11 Mart 2017 Cumartesi

Ok Misali Kirpikler, Gün Batımı Rengi Yanaklar ve Hayvan Hakları

 Bu aslında uzun zamandır yazmak istediğim bir yazıydı. Bugüne kısmetmiş.

  Öncelikle başımı göğe çevirip kollarımı açarak "Makyaj malzemelerini seviyoruuuuuuuum!!" diye bağırsam mı ne yapsam?
 Sonra da daha iyi makyaj malzemesi nasıl seçilir ona geçeriz.
 İyi demişken, daha iyi kapatıcılık, muhteşem renkler, bir hafta yüzünde onunla uyusan da çıkmayan kalıcılıktan bahsetmiyorum. Kalbi iyi olandan, yani cruelty-free makyaj ürünlerinden.
 Peki nedir bu cruelty-free? Aslında eminim artık bir çok insanın aşina olduğu bu kelime basitçe zülumsüz demek; yani üretiminin ilk aşamasından son aşamasına kadar hayvanlar üzerinde test edilmemiş olan. Peki bu markaları nasıl tanırız? Temelde PETA onaylı ve Leaping Bunny sertifikalı her marka kesin olarak hayvanlar üzerinde test edilmemiş demek. Yani bir makyaj ürünü üzerinde aşağıdaki üç simgeden birini görüyorsanız ya da buraya tıklayıp arama yaptığınızda "This company is cruelty free! It does NOT test on animals" yazısıyla karşılaşıyorsanız, tebrikler hayvanlara zarar vermeden kendinizi şımartmayı başardınız.

 Ama ne yazık ki bir de belirsiz olan bir kısım var: Yukarıdaki simgelerden birini taşımak ya da PETA'nın "Do Not" listesinde yer almak için şirketin başvurması lazım.Ya da bazı durumlarda PETA açık politikanız yüzünden sizi incelemeye alıp hayvanlar üzerinde test yaptığınızı keşfederek "Yapanlar" listesine adınızı alabilir; L'oreal, Maybelline ya da Benefit gibi markalarda olduğu gibi. Bu yüzden bazı şirketler büyük ihtimalle potansiyel müşterileri de bu konuyu umursamadığından bu tarzda sertifikalar alma işini boşveriyor ve hayvan testlerine dair politikalarını sitelerinin Sıkça Sorulan Sorular kısmında belirtmekle yetiniyor.

 Peki biz buna ne kadar güvenebiliriz?


 Öncelikle bu şirketin üretim yaptığı yer önemli: Çünkü mesela Almanya'da 1989 yılından beri kozmetikte hayvan testleri (alternatifi olmadığını iddia ettikleri için toksikoloji testi açığıyla) yasak. Yani Almanya'da üretim yapan bir şirket görece daha güvenli. Aynısı Türkiye için de geçerli; burada da kozmetik alanında hayvan testleri resmi olarak yasak. Ama ne kadar denetleniyordur hiçbir fikrim yok.

 Ayrıca bazı şirketler başından beri hayvan testlerine karşı olan politikalarıyla biliniyor, yani hiçbir onay için başvurmamış olsalar da onlar da çoğunluk tarafından güvenilir kabul ediliyor. Yani bir noktadan sonra güvenip güvenmemek buna bağlı olarak o markadan ürün alıp almamak size kalıyor.

 Aşağıdaki markaların hepsi ülkemizde standart bir alışveriş merkezinde rahatça bulunabilir olduğundan ulaşması kolay, çoğunlukla da uygun seçenekler. Kullandıklarımdan sevdiğim bazı ürünleri de ekledim. Bu listeyi yapıyorum, çünkü birkaç arkadaşımla bu konu üzerine konuştuğumda daima "Nasıl bulalım biz şimdi onları? Alternatif yok ki..." şeklinde yorumlarda bulunuyorlar. Aslında çokça var, sadece dikkat etmiyoruz o kadar.

 Gene de açıkçası bu liste yukarıda belirttiğim sebeplerle biraz gevşek. Ben hepsinin altında tam olarak nerede durduklarını da belirtmeye çalıştım bu sebeple. Bilmediğim ya da atladığım bir marka varsa lütfen söyleyin, ben de nasiplenmiş olurum. Ürün tavsiyesine de varımahgsfdahgfshh

 Başlayalım mı?

