını gözümüze sokma operasyonuna başlasan olur mu?-
    Bu arada EXO da kesinlikle bir virüs. :D
    Jumping Jumping de iyi ya bence :D inanması güç ve nedeni anlaşılamaz bir şekilde bu kızları seviyorum. :D

    YanıtlaSil
  3. Artık Taeyang solosu geliyor sanırım çocukta kirişleri koparmış madem kimse ilgilenmiyor kendi albümümün prodüktörlüğünü kendim yaparım demiş ve albümün prodüktörlüğünü kendisi üstlenmiş herşey hazır artık eylül'ü bekliyoruz Seungri aradan çıksa da (Seungri'nin soloları hiç benim tarzım değil) Taeyang'ın solosuna sıra gelse

    YanıtlaSil
  4. But it all starts with choosing the boxing gloves that suit you
    best. This is the exact same game with the only difference being
    a different end character. There were many champions who would participate in the fist fights and these would be also held for the sake of the fallen heroes.



    Stop by my homepage ... web site []

    YanıtlaSil