Pazartesi Sendromu mu? Size Bir Parça Kpop Verelim de Canlanın...

... ya da ölün, çünkü geride bıraktığımız Pazartesi bütün fanlık duygularımı aklımın sağlam kalma çabası veren kıyılarına vurup ortalığı darma duman etmiş bir tsunami gibi ayaklandırdığında birkaç defa öbür taraftakilere "haaaaiiii!!" deyip geri döndüğümden fena halde şüpheleniyorum ben.

 Evet biliyorum Pazartesiyi geride bırakalı neredeyse iki gün olacak. Ama ne zaman bir yazıyı sıcağı sıcağına ya da söz verdiğim zaman yazdım ki? İçimde küçük bir YG Papa kaçak kamp kurmuş olabilir mi, ne dersiniz? XD

 İşte benim için geçen Pazartesinin bugüne kadar uzanan kpop sendromu:

(...na geçmeden önce: Yukarıdaki gifin bu mevzu ile ne alakası var diye düşünenler olacaktır eminim. Hani Kyungsoo kendini tokatlıyor ya -ki bunu çok sık yapar- o halini bir ayılmaya çalışma olarak düşünüahjsgjagsahgsfh... Tamam, bir mantığı yok sadece gözümün önünde Kyungsoo olsun diye oraya koydum onu. Ama çok şirin velet, değil mi? XD

 XIA Junsu "Akıl Almaz" Bir Şeyin Peşinde

 Ve hakkını vermek lazım altın rengi takım elbiseyle yatakta dans etmek oldukça akıl almaz olmuş. Ne yazık ki iyi anlamda değil~kkkk

 JYJ'nin ana vokali Junsu ikinci solo stüdyo albümü Incredible ile ayın 14ünde geri döndü. Aslında Pazartesi olayının bir parçası sayılmaz yani, ama sevdiğim vokallerden biri olduğundan ve albümünü tam anlamıyla ancak Pazartesi günü dinlediğimden bahsetmeden geçmek istemedim.

 Albüm 12 şarkıdan oluşuyor ve çıkış parçası da albümle aynı ismi taşıyor. Bu yüzden öncelikle çıkış şarkısı Incredible'dan bahsedeceğim biraz: Quincy adında kim olduğuna dair hiçbir fikre sahip olmadığım bu yüzden merak edip rapperdan ziyade R&B şarkıcısı olduğunu keşfettiğim bir şahsın eşlik ettiği şarkı fazlasıyla... Amerikan. Kpop zaten Amerikan işlerini bolca sömürür de gene de şöyle kendine has bir tınısı, belki de dilin getirdiği bir duruşu yok mudur sizce de? İşte Incredible'da bu yok. Kötü bir şarkı diyemem de Amerika'nın her sene üzerimize saldığı yaz hitlerinden bir farkı da yok, İngilizce olsa pekala kumsalda kafelerde orada burada bütün yaz dinler dururduk. Ki bunların hepsi pop müzik için gayet iyi şeyler. Benim için mesele başka. Şarkı sonuna kadar Amerikan stayl olsa da Junsu'nun vokali değil. Bu da tarzsal bir uyumsuzluk, bir kopyala-yapıştır hissi bırakıyor kulakta. Bir zamanlar Ata Demirer showunda Bülent Ersoy'un Mahzar Alanson söylemesinden bahsetmişti, işte biraz mübalağa ile de olsa Junsu'nun İncredible'daki vokali şarkının ruhunda Bülent Ersoy'un ağzından "Ellerimde çiçekler~" etkisi yaratıyor. Bu yüzden de aslında tanıdık olsa da gayet tepinilecek bir şey olan Incredible bir şekilde tuhaf ve dinlenmez geliyor bana.

 MV ise... Yapma Junsu. Bir daha yapma.

