Beşi Bir Yerde...

Ben ve iğrenç başlık seçimlerim... Neyse sonra kafamı beş defa masaya vururum ben, siz merak buyurmayınız. Ama onun öncesinde hakkında konuşmak istediğim beş tane geri dönüş var:

IU İLE GEÇMİŞE DÖNÜŞ: MODERN TIMES

Albüm çıkalı tam bir ay oldu hatta IU tanıtımlarını bitirip dizisini çekmek üzere drama alanına doğru yollandı, biliyorum. Ama bu albümden bahsetmemek içimde bir yara; o yüzden hazır toptan bir çok albümü masaya yatırıp biçmeye karar vermişken kısaca Modern Times'a da değinmek istedim.

 IU'nun ikinci full-length albümü olan Modern Times bence -çalma çırpma iddialarına rağmen- bu sene kpopun başına gelmiş en iyi işlerden birisi.

 Öncelikle IU açısından neden en iyisi olduğundan bahsedeyim: Ben IU seven, dinleyen birisi değildim; kendisine ve o meşhur 3 notasına gösterilen ilgiyi de anlamıyordum zaten. Evet, hanım kızımız tek nefeste stabil kalmayı da başararak sesini 3 nota yükseltebiliyordu. Ama şarkı söylemek ne zamandan beri sadece tize çıkabilmekten ibaret olmuştu ki? Normal bir ses aralığına sahip bir insan da biraz eğitimle kafa sesini kullanarak tize çıkabilir sonuçta. IU'nun daima duygusal açıdan bir eksiği vardı benim gözümde, söyleyebiliyordu ama şarkıyı hissetmiyordu; onu dinlerken tek duyduğum eğitimli berrak bir ses oluyordu, o kadar. Oysa bu albümde IU'nun 3 notasından ötesi var; bu sefer söylerken anlamayı da öğrenmiş gibi sanki. Tarzı daha canlı daha kıvrak, ballad tarzı şarkılarda daha içli. Kısacası skandal sonrasının yarattığı boşluktan mıdır bilinmez, IU tekniği üzerine bayağı çalışmış, iyi de yapmış. Tabi ki mükemmele ulaştığını söyleyemem, ama kesinlikle gelişmiş.

 Albüme dönersek... Müzikal yapı açısından Modern Times isminin hakkını vererek sizi gerçekten 1920-1940lara götürüyor. Özellikle caz müzikten oldukça ilham almış bir albüm karşımızdaki. Bu açıdan son dönemlerde kendini dubstep, elektropop vs.ye adamış kpop için benim gözümde yeni bir nefes oldu Modern Times. Bununla birlikte IU'nun bestelerini gitarla yapması sebebiyle gitar temelli parçalara da sahip, mesela Love of B gibi. Obliviate ve Havana gibi şarkıları ise biraz egzotik bir salon müziği izlenimi bırakıyor insanda.

 Bir de düet yapılan şahıslar var ki, tadından yenmez. Bir Shawol ve Jonghyun'un müzisyen yanını görmekten büyük zevk alan biri olarak Gloomy Clock benim için özel bir şarkı olsa da; diğer düetler de çok kaliteli müzisyenlerle yapılmış. Bu durum da albümün kalitesine kalite katıyor.

 Modern Times gerçekten güzel bir albüm. Çalıntı iddiaları IU'nun dönüşüne gölge düşürmüş olsa da, bu albümdeki diğer şarkıların hakkının yenmesi açısından üzücü oldu bence. Çünkü dinlenmesi gerekenlerden benim gözümde.

TROUBLE MAKER İLE KPOPTAN FARKLI BİR "KİMYA"

 Vuhuuuuuu Troublemaker geri döndü!!!

 Aslında benim sabırsızlıkla beklediğim geri dönüşlerden biri olsa da Troublemaker'dan bahsetmeye niyetim yoktu. Çünkü mesele kpopun ilk düzenli kızlı erkekli duo çalışması olan Troublemakersa olayın müzik olmadığını hepimiz biliyoruz. Troublemaker bir konsept, bir hikaye, bir fantezi satıyor. Kpopun denemeye pek çekindiği bir şekilde hem de.