 The Balm

 Retro tasarımlarıyla aklımızı başımızdan alan, o pek şirin kağıt bazlı paketlemelerin dağılmasıyla ise sinirlerimizi tepemize çıkaran, ama hala bebeğimiz, Mary-Lou'suna kurban olduğumuz The Balm hayvanlar üzerinde test yapmıyor ayrıca başkalarından aldıkları ham maddelerin de hayvanlar üzerinde test edilip edilmediğini kontrol ettiğini söylüyor. Ama ne PETA ne de BUAV onayı yok, görünüşe göre almaya da niyeti yok.
 Gratislerde satılan markanın standına indirim zamanları yaklaşmanızı ve kendinize Instain allıklardan ya da benim favorim olan Balm Jovi ya da Meet Matte Trimony paletinden bir tane kapatmanızı öneririm. Put A Lid On It far bazı ve Time Balm yüz primeri şimdilerde ikisini de başka bir markanın alternatifiyle değiştirmiş olsam da sonuna kadar kullandığım ürünlerinden. Balm Shelter'da gözünüz varsa zerre kapatıcılığı yok ama çok tatlı bir şekilde cildi aydınlık gösteriyor ve kesinlikle nemlendiriyor; yani zaten halihazırda problemsiz bir cildiniz varsa alın. Rujlarını ise sürmesi keyifli ama çok kalıcı değiller.
 Göz makyajı temizleyicisi Balms Away'i artık Türkiye'ye getirmiyor olması da büyük haksızlık. İlk kullandığım ve en çok sevdiğim makyaj temizleyicimdi.

Nars/Urban Decay

 Sephora'da satılan bu ikili Türkiye'de de meşhur ve ulaşılabilir olan hayvanlar üzerinde test yapmayan makyaj markalarından. Ama 2014 yılında Nars Shiseido, 2017'de ise Urban Decay L'oreal tarafından satın alınmış. Aslında Nars'ın sahibi François Nars vegan olduğu bilinen biri; bu da hayvan testleri konusundaki politikalarını bir nebze inandırıcı kılıyor. Gene de bu Shiseido ile masaya oturmalarına engel olmamış *ufak bir kapitalizme lanet okuma anı*


 Urban Decay ise şu anda L'oreal'in kanatları altında olsa da Çin Pazarı'na girmeyi reddetmiş ve anlaşmasında hayvanlar üzerinde test yapmama politikasına devam edeceğini belirtmiş. Alıp almama kararı sizin. Bazıları bu tarzda markaları her halükarda para hayvan testleri yapmaya devam eden şirketlerin cebine gidecek diye kullanmayı reddediyor.
 Urban Decay de Nars da hala PETA'nın hayvanlar üzerinde test yapmayan markalar listesindeki yerlerini koruyor.
 Ve ben şimdiye kadar bu iki markadan sadece bir Nars allık kullandım (ki onu da kendim almamış, "ayyy rengi ne güzeeel~" diyerek beni çok seven bir kuzenimden aşırmıştımaghsfhgafsh). Yani nasıllar hiçbir fikrim yok. Ama ünlerini düşünürsek pek de kötü olamazlar değil mi?
 Bu arada Sephora'nın kendi serisi ise artık Çin pazarına girmiş olduklarından cruelty-free değil. Ve bir paletlerinin tipini fena halde beğendiğimden üzücü. Ama başka alanlarda da sattığı hayvanlar üzerinde test yapmayan markalar var: Mesela sampuanlarıyla bilinen Yes To gibi.

Nyx

 Nyx bir başka "şeytanla işbirliği yapıyor olabilirim ama kalbim hala melek" markası. L'oreal bünyesine dahil olsa da hala hayvanlar üzerinde test yapmıyor ve bu sebeple PETA listesindeki yerini koruyor. Aynı zamanda en ünlü ve başarılı drugstore markalarından birisi olarak kabul görüyor.
 Türkiye'de ise kendi internet sitesi dışında Boyner'lerde ve Bağdat Caddesi'ndeki mağazasında satılıyor.