 Çıkış parçası büyük ihtimalle "yaz geldi bize 3 aylık bir hit lazım yaa" ayağına seçilmiş bu yüzden bende hayal kırıklığı yaratmış bir şarkı olsa da albüme gelince işler değişiyor, çünkü albüm Junsu'nun vokal yeteneğini görmemize olanak sağlıyor. Cazdan salon müziğine, midtempo R&Bden elektro ritmlerle süslü hiphopa bir çok farklı genreden izler taşıyan Incredible albümü kulak kabarmaya değer. Benim kişisel favorilerim bir piyano balladı olan 11AM, biraz baştan çıkarıcı olduğunu düşündüğüm No Reason, Junsu'nun ballad şarkıcısı yanını ortaya çıkaran I'm Sorry, saksafon ile kalbime girebilecek olan Fantasy. Ayrıca hoşlanıp hoşlanmadığımdan bir türlü emin olamadığım ama dinleyip durduğum bir şarkı da var: This Song Is Funny, Right? "Bu şarkı komik mi bu şarkı komik mi? Ben kendim bile komik buldum..." "Bu şarkıyı ben yazdım, bütün sözleri ben yazdım/Hepsini komik olsun diye yaptım/ İnsanlar duydu ve güldü değil mi?/ İlk albümümü yaptığımda da gülmüşlerdi zaten..." "Ne komik bulmadın mı? O zaman ikinci kısma geçelim!" "-Junsu şu anki tavrın Halla Dağından daha burnu havada. -O dağ kaç metre -2240. -Ne?! 2240 mı?!!" vb. şeklinde sözleri olan ve elektronun anasını ağlatırken alttan alttan laf sokan bir şarkı kendileri. Ve gerçekten komik~hahaha Ayrıca Junsu'nun nağme yapmadığı tek şarkı olabilir, bu bile merak edip dinlemek için yeterli sebep bence :D

 Uzun lafın kısası çıkış şarkısı olan Incredible çok iyi olmasa da (hatta bence Junsu için direkt direkt kötü) albüm olan Incredible'ı bir kenara atmak ziyan etmek demek olur.

INFINITE'in "Kader"i...

...daima kaotik çıkış parçaları mı olacak? :P

 Hiç beklemediğim INFINITE (daha Man In Love ne kadar oldu ayol?) yazın ortalığı boş bırakmak istemediğinden olsa gerek 16sında Destiny single/mini albümüyle geri döndü. Kendileri single demişler ama yepisyeni 4 şarkı içerdiğinden benim dilim varmıyor bu albüme single demeye, o yüzden bütün INFINITE sevgimle mini albüm olarak bağrıma basıyorum Destiny'yi. :D Adamlar 3 tane eski şarkının beatiyle azıcık oynayıp 1 tane yenisinin de 2 versiyonunu koyarak "alın size mini yaptıııık" diye fanlarının önüne sürüyor, hatta koca sene çıkardığı bütün singleları aynı albümde toplayıp "full albüm yuppiiiiğğ" diyebiliyorken ben savunmazsam sen savunmazsan kim INFINITE bebeklerinin hakk... Neyse işte anladınız mevzuyu XD

 Dediğim gibi Destiny albümü 4 parçadan oluşuyor ve aynı isimli çıkış parçası Destiny ile açılıyor. Destiny telli çalgıların orkestral ağırlığını oluşturduğu, bunun yarattığı biraz havayı dubstep ve elektronik oynalamalar ile teatralden kaotiğe çeken bir besteye, ayrılığa karşı çıkan bir erkeğin yalvarışı olarak düşünülebilecek sözlere sahip. Falsetto adlibler bence şarkının en akılda kalıcı kısımları; Woohyun'un solosunda olan "oh-oh" dinamizm katarken nakarattan öncesi kısımda olan ve kimi zaman parçanın arkasında belirenler ise biraz daha yumuşak bir dokunuş olmuş. Dongwoo ve Hoya'nın rap kısımlarında müziğin geri plana çekilip rap partlarının öne çıkarılmasından da hoşlandım. Ama mesela aradaki Infinite eklemeleri gerçekten gereksiz; yükselişi güçlendirmek için birden müziği dibe vurdurma numarasını kullandıkları çok açık olsa da benim için parçanın bütünlüğünü tehdit ediyormuş izlenimi bırakmaktan başka bir işe yaramıyor. Gene de Destiny kpop çapında dinlenesi bir şarkı olarak kabul edilebilir, INFINITE fanları ise dinledikçe daha da çok kapılacaktır diye düşünüyorum. 