 Konseptleri biraz fazla mı? Daha kötülerini de gördü bu gözler ama Kpop için evet. Sınırı çok mu zorluyorlar? Evet, gene kpop için gerçekten de sınırı zorluyorlar. Peki bunlar bir araya gelince kötü bir şey mi ortaya çıkıyor? Hayır. Troublemaker duosu bütün bu seksi görünümü tehlikeli, sıra dışı bir aşk hikayesinin parçasıymış gibi gösteriyor çünkü. Bir hikaye arka planının olması bütün bu seks imalarının yaratması muhtemel ucuzluktan kurtarıyor bence ekibi. İlk çıkışlarında kullanılan karşı cephelerdeki casuslar hikayesi, bu geri dönüşteki seri katil/tetikçi/suçlu ve sevgilisi hikayesi... Bunların yarattığı tehlike havasına seks eklenince sadece anlatmak istedikleri hikayenin masumiyetten ne kadar uzak olduğunu pekiştiriyor, o kadar. Eğer bu arka planlar olmasaydı tam bir çöpe dönebilecek konsept, bunlar sayesinde bir derece daha klas olabiliyor bence.

 Bir de çiftin sahnedeki... Uyumsuzluk demek istemiyorum da (çünkü bence gayet uyumlular) bir parça kimya eksikliği konusu var. Debutlarında daha belli olan bu durum geri dönüşleriyle beraber azalmış olsa da hala orada bir yerlerde, canlı performanslarını izlerken hissedebiliyorsunuz. Ama ben bu durumun biraz da bilerek yaratıldığını düşünmekteyim. Çünkü çift sahnede birbirlerine karşı büyük bir tutku gösterseydi bütün Kore yatak odalarına girmiş gibi hissederdi. Ve sonra gelsin eleştiriler gitsin karalamalar... Bu sebeple sahnedeyken Hyunseung'un ellerini yukarıda bir şeyleri ise biraz daha aşağıda tutmaları, öpücük imalarında göz göze gelmekten kaçınmaları vs. vs. duonun her şeyi iş olarak gördüğü imasını beynimize yerleştirmek için planlı olarak yapılmış bir şey benim için. Yoksa ikili sahne dışında birbirine karşı çok daha rahat, çok daha yakın gerginlikten uzak bir ilişki içindeler. Bu bağlamda Cube... Aklını seveyim.

 Troublemaker kpopta yaptığı tek yenilik ilk kız-erkek duosu olmayan bir ikili. Bütün o "sen benim için teksin hadi sonsuza kadar beraber olalım" temalı şarkıların üzerine "bizim için hiçbir şey kesin değil/sadece bu gecemiz var" ile gelmesinin yanı sıra, erkeğin solist kadının rapper olması, konseptlerinin bu derece korkusuz bir çizgide ilerlemesine kadar yaptıkları her şeyle bir farklılık sunuyor. Bu durum da onları tartışılacak konularının müzikten başka her şey olduğu bir noktaya götürüyor.

 Peki bu kötü müzik yaptıkları anlamına mı geliyor? Benim için hayır. Tamam, HyunA gerçekten iyi bir rapper değil ki çıkış parçası Now'ın dinlemesi en zor kısımlarından birisi onun solo girişi mesela. Ama Troublemaker ikilisinin dinamiğinde HyunA masaya sahne karizmasını getirirken şarkı söyleme ve performans kısmını Hyunseung ortaya koyuyor zaten. Bir de HyunA'nın biraz daha baskın olan karakterinin Hyunseung'un görece naif yapısıyla hoş bir denge yakaladığını düşünmekteyim ben. Ki bu durum çok sık görülen bir şey değil, genelde baskın olan taraf erkek olur çünkü. Ayrıca HyunA bu albümde şarkı sözü yazarak daha aktif bir rol almış; bu da bir artıdır benim için.

 Çıkış şarkısı Now debut şarkıları olan Troublemaker kadar iyi olmasa da (aslında iki şarkı biraz benziyor da) genel albüm olarak Chemistry ilk albümleri Troublemaker'ın bir adım ötesinde benim için. Attention son dönemlerde favori şarkılarımdan biri, bu yüzden promosyonlarda kullanılan ikinci şarkı olmasına da çok sevindim. Diğer şarkılar da -özellikle Hyunseung solosu Girl Who Wants To Play ve Turn Up The Volume- gayet dinlenir. Kısacası Troublemaker "Chemistry" gördüğü ilgili hak eden bir comeback benim gözümde.