Body Shop

 İngiliz menşeili marka benim resmi parfüm ve duş jeli sponsorum olsa da (en sevdiğim serisini kaldırdı gerçi, bu yüzden hala biraz kırgınım ki son zamanlarda hem parfümümden sıkıldığımdan hem de duş jelimi değiştirdiğimden ilişkimiz sıfıra indi) bir makyaj serisi de barındırıyor. Hayvanlar üzerinde test yapmamasının yanında (Leaping Bunny sertifikası var ve %100 vejetaryen), yerel adil ticareti destekleyip ham maddelerini anlaşma yaptığı yerel çiftçilerden alması, sürdürülebilir enerji kaynakları kullanmaya çalışması, tasarrufu desteklemesi, yoksul ülkelere temiz su ulaştırma kampanyasının bir parçası olması falan derken oldukça cici görünüyor... Ama aynı zamanda L'oreal bünyesinde *camın kırılmasıyla hayallerin parçalanması sahnesi*
 Gene de içinize korku düşmesin sevgili kardeşlerim... The Body Shop L'oreal bünyesine girmiş olsa da anlaşması gereği hala hayvan testleri konusundaki karşı politikasını sürdürüyor, Çin pazarına girmiyor ve gene alıp almayacağınıza karar vermek tamamen size kalıyor. Çünkü sonuçta temiz bir ürün kullanıyor olsanız bile bir açıdan hiç de temiz olmayan bir başka markayı destekliyor olacaksınız falan filan...

 Eğer almayı düşünüyorsanız Instaglow CC creamine bir bakın derim. Kullandığım ilk ve tek CC kremdi, bir ara aklıma gelince (ve azıcık indirime girinceaghfshafh) gene alma ihtimalim yüksek.


Wet'n Wild/Gosh/Sleek

 Gratis'in bu konuda en güvenilir iki markası ve benim son dönem takıntım.


 Wet'n Wild PETA onaylı, 2015'te Leaping Bunny listesine dahil olmuş; hem ürünlerinin üzerinde hem de internet sitesinde cruelty-free damgasını görebileceğiniz bir marka. Sadece kendileri test yapmamakla kalmıyor dışarıdan aldıkları ara maddelerin de hayvanlar üzerinde test edilip edilmediğine dikkat ediyorlar. Ayrıca internet sitelerinde listeledikleri geniş bir vegan ürün skalasına da sahip. Bir de bunun üstüne fiyatları çok uygun olunca...
 Ama ürünlerinin hepsi iyi denemez. Farlarının bazıları güzel; gene de palet alırsanız sadece bazı renkleri kullanıyorsunuz. Çoğu Mac renklerinin taklidi olan Megalast rujlarını sürmek için ise cidden dudaklarınızın pürüzsüz ve iyi nemlendirilmiş gününde olması lazım. Ama genel olarak uzun süre kalıyorlar ve çıkarken de yavaş yavaş soluyorlar. Yani dudak çevresinde birikmesiyle 90lardan fırlamışsınız gibi görünme ihtimaliniz yok. Pudraları ince yapılı; normalde pek pudra kullanmıyorsanız ama kenarda dursun istiyorsanız alın. Coverall concealer palette'ini meraktan almıştım ve sadece aydınlatıcı kısmını kullanıyorum. Göz bazı işe yarıyor, likiti ise dağılıyor. Lash-o-matic ikili mascarası başta bir "yaaa süper" etkisi yaratsa da fiber kısmının sefası çabuk bittiğinden çok kısa sürüyor, bu yüzden bir anlamı kalmıyor. Galiba en sevdiğim ürünü ise Mega Clear Brow&Lash Mascarası. Çok işe yarar bir şey değil belki ama kaşlarını boyamak istemeyen ama dağınık görüntüsünden de hoşlanmayan ben için yeterli.


 Danimarka menşeili Gosh da PETA listesinde ismi bulunan ve vegan kullanımına uygun geniş bir ürün skalasına sahip olan bir marka. Sonu gelmeyen Gratis indirimlerinde fiyatları oldukça düşüyor üstelik. Ben Velvet Touch Classic yüz ve göz primeri, mineral powderı ve kalem farları ile lip oillerinden birine sahibim ve hepsinden memnunum. Elimdeki bitince fondötenlerinden ve BB creamlerinden de deneyeceğim ve bir ara şu meshur Boombastic maskarasından da alacağım.

 (Bu sitede ayrıntılı vegan ürün listesini ve test yapmadıklarına dair açıklamalarını bulabilirsiniz.)