 MV ise... Açıkçası ilk izlediğimde bu MVyi çekmek için Amerika'daki Universal Studios'a gittiklerinden "Bırak stüdyo masraflarını bence verdiğiniz uçak bileti paralarına bile yazık olmuş" dedim. Çünkü Destiny MVsi tıpkı teaserdan bahsederken söylediğim gibi sıradan bir kpop boyband MVsinden daha fazlası değil. Gerçi bir de bize mesela neden Sungyeol'ün elinden ateş çıkarabildiğini açıklayacağını umduğum olan bir de A versiyonu varmış, fakat bir uçak kazası sahnesi içerdiğinden geçende olan uçak kazasını hatırlatmaması amacıyla belli bir süre sonra yayınlanacakmış. O yüzden bunu yerden yere vurma isteğimi bastırarak beklemedeye geçme kararı aldım :D

 2. şarkı Inception benim albümdeki favorim hatta sevdiğim INFINITE şarkıları arasında da hatırı sayılır bir yer edilebilir kendine. Tek bir beat (şarkıyı sevme sebebim olan o beat) üzerine uzanan şarkı tam bir bilgisayar işi olsa da Destiny'ye göre çok daha sade çok daha temiz. Vokaller telaşsız, şarkı telaşsız... Birazcık nakaratta yükseliş ve vokallerde zorlama var ama o kadar kusur kadı kızında da biliyorsunuz XD İyi bir şarkı Inception.

 3. track I'm Going To You ise... Bilmem, ben INFINITE üyelerinin seslerini sevdiğimden dinliyorum ama bir özelliği var diyemem açıkçası. Pop şarkısı işte :D

 Son olarak albüm Mom isimli ballad ile kapanıyor. Annelere adanmış dokunaklı bir şarkı kendisi.

 INFINITE Destiny albümü... Beklenmedik oldu :D O yüzden üzerimde inanılmaz bir etkisi yok, üzerinden bir süre geçtikten sonra da büyük ihtimalle sadece Inception'ı dinlerim doğruyu söylemek gerekirse :D

 "B.A.P., Kasırga Gibi Esti!!"

...demek ister bu deli fan gönlü ama yok. Yapamayacağım. Fangörllüğümü twittera saklayıp burada doğruları yalnızca doğruları söyleyeceğim :P

 Öncelikle hepinizin bildiği üzere ben B.A.P seviyorum. Bazen tarafsız bakamayacak kadar çok seviyorum. Jello'nun ramen saçlarını karıştırasım, Jongup'a sıkı sıkı sarılasım, Daehyun ile Youngjae'nin görünüşlerini attığım her adımda övesim, Yongguk ile Himchan'ı... Neyse bu ikisi hakkında herkesin ulaşabileceği mecralarda daha fazla konuşmayayım artık ahsgfahgsfh Yani uzun lafın kısası Hurricane'i körlemesine sevmek için her türlü donanıma sahibim ki bu yüzden de sevdim. Ama dürüst olmak gerekirse...

 Bu şarkı olmamış be B.A.P! Aradaki İngilizce kısımların büyük çoğunluğu saçmalık, ki çocukların İngilizce telafuzlarından bahsetmiyorum burada, anlamsızlıktan bahsediyorum. Grubun bir çok tarz denemesini seviyorum ama bu kadar karmaşanın sonu hiçbir tarza sahip olamamaya dönüşecek ki amacınız müzikse bu kişiliksiz bir yaklaşım izlenimi bırakır çoğu insanda. Şarkı da genel olarak bir dans track havası taşısa da müziği ismini tam anlamıyla taşıyor sağolsun, kasırga gibi karman çorman kendisi. Bunun yanında yaz geldi ve B.A.Pnin hiç "party hard" şarkısı yoktu... Yani demek istediğim... Lanedossun gene savunmaya başladım işte!!