MISS A VE "HUSH"

 Aslında bu albüm hakkında söyleyecek pek bir şeyim yok. Bilmiyorum, genelde her albümde mutlaka sevilecek bir iki şarkı bulurum ama  bu sefer... Yok, hiçbir şey yok. Yani hiçbir şarkı kötü değil, böyle insanı direkt rahatsız eden bir şeyleri yok ama aynı zaman da hiçbiri de "ayh gene başa sarmalıyım" şarkısı değil. Öyle bir albüm işte Hush.

 Albüm 13 şarkıdan oluşuyor ama 8. trackten sonrası Touch ve Independent Women Part III albümünden şarkılar. Albümü full length imajına ulaştırmak için yapılmış bir şey sanırım bu. 

 Bence Miss A bir grubun yüzleşebileceği en zor şeylerden biriyle yüzleşiyor: İlgi görmek için önce kendilerini ardından gruptaki bir arkadaşlarını aşmaları gerek. Miss A rookieyken çıkardığı şarkılar sebebiyle işe bir nevi zirveden başlamış bir grup. Bu sebeple başkalarıyla karşılaştırılmadan önce Good Girl Bad Girl'le, Breath ile karşılaştırılıyorlar. Bir de Suzy'nin grubun diğer üyelerini gölgeleyen ünü var ki ilkinden daha büyük bir sıkıntı. Bu iki sorundan en az biri çözülmeden Miss A'in gene zirveyi görebileceğini düşünmüyorum ben.

KIM JAE JOONG'A GÖRE AŞKIN TANIMI: "WWW"

 Gelelim "rocker" Jaejoong'a... Her ne kadar geçende Line'da bizi oldukça eğlendirmiş ve ayak fetişistlerini mutlu etmiş olsa da söylemek zorundayım: Jaejoong soloların bende "JYJ Jaejoong'unu özlüyorum" cümlesini kurma isteği yaratıyor.

 Yanlış anlaşılmasın Jaejoong'un solo çıkarması ile bir sorunum yok ayrıca idollerin kendi istediği tarzda ilerlemesi beni gururlu anne moduna sokup mutlu ediyor. Ama Jaejoong'un fazlasıyla jrock havasındaki sololarını dinlerken gene onun elinden çıkmış Get Out gibi şarkıları hatırlıyor ve düşünmeye başlıyorum: Ne zaman yeni bir JYJ albümü göreceğiz? In Heaven çıkalı 2 sene oldu sonuçta. Jaejoong rocktan çok zevk alıyor olsa da ben ona popu daha çok yakıştırıyorum sanırım.

 Albüme dönersek... Dediğim gibi Jaejoong tek başınayken fazla rocker oluyor, albüm de öyle o yüzden. Ama aynı zamanda kendisinin söylediği gibi bir çok farklı tarz arasında da dolandığı gerçek ki Jaejoong da bu tarzlara uyum sağlayabilmek için söyleyiş tarzıyla bolca oynuyor. Bence güzel bir şey bu çünkü sanatçının bir çok farklı yüzünü görmenize olanak tanıyor.

 Benim albümden favori şarkılarım Sunny Day, Let The Rythm Flow, Now Is Good, Don't Walk Away. Ayrıca It Is'in Junsu versiyonunu duymak için ölüyorum, yetkililere duyurulur. Fanmeeting, radyo, sasaengler tarafından Junsu duştayken alınmış bir ses kaydı... Bir şekilde bu şarkının Junsu versiyonu bana ulaştırılırsa çok memnun olacağım. Yoksa bir mafyayla anlaşıp Junsu'nun peşine takmak suretiyle söyletmeyi planlıyorum haberiniz olsun aghsfahfshafh

...VE "GÜNEŞ" YENİDEN YÜKSELDİ: TAEYANG  - "RINGA LINGA"

 Öncelikle... 

 Sonunda!!!! SO-NUN-DAAA!!! Beklerken öleceğim de birisi ölüm yıl dönümümde süper dramatik bir şekilde sonunda çıkmış olan Taeyang solosunu mezarıma bırakacak falan diye düşünmeye başlamış, içten içe duygulanmıştım buralarda. Her ne kadar geç kalmış olsa da ben gözlerim çıkana kadar ağlamaya başlamadan önce Taeyang'ı ortalara döktüğü için YGye teşekkür edesim de var aslında :P