 Son olarak Sleek... Bu marka da hayvanlar üzerinde test yapmamasıyla biliniyor ama diğer ikisinin aksine PETA onaylı değil. Güvenip güvenmemek size kalmış (Vegan uyumlu ürün listesi burada.) Ama eğer almaya karar verirseniz üçlü allık setlerinden Lace 367, I-Divine far paletlerinden Enchanted Forest ve Matte Me rujlarından Birthday Suit'e bir göz atın ve benimle beraber ülke sınırlarımız içinde olmayan I-Divine paletlerinden özellikle In All The Fun of The Fair'in gelmesi için dua edinasgfhgafshafh
 (Bu arada I-Divine farları özellikle simli renklerde biraz tozutuyor. Ama aynısı bu listedeki neredeyse bütün markalar için geçerli -Balm bu sözüm sana-. Gene de almaya karar verirseniz aklınızda bulunsun.)

Rival De Loop/Catrice/Alterra/Essense

 Yani Rossman'a ait olan kozmetik markalarının hepsi. Almanya'da kozmetik alanında hayvanlar üzerinde deney yapmak (toksikoloji konusu biraz şaibeli olsa da) yasak; bu sebeple bir Alman markası olan Rossman'ın da kendi bünyesinde bulundurup kendisinin geliştirdiği bu markalar hayvanlar üzerinde test yapmıyor olarak kabul ediliyor. Bazı ürünleri üzerinde Vegan Society damgası da bulunduran bu markalar sayesinde de Rossmann bu tarzda konulara dikkat etmeye çalışan insanlar için bir çöldeki vaha olarak görülüyor.


 Rival De Loop hem kendisi hem de gençler için ürettiği daha renkli Rival De Loop Young serisine sahip bir marka. Açıkçası aldığım bir göz kalemi ve far dışında hiçbir makyaj ürününe sahip değilim. BB creamlerine bir ara elim çok gitse de çok yağlı ve turuncumsu geldiğini hatırlıyorum. Genel olarak fiyatları çok uygun.


 Catrice ise benden bir yeni oyuncak muamelesi görüyor çünkü ülkemize yeni giriş yaptı. Şimdilik bir likit rujundan başka hiçbir şeyine sahip olmasam da durum bu. Gene fiyat skalası uygun bir marka, herhalde 30-35 liranın üzerinde ürünü yok.
Not: Allık aydınlatıcı ve kontürden oluşan üçlü yüz setinin pek de iyi olmadığı tüyosunu aldım, gözüne kestiren varsa haberi olsun.


 Essence... Kendi sitesinde bu konuda kartlarını en açık oynayan markalardan biri aslında. Kendilerinin hayvanlar üzerinde test yapmadıklarını ama "pratik açıdan bir kozmetik ürününün tamamen hayvanlar üzerinde test edilmediğini kanıtlamanın imkansız olduğunu, bunun Avrupa'da yasal olduğu dönemde zaten bu ürünlerin bir kısmının hayvan testleri ile geliştirildiğini, ayrıca kendilerinin kullandığı bazı ham maddelerin de hayvanlar üzerinde test edilmiş olabileceğini" de belirtmeden geçmiyorlar. (Buyurun link.) Haksız da sayılmazlar. Ama tabi ki bu benim gözümde Essence'in güvenilirliğini biraz sarsıyor ve Wet'n Wild gibi bir muadili varken kullanılmasını da biraz gereksiz kılıyor. Tercih gene size kalmış. Ben bir zamanlar aldığım far setini çok da sevmeyip bir başkasına vermiştim ama bir nude hevesiyle aldığım rujlarından birine (03 Come Naturally) hala sahibim. Bir zamanlar rimelini de kullanmıştım, fiyatı düşünülünce hiç de kötü değildi.
 Son olarak Essence ayrıca Eve'lerde ve bazı yerel kozmetik dükkanlarında da yer alıyor, bu açıdan interneti bir kenara koyarsak ulaşması daha kolay bir marka.


 Alterra ise Rossman'ın "doğal kozmetik" sloganıyla öne çıkan markası. Diğerlerine oranla temiz içerikli. İnternette gezinirken hakkında pek de iyi yorumlar okumadığımdan, zaten orta yaşa hitap ettiğinden (ve paketlerini de sevmediğimdenagsfghafh) benim mesafeli yaklaştığım bir marka kendisi ama denemek de lazım tabi. Belki iyidir, kullanmadım o yüzden bilmiyorum.