 Her neyse gelelim MVye... Hurricane MVsi... Fan olarak hoşuma gitti tabi ama çocukları görmeyi sevdim daha çok. Yoksa altın rengi kostümler pek benim tarzım değil her ne kadar bu ara pek modaymış gibi görünse de *öhöm Junsu öhöm* Ayrıca yayınlanan teaser resimleri kpop dokunuşlu olsa da daha "şık" bir çizgide olduklarından benim beklediğim MV bu değildi. Tamam, bir Casino Royale B.A.P versiyon bekledim ne olmuş yani? Hepimizin hayalleri var bu hayatta :P

 Neyse... Vegas'ın bilindik mekanlarında (Bu yüzden Big Bang MVsine benziyor diye düşünüyorum ben ama her gördüğü rapperı GD kopyası zanneden bir kısım VIP)  çekilmiş bir MV işte Hurricane. Öyle çok da özel bir olayı yok o yüzden fan olan izler, kalanlar yüzüne bakmaz sanırım :D

 Bu arada Coffee Shop ve Hurricane B.A.Pnin üçüncü mini albümleri için üç ana şarkıyla geri dönüş yapma planının bir parçası. Son MV gene Amerika'da Detroit'te bir başka şarkıya çekilmiş. Ne zaman yayınlanacak bilmiyorum ama o da yakında düşer kucağımıza herhalde.

 Son olarak... The loof the loof the loof is on fiyaaah!!!

BEAST Comeback Haberleri...

...beni deliye çeviriyooor!!!

 Hafta sonu şarkı listesi açıklandı, Pazartesi günü yeni teaser resimleri düştü ve bugün sabaha karşı da Shadow MVsinin teaserı çıktı. Ve ben ortalıkta çok az kaldı çok az kaldı diye tepinerek dolandım~kkkkk 

 Neredeyse tamamında Yoseob'un sesini duyduğumuz hatta direkt Yoseob'u gördüğümüz teaserdaki kısmıyla şarkı piyano yerine gitar vuruşları içeriyor olmasıyla beni şaşırttı ama sadece 34 saniye ile bir tahmin yürütmem imkansız sayılır. O yüzden bekliyor, bekliyor ve bekliyorum... Ahhh çok heyecanlıyım!

________________________________

 Bu arada f(x) de comeback yapıyor :D Açıkçası sevindim özlemiştim f(x)i. SM'in youtube kanalında bulunabilecek tanıtım videosu da hoşuma gitti -her ne kadar neden başında İngilizce konuşmayı seçtiklerini anlamasam da işime gelir tabi-, bakalım albüm nasıl olacak? 

 Son olarak aşağıya yorum yazma zahmetine katlanacak cici insanlar için de muhabbet olsun diye ufacık bir soru: Bu aralar sürekli tekrarda bıraktığınız şarkı ne? Kpop-dışı ama benimkisi Fiona Apple - Paperbag ile Lana Del Rey - You Can Be The Boss. İki şarkının da birbiriyle hiçbir alakası olmasa da hatta bu aralarki ruh halimle de alakaları olmasa da durmadan ya söylüyor ya dinliyorum. Bir kulak kabartın isterseniz ^^

 NOT:  Bu arada bugün bilgisayarımın ekranı bozuldu ne yazık ki (Şu anda babamın bilgisayarını işgal ettim). O yüzden çıktığı gibi çevirmeyi düşündüğüm BEAST albümünü büyük ihtimalle zamanında kanalıma yükleyemeyeceğim, doğal olarak diğer çevirilerime de ara veriyorum. Ahhh benim emektar bilgisayarım sen bu hallere düşecek makina mıydın?... T.T