 Singlea gelirsek... Beklediğim daha doğrusu istediğim bu değildi, bu bir gerçek. Ama nakarat "A-yo GD in da house!!" diye bağırıyor olsa da köprünün tamamen Taeyang oluşu kalbimi yumuşacık yapıyor elimde olmadan. Üstelik şarkıyı GD yazdığından biraz damgasının olması normal bence. Bu yüzden "şarkı çok GD hiç Taeyang değil bööööö~" eleştirilerine katılasım da gelmiyor. Şarkı GD tarafından yapıldı tabi ki onun imzasını taşıdığını belli edecek, ayrıca bence GD Taeyang'ın istekleri doğrultusunda gene onun tarzını korumaya çalışarak böyle bir şey yapmış olmalı. Çünkü Big Bang'in lideri olarak her üyenin tarzına hakim, onlara en çok neyin gittiğini kimi zaman üyelerden bile daha iyi bilen birisi. Şarkıyı GDleştirmekten çok Taeyang'ın tarzını koruma konusuna yöneldiğini düşünüyorum ben bu yüzden, ki "monchujima" ile başlayan kısım bunun en güzel kanıtlarından biri benim için. Belki de yanılıyorumdur ama GDnin lider ve composer olarak bende bıraktığı izlenim bu. Güçlü karakteri sebebiyle bir şeyleri kendileştirmeye yatkın bir yapısı olsa da bunu grup arkadaşlarının müziğine yapmaz diye düşünüyorum. Bu sebeple şu anki tarzının Taeyang'ın isteği doğrultusunda olduğu kanısına kapılıyorum. Belki bu sefer giden kızların arkasından ağlamak yerine aslında kızların onun arkasından ağladığını söylemek ve biraz partilemek istemiştir; olamaz mı? :D

 Ayrıca hiçbir zaman Taeyang'ın rapinin büyük fanı olmadım. Ama onu rap yaparken dinlemek çocukken istediği bu olduğu için yüreğimin pestile dönmesine katkıda bulunan bir başka şey. Bu sebeple Ringa Linga'daki rapini ne bileyim mesela Let's Talk About Love ya da Still Alive'daki kadar iyi bulmasam da dinlerken gülümsemeden edemiyorum.

 İşin özü Ringa Linga benim için hala Taeyang olan güzel bir şarkı. Bir Sinner bir You're My değil benim için, ama gene de iyi. 

MV hakkında söylenecek pek bir şey yok sanırım, şarkıya uygun hoplamalı zıplamalı neredeyse bütün Kore'nin göründüğü bir MVydi işte. Bu sefer beyaz arka plan ve oyuncaklar kullanılmamasının ise YG adına büyük bir atılım olduğunu düşünüyorum. :P

 Dans videosu altında ise bayağı tartışma koptu birileri Taeyang'ın EXO'yu kopyaladığını iddia ettiği için. Aslında birazcık dalga geçerdim ama EXO fandomu zaten daha dün oy kullanma olayını tamamen yanlış anlamasının kurbanı oldu. En çok "vızıldayan" fandom olduklarını kanıtladılar tabi de. Onlar One Direction fanlarıyla tartışırken Çinliler aradan süzülüp Chris Lee'lerine oy yağdırmış olmalı... Cidden neden hiçbir EXO fanı siteye girip okumayı akıl etmeden herkesin twitter anasayfasının içine etme yolunu seçmiş ki? Ayh aslında kötü bir durum bu kpop ve EXO adına. Ama ben EXO fanlarının içinde bulunduğu durum aklıma geldikçe elimde olmadan gülüyorum~kkkkkk EXO tarihinde daha kaç "Busker Busker wins" durumu olacak acaba? ahgsghfsdhagfdhagfdh Neyse bu durum bir süreliğine EXO fandomunu oturup düşünmeye davet eder diye ummaktan başka bir şey gelmez elimizden. 

_____________________________________________

Ah bu her şeyi toptan çıkarma işini çok seviyorum XD

Bu arada beklenen geri dönüş ve debutlarımız şunlar efenim: Dedikodusundan başka hiçbir şeyini duyamadığımız G.O. solosu (cidden artık çıkacak mı çıkmayacak mı onu bile bilmiyorum), Miryo&Narsha uniti (yaaaaaaay!!!), Panthom geri dönüşü (sonunda!!), F.T.Island ve Kasımda söz verilmiş ama benim en iyi ihtimalle Aralık'a sarkacağını düşündüğüm TOP solo singleı. Başka bir şey de yok sanırım.

O zamaaaaaan...