Not: Kozmetikle alakalı değil ama benim en sevdiğim Rossmann ürünü gene kendi markası olan Wellness&Beauty'nin Kiraz Çiçeği ve Gül Aromalı Vücut Yağı. Aynı zamanda vegan olan ürün güzel kokuyor, hemen emiliyor ve insanın cildini yumuşacık yapıyor. Yani boşverin kozmetiği gidin bundan (ya da kokusunu daha beğendiğiniz başka bir çeşidinden) alın, saçma sapan banyo sonrası krem/losyon arayışından kurtulun XD

Note/Flormar/Pastel/Golden Rose

 Hepsi aynı başlıkta çünkü hepsi Türkiye'de üretilen markalar. Ülkemizde de hayvanlar üzerinde kozmetik deneyleri yapmak yasak olduğundan gene herhangi bir PETA vs. onayları olmasa da güvenli skalada kalıyor sayılırlar. Markalar da maillere hayvanlar üzerinde test yapmadıkları yanıtıyla dönüyor ve sitelerinde de test yapmadıklarını belirtiyorlar.


 Note hayatımıza gireli çok olmadı. Aslında Alman temelli bir İtalyan şirketinin Türkiye'de ürettiği markası... Evet, böyle bir şeyler. Paraben içermemesiyle direkt herkes tarafından temiz içerikli kapsamına alınan markanın Detox&Protect Foundation'ı çok iyi; şu anda kullanıyorum ve bitince başka bir marka denemek istiyor olmasam gene alırım. BB creami de kapatıcılık açısından fena değil ama açık tenliyseniz çok da yanaşmayın. Ben aşırı beyaz olmamama rağmen en açık tonu bile koyu geliyormuş gibi hissediyorum. Bir de sarımsı bir alt tonu var sanki. Bir şekilde olmadı bana. Yanlış anlaşılma olsun istemem; ürün kötü olduğundan değil de bana gitmediğinden aldığıma pişman olur gibiyim. Göz altı morlukları için aldığım BB concealerı az ürün/çok fayda. Fazla sürünce Seda Sayan'a döndürme garantili, sağ olsun. Mattemoist Lipglossları da güzel. Son dönemde en çok kullandığım rimelim de buradan. Bir de göz kalemleri yumuşak, sürümü kolay gibi ama ben göz kalemi kullanmadığımdan sadece kurcalamakla yetindim. Yani Note daha uygun fiyata kaliteli sayılabilecek ürün kullanmak isteyenler için gayet iyi bir seçim gibi duruyor.


 Flormar'a gelince bir Türk markası olarak yola başlamış olsa da şu anda %51 hissesi Yves Rocher'de ve Yves Rocher de Çin piyasasında. Yani Flormar'ın henüz Çin piyasasına girdiği yok, hala Türkiye'de üretiliyor ama gene üstteki birkaç başka örnek gibi paranız hayvan testlerinin bir parçası olan bir firmaya gitmesin istiyorsanız bulaşmamanız gereken bir marka. 
 Bunun dışında son dönemde kendini çok geliştirdiği de bir gerçek. Bir zamanların plastik ve oyuncak satan sokak arası dükkanlarındaki standlardan kendine ait mağazalarla ve dönem dönem çıkardığı konsept koleksiyonlara (en son bir Art pop koleksiyonu yapmış mesela) ne ara geçti tam çözememiş olsam da, fiyatlarıyla beraber ürün seçenekleri ve en azından dış görünüş olarak kalitesini de arttırdığı da yadsınamaz. Bende şu anda bir iki ürününden fazlası olmasa da dükkanını görünce girmiyor muyum? Evet, giriyorum ve bir kurcalayıp çıkıyorum~kkkkkkk Aramızdaki o eski günlerden kalma güvensizlik hala baki galiba.

 Pastel... Bir Türk markası olarak gene hayvanlar üzerinde test yapmıyor (Türkiye'de üretildiği için yapamıyor olmalı çünkü) diye kabul ediliyor ama tabi ki tıpkı diğerleri gibi hiçbir onayı yok. Ayrıca bir de üstüne diğerleri gibi sitesinde buna dair bir açıklama da yok. Kullanıp kullanmamak size kalmış.

 Golden Rose hem hayvanlar üzerinde test yapmayan hem de ham maddelerinin de hayvanlar üzerinde test edilmediğinden emin olmaya çalıştığını söyleyen bir marka, bu yüzden Flormar'a oranla daha bir "sempatiğimsin" modundayız kendisiyle. Ayrıca Matte rujları ciddi güzel ve üstüne bir de vegan. Bende bir de dudak balmının üzerine ruj niyetine kullandığım bir dudak kalemi (506ymış) var, rengini seviyorum.

H&M Beauty

 Cruelty-free ama paraben full kendileri XD
 H&M'in makyaj ürünleri serisi ilk çıktığı andan beri üretim sürecinin başlangıcından son aşamasına kadar hayvanlar üzerinde test edilmediğini söylüyor ve bu PETA tarafından da kabul ediliyor. Ayrıca bu sene başından itibaren fırçalarını da aynı etik yaklaşım sebebiyle tamamen sentetik kıllardan üretmeye başlamışlar. Kabuki fırçası bulabileceğiniz en ucuz ve en iyi fırçalardan biri olabilir ve gidip de bir Beauty Blender'a zibilyon lira bayılmayın: H&Mdeki de oldukça iş görüyor (Ama daha çabuk bozuluyor).
 Gene de makyaj ürünlerine dair bir fikrim yok çünkü mağazaya her girişimde yanlarına uğrayıp bir iki parmaklasam da bir türlü cesaret edip alamıyorum; bir giyim mağazasından makyaj malzemesi alma saçmalığını da yapmamalıyım artık hissinden kurtulamıyorum. Gene de bir allıkları ile farlarında fena gözüm var, bir gün dayanamayıp raftan kapacağım gibi.
 Fiyatları da çok uçuk değil. Zaten aslında bu listedekilerin ciddi bir kısmı gayet de uygun markalar. Gördünüz mü hem ekonomi yapacaksınız hem de hayvan haklarıgsahfshgafh Tamam, sustum.

 Ya da birazcık daha konuşayım:

Eveeeeeet... Bunların hepsi artısıyla eksisiyle ve bolca şüpheleriyle ülkemizdeki hayvanlar üzerinde test yapmıyor olarak kabul edilen, kolay ulaşılabilir markalar. Ve doların kendini ekstrem sporlara verip Everest'e tırmanma kararı almış gibi davrandığı, aman paramız içeride kalsın diye gümrük eşiğinin düşürüldüğü, bir de üstüne dışarıdan kozmetik yasağının eklenmesiyle gerçekten %100 olarak emin olabildiğimiz çoğu cruelty-free/vegan bir de üstüne kaliteli markayı almanın ciddi bir kısmımız için uzak bir hayal olduğu şu güzel ülkemde elimizdekiler bunlar. Böyle yazınca da çok acıklı oldu galibaashgfahgfshgafh
 Gene de belki göze az gelse de ya da yurt dışındaki örneklerine bakıp hafiften iç geçirir gibi olsanız da hala bir seçim yapabilirsiniz. Direkt hayvanlar üzerinde test edildiği kesin olan markalar yerine test etmeyen alternatiflerini tercih edip diğer şirketleri de bu yönde ilerleyecek adımlar atmaya zorlayabilirsiniz. Ya da en azından mesela L'oreal'in yaptığı gibi onları satın alıp, dolaylı yoldan hayvan testlerine karşı politikaları desteklemelerini sağlamaya... Çünkü bu büyük şirketlerin onları bünyesine katma çabasının arkasında normalde pay sahibi olmadıkları bir pazarı da domine edebilmek dışında bir amaç yok.  Adamların tek istediği paramız, o yüzden en azından hangi kurallar çerçevesinde harcayacağımıza biz karar verelim. Sonuçta çoğu zaman farkına varmasak da tüketici olarak en büyük hakkımız belli bir şeyi tüketmemeyi seçmek. Ve lütfen sırf siz biraz daha albenili görüneceksiniz diye bir yerlerde bir hayvanı kör etmiş bir lüksü tüketmeyin. Hele alternatifini bulmak bu kadar kolayken.

 Okuduğunuz için teşekkürler. Umarım birilerinin işine yarar. Ve önerileriniz varsa lütfen aşağıya yazın. Çünkü ben de hala öğreniyor ve daha iyilerini daha zararsızlarını bulmaya çalışıyorum. Bu yazıyı yazarken ve genelde kullandığım ürünleri alırken araştırma yapıyorum ama atladığım kısımlar olabilir, dikkatinizi çeken bir yanlış varsa onu da belirtirseniz memnun olurum.

 Ve kesinlikle başka kozmetik yazısı yazmayacağım, söz. Buralarda sil baştan yapmaya kalkmış olsam da o kadar da değil yani~hahahaha

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder