14 Kasım 2014 Cuma

Epik High - Shoebox (Tüm Albüm Çevirileri)


 *Bir yazıyı toparlamaya çalışıp bitiremeyeceğimi anladım ve çıktığından beri Shoebox albümünü dinlemeden de duramadığımdan "bunu yapayım da bir işe yaramış gibi hissedeyim bari" dedim. Ciddi manada geç olsa da yapmadan da bırakmak istemedim galiba. çünkü albümdeki her şarkı gerçekten anlamlı geliyor bana. Sonuçta God-Blo :D
 Çevirileri ise Tablo'nun albüme koymak amacıyla hazırladığı İngilizce çevirilerini baz alarak yaptım.
 Son olarak turuncu kısımlar benim açıklamalarım. Özellikle Burj Khalifa ve Born Hater'ın buna ihtiyacı var gibi geldi bu sebeple ufak tefek notlar ekledim oraya buraya :)*





ENCORE

Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim

Talih ile talihsizlik sarsak tangosunda
Benim hayatım şiir tek başına
Nefes almam yeter bir Rimbaud* çıkarmak için ortaya
Boğuşmalar? Bir tatilmiş gibi gelir bana
Bir mevsimi cehennemde geçirdim, biraz bronzlaştım yalnızca
İyiyim ben.
Sevgili annem için gülümsüyorum
Sanki babamın bir yansıması olduğumdan
Korkarım ben ağlarsam babam ağlıyormuş sanmasından.
Ve babam için gülümsüyorum
Gözyaşlarım onun kalbini tekrar kırmasın diye asla.
Ne olmuş bir zamanlarki gibi uçamayacaksam
Kurtulup sağ kaldım ya.
Yükselip düşmeler stres değil sadece ilerleme kazandırdı bana
"Gösteri bitti" dedi dünya
Kulağımı tıkadım ben şüphelerle alaylara
Hepsinin üstesinden geldim sonra.
Düşmanlarım hala nefretle yanıyor
Bu sadece sanatımı körüklüyor
Yani s*ktirin ve teşekkür ederim.
Perde açılıyor

Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim

Zaman aktıkça
İç geçirdim yalnızca
Acele ettim yukarıya saydırmakta
Ve tepinerek ayaklarımı yere vurmakta.
Belki de bundan
Ne uçtum ne de ilerledim.
Günler aktıkça
Daireler çizdi görüşlerim.
Çok da dert değil.
Kalbim koşuyor ayaklarım dursa da
Tek yapmam gereken koşmak onunla
Hepsi birden durmadan daha
Bir zamanlar içime çektiğim temiz hava
Paraşütüm çoktan açıldığındaydı
Bulutların ta yukarısında.
Ateşim yükseldiğinde** izleyip alkışlayanlar
Hayatımın üçte birini de almaya kalktılar
Ben de dedim onlara "Bekleyin de görün"
Bizi öldü zannedenler
Düştüğümüzde tekmeleyenler
Sözüm size, s*ktirin,
Biz geri döndük.

Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
(Sakın bana bittiğini söyleme)
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim
(Bak bana, kalmak için geldiğimi biliyorsun)
Gösterinin bittiğini fark etmemiştim
(Teşekkürler, seni tanımak da güzeldi)
Hayır, gösterinin bittiğini fark etmemiştim
Gösteri devam ediyor.

(*Rimbaud ünlü bir Fransız şairidir. Bazıları hala kendisinin aşılamadığını söyler.
**Tablo burayı "when the Fever rose" olarak çevirmiş yani Fever's End albümünün çıkışından ve başarılı olmasından bahsediyor. Arkasından gelen kısmın ise 99 ile alakalı olduğunu düşünüyorum.)

HAPPEN ENDING
Söyleyecek ne kaldı?
Acıman için yalvarmayacağım
Kalbin telleriyle oynamaktan nefret ediyorum
Mutluluğuma gelince daima cimri oldum
Birbirimizde aklımızın kalmamasını tercih ediyordum.
Alkol ve insanlar...
Fazla alem yaptım ve güzel olmadı sonuçlar
Çabucak söndürdüm hevesimi
Tam biri uğruna öleceğimi düşündüğümde
Hınçla onu öldürürken buldum kendimi
Ayrılmak da bir tür cinayet nasılsa,
Yaşayan bir insanı anılarına gömmek
Soğukkanlılıkla.
Nasıl olduğumu sorma
Tek istediğim bir ayna duygusuzluğuma.
Bütün dünya yaygara koparıyor hakkında
Ama aşk hiçbir şey değil, kutsallaştırılmış bir içgüdüden başka.
Komik; insanı bir canavardan ayıran şeyin
Onu bir canavara dönüştürmesi aynı zamanda.

Bu sefer farklı diyorum kendi kendime
Ama mutlaka, sona eriyor her seferinde
Biz sevmek için mi bir araya geldik
Yoksa ayrılmak için mi birleştik?
Gene karşıma çıkıyor
Bu olası son.

Söylenen sözler kırık bir aynaya...
Bardağına doldurduğun içki kadar berrak olsaydın
Bir ayrılıkla kendini öldürdüğün her defasında,
En azından bir akşamdan kalmalığın olurdu.
Ama sen bir sonraki tura geçmeye daima hazırsın
Bulutların tepesindesin en başta, arzuyla yanarsın
Ama ateşin söndüğünde diğerinin boynuna zinciri takarsın
Hep başka bir bahanen vardır ayrılığa
Ve kurban sensindir daima.
Kumar oynarsın aşkla
Ama o aşk kurtarıcıdır bir başkasının hayatında
Sonra yalanlarını yutacak başka birini bulursun
O insanın borçlarını ödemesine neden olursun
Sen, hayır ben, çok yalnız bir hayat yaşıyoruz
En iyi dileklerimle...
Bu daha iyisi bence
Nasılsa aynısın sen de
Sadece başka bir hadise
Şey... Neyse.

Bu sefer farklı diyorum kendi kendime
Ama mutlaka, sona eriyor her seferinde
Biz sevmek için mi bir araya geldik
Yoksa ayrılmak için mi birleştik?
Gene karşıma çıkıyor
Bu olası son.

Mutlu son.
Mutlu...
Hayır, olası
Son.
"Merhaba" ve "hoşça kal"
İki sözcük,
Aynı anlam.

Biz sevmek için mi bir araya geldik
Yoksa ayrılmak için mi birleştik?
Gene karşıma çıkıyor
Bu olası son.


RICH
(*Merak edenler için ara vokal Taeyang.)


Tek istediği kuşlar gibi uçmak olan o kız bir uçak bileti aldı
Avuçlarında göklerle denizleri hissetmek isteyen o çocuksa kocaman bir yerküre
Herkes bir fiyat etiketi yapıştırıyor hayallerine
Ama ne kadar harcarsan harca
Kalpleriniz boş bir sepet bu alışverişte.
İstediğinizi alarak dolduruyorsunuz kredi kartı limitlerinizi
Yaşamak istediğiniz gibi yaşayarak hayatlarınızı doldurmanın yerine
Cevapları arıyorsunuz cebinizin olduğu yerde
Bebeğim daha bilmiyorsun ki problem ne
Bir alışveriş listen var idealler listesi yerine
Kaçırdığın hayat anılar olmadan terk ediyor
Ama tonlarca fotoğraf kalıyor elinde
Aç kalmak daha iyi zevksiz gezmektense*
Ama senin zevklerin sadece trendler
Kolayca gelip kolayca geçerler

Keşke keşke keşke zengin olsaydım
Bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
Arabam etrafımdaki her şeyi ezer**

Hayal...
Bir arkadaşım alır satar,
fiyat biçer hayalleriyle ideallerine
Banka hesabının dengesi çoktan kaymış
Ama gururu ya da her şeyi alma kapasitesi sarsılmamış
Pasaportunda tek bir damga yok
Ama giyimi Paris'le New York'u ağlatır
Hayatı bir fotoğraf çekimi
Her tepede, kampüste, ofiste, nerede olursa
Genç erkekler başarılı kadınlara ulaşma çabasında

Evet, özeniyorum
Tek yapabileceğim özenmek
Ben bir zavallıyım
Ben zavallıyım
Hafta sonları hayal kurabiliyorum anca
Her Cumartesi bir piyango biletiyle ellerimin arasında
Şanslı numaralarımla sıradayım, bu gece Cuma
Gençken hayallerim bir fabrika gibiydi
Şimdi ise bir liraya tonları satan ucuzluk marketi

Keşke keşke keşke zengin olsaydım
(Dertsiz tasasız yaşamak istiyorum)
Bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
(İnsan gibi yaşamak istiyorum)
Keşke keşke keşke zengin olsaydım
Kazandıkça daha çok yanıyorsun
Mutlu ediyor mu?
Kazandıkça daha çok yanıyorsun
Mutlu oluyor musun?
Çünkü bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
Bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
Altınlarınızı havaya kaldırın
Elmaslarınızı havaya kaldırın
Ve umurunuzda değilmiş gibi sallayın

Çünkü bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
Bebeğim keşke keşke keşke zengin olsaydım
Arabam etrafımdaki her şeyi ezer

Çünkü bebeğim keşke ben
Çünkü bebeğim keşke ben zengin olsaydım
Zengin olsaydım zengin olsaydım, evet
Çünkü bebeğim keşke ben
Çünkü bebeğim keşke ben zengin olsaydım
Zengin olsaydım zengin olsaydım, evet
(İçim zengin olsun isterdim
Ama cebim kadar boş kalbim de)
Çünkü bebeğim keşke ben
Çünkü bebeğim keşke ben...

(*Sosyal paylaşım sitelerinde dönüp duran yemek fotoğraflarına atıf.
**Aynı zamanda gittiğim yol/yönüm her şeyin üzerinde/her şeyi yönetir gibisinden bir anlamı da var.)

SPOILER (feat. Kong Hyo Jin)

Mesafeli bakışların ve kelimelerin spoiler
Yaptığın her küçük harekette sonumuzu görebiliyorum.
Yok saymaya çalışıyorum ama bu spoilerların farkına varıyorum
Sonuna kadar kalmalı mıyım? Şimdi kalkmalı mıyım?
Hani belki beklenmedik bir gelişme olur ya...

"Ne düşünüyorsun?"
İkinci defa sorunca yüzüme bakıyorsun
Gene aslında cevap olmayan bir cevap sunuyorsun:
"Sanki yarın yağmur yağacak gibi..."
Sonra gene cama dönüyorsun
Bugünlerde çok görür oldum yan profilini
Bir iç geçiriyorsun, sessizlik istila ediyor beni
Kapılmamam gereken vesveseler...
Biliyorum
Tehlikeli şeyler içimdeki özseziler
Bir adım atsam onlara kapılırım tersine akan bir akıntıya
Duyarlılığım derin sularda.
Biliyorum
Bu anlamsız görünen iç çekişlerin neden sıklaştığını da
Ayrılmak üzere olan bir kalp her iç geçirişle evini boşaltmakta.
Sanki daha meşgulsün eskiye oranla
Günler bir arama olmadan geçiyor
Konuşmalarımız hayat ışığını kaybediyor
Yazıp sildiğin bütün o kelimeler
Bir şeylerin habercisi.
Belki tesadüftür;
Ama ne zaman baksam saate
Kolları hep zıt yönlerde
Sanki bize yönlerimizi göstermek istercesine
Ah, hepsi klişe.
Çok gördüm bu tarzda sahneleri
Ama gene de durduruyor kalbimi.
Çok mu meşgul hale geldik biz;
Unutacak kadar verdiğimiz sözleri?
Yoksa zaten adım adım unutuyor muyduk hepsini?

Mesafeli bakışların ve kelimelerin spoiler
Yaptığın her küçük harekette sonumuzu görebiliyorum.
Yok saymaya çalışıyorum ama bu spoilerların farkına varıyorum
Sonuna kadar kalmalı mıyım? Şimdi kalkmalı mıyım?
Hani belki beklenmedik bir gelişme olur ya...
Seni bırakamam...

Açık ve net bir şekilde duyabiliyorum söylemediğin şeyleri
Normal davranmaya çalışıyorsun ama ben biliyorum
Bu lanet olası önseziler boğuyor beni
Ben aptalca hayallerimin içine seni mahkum ediyordum belki
Sen de oynuyor olabilirdin sana uymayan bir karakteri
Alışkanlıkla beni sevdiğini söylediğinde bile
Aklın başka yerlerde.
Kelimelerinle ifadelerin uyumsuz
Kaymış bir alt yazı gibi.
Belki bu benim hak ettiğim bir ceza
Filmlerdeki gibi bir aşk istememe bakılırsa
Sonunda kalbinin nerede olduğunu sorduğumda
Sonu açık bir son tek elde ettiğim.
Evet, bizim aşkımız beklenmedik sahne üzerine beklenmedik sahne
Tüyler ürpertici sahnelerin bir serisi.
Ama cehennemin alevleri bile
Bu kavrulmuş araftan daha iyiydi.

Sonu görebiliyorum
Aklımdaki projektörü kapatamıyorum
Kendimi sahneden çeksem nefes alabilir miyim?
Sadece çıkar beni, öldür beni
Boş ver mutlu sonları
Solmama izin... Verme.

Mesafeli bakışların ve kelimelerin spoiler
Yaptığın her küçük harekette sonumuzu görebiliyorum.
Yok saymaya çalışıyorum ama bu spoilerların farkına varıyorum
Sonuna kadar kalmalı mıyım? Şimdi kalkmalı mıyım?
Hani belki beklenmedik bir gelişme olur ya...
Seni bırakamam...

Belki seninle ben önceden kararlaştırılmış bir sonu olan sessiz sinema filmindeydik
Belki seninle ben ilk sahnemizden beri sona doğru ilerlemiştik
Bu bizim son geçidimiz

Mesafeli bakışların ve kelimelerin spoiler
Yaptığın her küçük harekette sonumuzu görebiliyorum.
Yok saymaya çalışıyorum ama bu spoilerların farkına varıyorum
Sonuna kadar kalmalı mıyım? Şimdi kalkmalı mıyım?
Hani belki beklenmedik bir gelişme olur ya...
Seni bırakamam..
Sonu görebiliyorum ama bebeğim hadi gitmeyelim oraya
Kaçırmak istemiyorum bu son sahnemiz olsa da
Bu yüzden bırakamam
Seni bırakamam
Sonu görebiliyorum ama bebeğim hadi gitmeyelim oraya
Kaçırmak istemiyorum bu son sahnemiz olsa da
Bu yüzden bırakamam

Son... Mu?

(Spoiler kelimesini nasıl çevireceğime dair hiçbir fikrim yok bu sebeple bıraktım gitti çünkü yerine başka bir şey yazmaya kalkınca ya cümle uzadı ya da aşkı filmi benzetme anlamı kaybolur gibi oldu ve ben de bundan hoşlanmadım. Nasıl olsa kullanıyoruz değil mi? :D )


BURJ KHALIFA (feat. Yankie, Gaeko)

Polise haber verin
Ben kulaklar için kokainim
Bana "Blo" demelerine şaşmamak gerek.
(Blo ve blow'un okunuşları neredeyse aynı, Kokain de aklını uçurur Blo da.)
Seni burnunu kırıştırırken yakaladım
(Kokain kullananların içlerine çekerken burunlarını hafifçe kırıştırır sonuçta. Tablo "kokain" olduğundan basitçe birini müziğini dinlerken yakaladığını söylüyor)
Cobain gibi patlatırım
(Kurt Cobain, Nirvana'nın solisti hepimizin bildiği üzere kendini vurmuştu, uyuşturucu geçmişi de vardı. Burada hem silah patlaması vurgusu var, hem gene kokain-Tablo göndermesi hem de Blo-blow oyunu devam ediyor)
Yükselmeni doğurturken bile şefkatli bir babayım
(Şefkatli bir baba: Kızıyla katıldığı variety programı Superman'e gönderme)
Tıpkı Lennon, Kennedy, Coltrane'in babaları gibi
Efsanevi "j"ler yaratırım.
(Beatles'tan John Lennon, eski Amerikan başkanı John F. Kennedy ve ünlü bir caz müzisyeni olan John Coltrane, hepsi j ile başlıyor ve j aynı zamanda uyuşturucu piyasasında marihuana için kullanılan bir kısaltma.)
Uyuşturucuya hayır hayır hayır de
Kulaklıklar gelir iğnelerden önce
Müziğim propofolmuş gibi ünlüleri sıraya dizerim
(Propofol: Anestezide kullanılan ve basitçe direkt bayıltan bir madde.)
10 yıldır ortalığı araya kaldırırım, hepinizin başının üstündeyim
Yalıtım falan yok
Nesiller arası duvarları yıkar sesim
Boşverin satış grafiklerini tıbbi kayıtlarda benim ismim
Billboard'ın Hot 100ünden daha ateşli b-boylar dans eder müziğimde
Adamım ben aştım
(OD'd diyor aslında yani aşırı doz aldım demek. Gene uyuşturucu müzik olayı, bütün şarkı boyunca olduğu gibi)
Fever's End umutsuzluğun doz aşımıydı bu ise rehabilitasyonum
Bir polis, itfaiyeci, rahip hatta şeytan çıkarıcı getirin
Çünkü ben geri geldim.
S*keyim rekabetini
Benim seviyem mi?
Puf puf, sen oraya eremezsin.
(Önceki sırada my high diyor gene, uyuşturu göndermesi. Puf puf ise esrar içme efekti olarak açıklanabilir.)
Uçmak için doğmuşum, hava alanı modası için değil
Bir hastane önlüğü ve IV damlalığı, sanki bir panik atak hastası

Hastayım ben, birinciyim, harikayım
(son kelime dope uyuşturucu için de kullanılan bir tabir.)
Tıpkı ağrı kesici coke, molly, novaccine ve son'un mükemmel bir karışımı gibi
(Coke kokoin'in kısaltması, genel olarak hepsi uyuşturucu için kullanılan terimler işte)
Bu Epik High
Uyuşturucu gibi müzik
Farkına var

Burj Khalifa
Khalifa, Khalifa
(Burj Khalifa dünyanın en yüksek gökdeleni)
Gökler ayaklarımın altında
Seni de yükseltmek için geldim buraya

Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Ölecek olsam da inemeyeceğim kadar tepedeyim
Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Benim yüksekliğim efsanevi
(*My High is Epik)

(Yankie)
Pekala bil bakalım kim geldi? Kral.
El Chapo, ama bu sefer yasal
(El Chapo çok ünlü bir uyuşturucu tüccarı.)
Nasıl herkesin ağzına edersin? Ben biliyorum.
Uyuşturucu rapinin patronu, adımı bununla değiştirin.
Psycho Yankie a.k.a Andre, pekala budur ismim
İthal mal yüzüne fırlattığım, kaybol şimdi
Güney Amerika'nın aroması,
Bolivia ile Peru bunun yanında hiç.
Çıkarırım mallarımı deli gibi
Evet, rapim uçmuşluğun özeti
Yüzde yüz saf, tamamen yeni.
Bu müzik ritmimle güzelce pişti.
Yüksek kalite aroma
(Aynı zamanda flow, yani rapte akıcılık)
Geçir dişini A sınıfı kaliteye
Kim biraz biftek ister?
(Beef de uyuşturucu için kullanılan bir tabir, evet.)
Sesimden bir ons kap
(Ons ölçü birimi malum. İlaç ve uyuşturucuda da kullanılıyor.)
O iyi adam raplerini ise bir kenara bırak
Benimkinden biraz çek burnuna
Yepyeni, harika hisset sonra.
Sheppard, Labrador, kaltaaak burnunu tıka
(Sheppard köpek türü olmakla beraber aynı zamanda... bir seks pozisyonuymuş, arkasından gelen kısmı düşünürsek bu sebeple kullanılmış olabilir. Burnunu tıka ise uyuşturucu çekmeye atıf gene. Müziğim içinde kalsın gibisinden.)
Buranın bütün fıstıkları feda olsun sana
Afrodizyak karıştırdık mı biraz da...
Şakam yok, benim alıcılarım Haru ile ritmin babası.
(Haru ile ritmin babası: Tablo. Yankie'nın malını yani rapini alanlar Epik High.)
Welsh Corgi genleri gibi harika, etkisi anında.
(Wlesh Corgi bir köpek cinsi, evcil hayvan olarak oldukça popülermiş.)
Rock, elektro, caz, dans müziği...
Sonuç hiphop benim karışımıma ne koysan da

Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Ölecek olsam da inemeyeceğim kadar tepedeyim
Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Benim yüksekliğim efsanevi

(Gaeko)
Şu anda çok fena s*çtım
Babam gelse tanımaz şu aklım
Kıskanç herifler düşüşlerinden beni sorumlu tutuyor
Ve kırışmış Gangnam veledi olarak adlandırıyorlar
Anahtarlarımı isteyip ceplerimi karıştırıyorlar
Beni suçlamayın
Horoz gibi kabarmayı bir kenara bırakın.
Sona ermeli şu alemin
Genel görüşündeki tümörlerle beraber.
Gerçek olmayan söylemlerin beni bir süre üzmüştü.
Kimin yanında olduğumdan sana ne?
Siyasi tartışmalarını götür sen meclise
Anca beraber kanca berabere son, ben tek başımayım
Beni kızdırın da hepinizin ağzına s*çayım
Hayır, aslında bu sadece blöf
Hem fanlarım hem düşmanlarım iyi olsun
Git git, gel gel
Bilmiyorsan, öğren
Seni geçen beni gördüğünde
Bir imzamı al gelip de
Telefonunu çıkarıp bir fotoğraf çek
Gülümse, bir iki üç şak!
Rahatlamak, rahatlamak, stresten kurtulmak...
Çırılçıplak koşar gibi her şeyi s*ktir ettim
Benim zırvalalıklarım senin doğruların kadar zarif.
Oğlum, biraz geri kaç
Benim rapim bolito
(Bolito tam olarak bu: http://1.bp.blogspot.com/-khv9PmvKHuc/Uwtiv_xeWkI/AAAAAAAABX0/uT9XOq0XveM/s1600/bolito.gif  )

Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Ölecek olsam da inemeyeceğim kadar tepedeyim
Naber?
Göklere doğru, adamın fena uçtum ben
Naber?
Benim yüksekliğim efsanevi



WE FIGHT OURSELVES (feat. Younha)

Kim demiş aşk tatlıdır diye?
Biz daima acıyız
Her saniye, her dakika, her lanet olası saat
Kazandığında bile kaybedilmiş bir oyun,
Oynamak istemiyorum.
Gözlerimizi kaçırıyoruz ama sonsuz bir bakışma yarışındayız.
Vazgeçip kazanmana izin versem de dudak büküyorsun.
"Neyi yanlış yaptığını bile biliyor musun ki?" diyorsun
Alıştım.

Her şey suç senin hatalarından başka
Benim günahlarımı kullanıyorsun o yalnız masumiyetini korumak adına
Daha fazlasını yapıyorsun ben durmanı hatırlattıkça.
Birbirimizi anlamayı denedik
Ama hep birbirimizin altında kaldık sonunda.

Ah, hayır, gene olmaz
Uykuya dalamam her şey olduğu gibi kalırsa
Ah, hayır, gene olmaz
Kazanmak da bir tür kaybetmek ama biz bitiş çizgisine koşuyoruz amansızca

Hep kavga ediyoruz
Bana delirmişsin dediğinde
Benden bıktığını, yeterince çektiğini söylediğinde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen, sensin işte.
Hep kavga ediyoruz,
Bana kesmemi söylediğinde
İçten içe ölüyorum dediğinde
Bir zamanların aksine kırılmış göründüğünde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen sensin işte.
Böyleyiz seninle ben de.
Özür dilerim

Sonu gelmez bir uyumsuzluk.
Tek bir şey yanlış gidiyor ve hemen gözyaşlarına boğuluyorsun
Ve geçmişte kalmış şeyler için kavga ettiğimizde
O zamanlarki hatalarımı tekrar edip duruyorsun.
Sorular ve sorgulamalar.
Her şey benim hatammışçasına beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyorsun
Cadı avındaymış gibi sebeplerimi ateşe veriyorsun,
Ben kızıyor ve bağırıyorum
Sen ise gözyaşlarınla vicdanımı bıçaklıyorsun,
Katlanamıyoruz hiçbir şeye,
Ne kavgalara, ne sorumluluklara ne de birbirimizin yüklerine.
Telefonumu fırlatıp duvarı yumrukluyorum
Bir başka aşamayı daha işaretlercesine.


Ah, hayır, gene olmaz
Uykuya dalamam her şey olduğu gibi kalırsa
Ah, hayır, gene olmaz
Kazanmak da bir tür kaybetmek ama biz bitiş çizgisine koşuyoruz amansızca

Hep kavga ediyoruz
Bana delirmişsin dediğinde
Benden bıktığını, yeterince çektiğini söylediğinde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen, sensin işte.
Hep kavga ediyoruz,
Bana kesmemi söylediğinde
İçten içe ölüyorum dediğinde
Bir zamanların aksine kırılmış göründüğünde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen sensin işte.
Böyleyiz seninle ben de.

Tamam.
Tamam, tamam, tamam.*
Hepsi benim hatam.
Tamam.
Tamam, tamam, tamam.
Hepsi benim hatam.


Hep kavga ediyoruz
Bana delirmişsin dediğinde
Benden bıktığını, yeterince çektiğini söylediğinde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen, sensin işte.
Hep kavga ediyoruz,
Bana kesmemi söylediğinde
İçten içe ölüyorum dediğinde
Bir zamanların aksine kırılmış göründüğünde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen sensin işte.


Hep kavga ediyoruz
Bana delirmişsin dediğinde
Benden bıktığını, yeterince çektiğini söylediğinde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen, sensin işte.
Hep kavga ediyoruz,
Bana kesmemi söylediğinde
İçten içe ölüyorum dediğinde
Bir zamanların aksine kırılmış göründüğünde
Aslında bunları yaşatan sensin işte
Sen sensin işte.
Böyleyiz seninle ben de.
Özür dilerim.

(*Burada geumanhae diyor aslında yani kes, dur, bırak gibisinden. Açıkçası ben biriyle kavga edip sonuca varmayacağını gördüğümde tamam diyerek bitirmeye çalıştığımdan öyle çevirdim. )


AMOR FATI (feat. Kim Jong Wan)

Tanrı beni sevmiyor
Bir miktar öfkem var küllendirecek
İtirafları boş ver
Bana sadece küllüğü gönder
Bir nefes çek, ver...
Dumanın önüne geçiyor küfürler
Eğer bedenimi kirletip ağzımı bozuyorsam
Lanet, belki de seni düşünüyorumdur
Sen benim uyku haplarımsın hem de kafeinim
Virüsümsüm aynı zamanda aşım
Kutsal kitabımsın bir de yatağımın altında sakladığım açık saçık dergilerim...
Başım dertte.
Biz birbirine mükemmel uyan iki parçayız, başka bulmacalara ait
S*iktir et.
Kutsal olmayan dünyanın kutsal saydığı şeyler...
Hayır, beni değiştiremeyecekler
Beni kurtaramaz hiçbir şey.

Kim Jong Wan
Dünyadan kaçmayı, kaçmayı denersin
Ama sonra kendinden uzaklaştığını uzaklaştığını fark edersin
Ve eve giden yolu bilemezsin.
Tablo
Kendime inandım
Gözümün önündeki şu ana inandım
Bu shot bardağına inandım
Ama inançsız diye adlandırıldım
Kim Jong Wan
Dünyadan kaçmayı, kaçmayı denersin
Ama sonra kendinden uzaklaştığını uzaklaştığını fark edersin
Ve eve giden yolu bilemezsin.
Tablo
Kendime inandım
Avuçlarımdaki tere inandım
Kalbime inandım
Sevgiye inandım
Ama inançsız diye adlandırıldım.

Bana uyuşturucu satmak mı?
Asıl şeytani olan bana cevaplar satmak.
Öyle cevaplar ki,
Korkularımı, cehaletimi, üzüntümü ortaya çıkaracak.
Gene de karlı bir iş hepsini parçalara ayırmak
Sonra tekrardan bana satmak.
Haksızlık.
Kader, çağrı, alın yazısı,
Ölü fikirlerle harmanlanmış bir günah arınması,
Bilinmez gelecekten bir parça kapabilmek için
Açlıktan geberen şimdinin masasını tekmeleme sebebi.
Bütün hastalıkların temeli,
Bir mutfak ki cehennemi;
İnsanlar toplanıyor favori buluşma noktalarında
Birbirlerinin kanıyla boyanmış tabelaların atında
En iyisinin orası olduğunu iddia ederek
Mükemmel tadı bulduklarını öne sürerek.
Aslında hepsinin sattığı aynı zehir.
Pisboğaz düşünceler en tehlikelisi,
Masanın bacakları taşıyamaz tek bir servisi
Gene de kaşık tutamayacak hale gelene kadar tatmin olmaz nefesleri.
Körlemesine inanç, nefret kusan bir hazımsızlık gerisi.

Kim Jong Wan
Dünyadan kaçmayı, kaçmayı denersin
Ama sonra kendinden uzaklaştığını uzaklaştığını fark edersin
Ve eve giden yolu bilemezsin.
Tablo
Kendime inandım
Gözümün önündeki şu ana inandım
Bu shot bardağına inandım
Ama inançsız diye adlandırıldım
Kim Jong Wan
Dünyadan kaçmayı, kaçmayı denersin
Ama sonra kendinden uzaklaştığını uzaklaştığını fark edersin
Ve eve giden yolu bilemezsin.
Tablo
Kendime inandım
Avuçlarımdaki tere inandım
Kalbime inandım
Sevgiye inandım
Ama inançsız diye adlandırıldım.
Kim Jong Wan
Eve giden bir yol yok.

Beni destekleyebilmek için bacaklarımı mı kırıyorsun?
Ben açlıktan geberirken zehirli bir elma mı uzatıyorsun?
Başkalarının elleri yerine silahlarla bıçaklar mı tutmamı  sağlıyorsun?
Gerçekten de masum musun?
Ne diye kanatlarımı kırıp sürünmeme neden oluyorsun?
Neden küçümseyerek benden uzak duruyorsun?
Günahsızsan taş atman normal mi?
Ama taşlamak da günah değil mi?

Ah Tanrı
Beni sevmiyor
Biliyorum, beni sevmiyor
Ben de onu...
Ben de onu...

Biz ötekiler...
Biz ötekileriz.



BORN HATER (feat Beenzino, Bobby, BI, Mino, Verbal Jint)

(Tablo)
Doğuştan kinciyim ben
Dali, Van Picasso mu?
Ben ise Velasquez'im, Millet'yim, El s*ktiğimin Greco'suyum
(Dali Van Picasso Beenzino'nun bir şarkısı. Blo'nun saydığı ressamlar da efsanevi, görünüşe göre Tablo'ya göre daha iyi. Yani bir benim sanatım senin sanatını döver oluum dissi :b )
Benim yankılarım onlar,
VJ ve duygusal zırvalıkları mı?
Hepsi Blo'nun ucuz versiyonları.
Taklikçiler, çıraklar, lanet olasılar...
Görüyorsunuz ya genelde ben
Hiç sorunum olmayan insanlara bir göz atar ve s*ktiri çekerim.
Bu yüzden anlıyorum neden bana saldırdığınızı da
Adam gibi davranmak varken neden kaltakları oynadığınızı da
Devam edin pantolonlarınızı indirip her zamanki s*kler olmaya
Tajinyo da pek şeker, sevme çabasındayım onları da.
(Tajinyo, Tablo'nun okul meselesi sonucu ondan nefret etmeye başlayanların genel adı)
Uygun olanı bu, hayatım bir paradoksken
Ben o düşen adamım, sonsuzluk işaretini oluştursun diye bedenimi yere bırakırken
(Sonsuzluk işareti yan yatmış 8. Yani düşerken bile sonsuza kadar devam ederim ki bu zaten kendi isteğimle yaptığım bir şey olur mutlaka demiş. Bazıları INFINITE'in sembolü nedeniyle bunun Woollim'e diss olduğunu söylemişti ama bana hiç öyle gelmiyor başından beri.)
Gereksiz bir bayağılık kuyruğuma takılmaya çalışmanız
Kaybeden siz olacaksınız
Mesafenizi korumalıydınız
Olacak kazalar sizin hatanız
Sanıyorum size söyledim
Ben daima iki adım öndeyim
Yaptığım her şeyde tek eşliyim
Buraların anasını ağlatan tek varlık benim.

(Beenzino)
Benden nefret edenlerden nefret ediyorum, bu ortada
Böyle zamanlarda E-Sens'e özeniyorum, hiç düşmanı olmadığına
Başarımın görünüşümden geldiğini söylemeniz komik
Sonuçta hepinizin idolleştirdiği Tablo yan odamda
(Vuhuuuuuu shoot Zino~ :b )
Bu yüzden kapayın s*ktiğimin çenelerinizi
Ama hiçbiriniz dedikoduyu bırakamazsınız
Hele ben her yerdeyken, tıpkı oksijen gibi,
Eski sevgilin bile benim fanım, kabul et özürlerimi.
B*k atmayı bırakın sanki bir b*ktan anlıyormuşsunuz gibi
İhtiyacım yok senin görüşlerine, ciddiyim
Neden seninle müzik hakkında sohbet edeyim?
Tek yaptığın bana farenin imlecini doğrultmakken
Adamım, seni s*keyim
Hayır, ID'ni s*ikeyim
Hayır, IP'ni s*ikeyim
Bıktım şu inekliklerinden
Hepinizin amacı buraya gelmek, hepinizin hayali burası
Jantlarım ithal, sevgililerim model...

(Verbal Jint)
Doğuştan kincisiniz bazılarınız
Toplumun her katmanına yayılmışsınız
Ne yaptığıma aldırmadan sığlıkla bana saldırırsınız
Acı gerçek, bu sizin doğanız.
Tip Bir:
Kariyerini bitirdiklerim ve ortamdan tanıdıklar
Öne çıkan özellikleri sektör hakkında yazdıkları uzun, sıkıcı zırvalıklar
Burnu havada ve uzmanmış gibi davranırlar.
Tip İki:
Acınası hayatından kaçacak delik arayanlar
Sonunda gelir beni bulurlar
Pek şekerler, pek acınasılar
Ama kanun önüne çıkınca, hemencecik dağılırlar.
Geriye kalan tipler tıpkı sivrisinekler
Hava ne kadar temizse, o kadar güçlü sokmalar
Yaşamalarına izin veresim var ama seçenek bırakmıyorlar
Vızıltılarıyla başımı ağrıtıyorlar.

(B.I).
Vay be, şuraya bak
Kaçışıyor ürkek tavuklar
Hiç şüphesiz.
İzliyor musun?
Katlanamıyorsan, benim yaptığımı yap o zaman.
Saklan, başının tepesini görebiliyorum hala
Biz başka bir seviyedeyiz, sen sınırını aşma
Buralarda kural oğlum, ya başar ya da git öbür tarafa.

(Mithra)
Her vuruşta rapim b*ka sarıyormuş
Sanki kafamdan zorum varmış gibi
Hem de son yıllarda daha da kötülüyormuş
Mesajla alakası olmayan ryhmler fazla kullanılıyormuş
Sonunda rapim gittikçe yumuşuyormuş
Arkadaşlarım çoktan rap devleri olarak süzülür
Ben ise sudaki yağ gibi aralarında
En iyileri değil de en kötüleri sıralamaya başladığınızda
Adım daima ilk onda.
Duyuyorum hepsini, bütün alaylarınızı
Ama bağışıklığım yüksek benim, neredeyse ölümcül kıvamda
Hayatla ölüm arasında dolaşmışlığım var
Ve bu sadece güç kazandırdı bana
Aşağılamalar çıkardı beni Nirvana'ya
Kanı göreceğiniz bir an geliyor bu iş dünyasında
Gözümü bile kırpmam, kılıcınız dayansa da boğazıma
Çünkü siz kaltaklar arasında hala adamın hasıyım, eksiğim olsa da.

(Mino)
Beni on sekizimde görseydin
Şu anda söylediklerini diyemezdin.
Başarım garantiymiş,
Hepsi şirketim sayesindeymiş diyor kaybedenler
Söyleyin canınızın istediğini
Ben hepsini aklımdan silerim, Japon balığı gibi
S*ktirin gidin.
Block B'den ayrıldım, balladla debut yapıp s*çtım
(Bazıları çeviri hataları sebebiyle burada Block B'ye diss attığını söyledi Mino'nun, ben öyle düşünmüyorum. Geçmişinden bahsediyor sadece.)
Ama şimdi yeteneklerimle buradayım
En dipten artık yukarı çıktım
Konseptin arkasına saklanmış canavardan hala bihabersin
İyi geliyor onu içimden çıkarabilmek.
Mino, Huge Boy evet, o köpek benim
(Köpek (ke) hem kendi solosu It's Him'e gönderme, hem de Korece'de konuşma dilinde bir şeyler için çoook demek amacıyla başlarına ke geitiriliyor. Köpekler gibi acıktım gibisinden düşünebilirsiniz. Yani Mino hem köpek hem de çooook iyi.)
Bana patini göster de de suratına tokadı geçireyim
Beatin sırtına binmiş bir canavarım
Sen beni kesmeye çalışırsın, anca iyi olur traşım.
Dibine kadar havalıyım, ama sen ısınmak mı istemiştin?
(havalı: cool ısınmak/ısı: heat, zıt kelimeleri kullanarak kelime oyunu yapmış.)
O zaman buyur, sana biraz da ondan vereyim
Git de bir aynaya bak çöp gibi konuşmadan önce
Çekinme, kapatıver televizyonda beni gördüğünde

(Bobby)
Arkamdan değiştiğimi söylüyorlar
Ne var yani, benim istediğim de oydu,
En dipten şampiyonluğa yükselmek.
(Bobby Show Me The Money şampiyonu.)
Yok onayım sonu gelmeyen eleştirilerine
Çünkü ben anca kafa sallarım ritme göre.
Eski kafalılar diyor ki tecrübe her şeydir
En güzelini eskiler bilir oğlum.
Zaman sermaye mi?
İflas etmeni sağladım bile, oğlum.
Koş da büyüklerini çağır, hatta patronun da gelsin
Benim aklım büyüdükçe, küçülüyor senin kalbin.
Hiphop'ta katletmek çocuk oyuncağı değil mi?
20lerinde olsan da ruhun çocuksu da ondan.
Herkes yayına toplanmış ama MC gelinceye kadar sürdü reklam
(Gösteri zamanı!)
(MC: Bobby ve o gelinceye kadar ortakta dönen her şey reklam, boşa zaman.)
Doğruları söylemem saygısızca mı geldi kulağına?
Aşağıla Bobby'yi, sözlerim seni kızdırdıysa
Ben mikrofonu kaptığımda seyirciyi bir titreme sarar
Sen mikrofonu aldığında güvercinler bile durmaz, kaçar.

(B.I).
Vay be, şuraya bak
Kaçışıyor ürkek tavuklar
Hiç şüphesiz.
İzliyor musun?
Katlanamıyorsan, benim yaptığımı yap o zaman.
Saklan, başının tepesini görebiliyorum hala
Biz başka bir seviyedeyiz, sen sınırını aşma
Buralarda kural oğlum, ya başar ya da git öbür tarafa.

Evindeki televizyondan oturup ne kadar ilerlediğimi izle, aptal.
Nerede olsam, ne yapsam sizin kalkmayan kıçlarınızdan daha iyiyim, aptal.
Sahnede aynı robotumsu tipler kasılıyorlar
Tek söyleyeceğim şu: Böyle olmaz.
Merhamet ettiğimizde kinciler hemen b*k atıyorlar
Tek söyleyeceğim şu: Böyle olmaz.
(Böyle olmaz diye çevirdim ama orada "that's no no" diyor, bu Master Wu'nun Show Me The Money'de kullandığı ünlü bir sözü.)

LESSON 5
Bir insanın inancı, bir insanın laneti, zırvalık.
Bir insanın özgürlüğü, bir insanın duvarlarıyla hapishanesi
Bir insanın vatanseverliği öbürünün terörizmi
Anca problemler üreten koca bir çözümün mekanizmi.
Bir şeytan işi.
Telefon bilgisayar ve TV;
Baktığınız her yerde bir lokmalık gerçekler.
Oldukça basit:
Bir ısırık ve fitil ateşlenir
Hoşnutsuzluğunun ufacık bir parıltısı kişisel haklılığı aleve boğuverir,
Bütün suçları haklı gösterir.
Ha kendini savunma ha cinayet, artık ne haltsa
Asla gerçek bir suçlu yok ama.
Doğruyla yanlışı ayırmaya aç bir akıl bölünmeyi yaratır
Ve kışkırtır,
Ta ki griler siyah ile beyaz oluncaya kadar.
Karanlıkta herkes kördür
Ama başından beri gözü kapalı olandır kral.
Zehir bile temiz bir akarsu bu susuz kalmış dünyada
Hasta ediyor bilgi
"Biliyorum aslında."

Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Timelineım bugün coşmuş durumda
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Sınıf molada

Bir insanın şiiri bir insanın uygunsuz inlemesi
Bir insanın zayıf anı bir insanın gazetecilik kariyeri
Bir insanın samimiyeti öbürünün küfrü, ihaneti
Sadece ilgisizlik üreten koca göbeklilerin McCarthynizmi*.
Bir şeytan işi
Tanrı merhamet etsin.
Bilgisayar, telefon ve TV
Toplumun görüşlerinin üzerinde yürüdüğü bir cambaz ipi.
İdoller ısırıyor dillerini, onları kurtaracak kimse yok ki
Çeneni kaparsan zengin olursun
Söylenmesi gerekenleri söyle bakalım, belanı bulursun.
Yüzeysellik kutsal ilan edilmiş,
Gerçeklik yok ortada, samimiyet de numara.
Popüler görüşler doğrularla yanlışları oluşturuyor
Bölüyor, kışkırtıyor
Ta ki griler siyah ile beyaz oluncaya kadar.
Bütün dünya dilini tutarsa
Başından beri sağır olandır kral.
Susamış dünyaya bir damlacık kan verin ki
Dilini şaklatmayı bıraksın tat almak için.
"Bir bardak da ben alırım"

Kapa çeneni.
Bu karman çorman kelimeler,
Bana yardımı olmayan düşünceler,
Kafayı sıyırmış her şey.
Başım ağrıyor.
Bu ciddi kelimeler,
Bana para kazandırmayan düşünceler.
S*ktir, öde ücretimi

Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Timelineım bugün coşmuş durumda
O böyle demiş şu şöyle demiş...
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Cevabımız yok
Sadece bir çok soru avuçlarımızda.

(McCarthynism: Amerika'da 40lı yıllarda çıkmış Soğuk Savaş dönemini etkilemiş, aşırı solcu ya da komünist nefretine dayanan bir siyasi terim. Görüş farklılığını engellemek amacıyla baskı altına almak hatta şiddet uygulamak diye açıklanabilir basitçe en azından EH bu manada kullanıyor diyebilirim.)

LIFE IS GOOD (feat. Jay Park)
İnsafları da yoktu, vicdanları da
Hayatımı mahvetmeyi planlayan
Düşünce bir tekme daha atan ayak takımının.
Ama ben bir adım önündeyim onların
Zaferimin şerefine kalkıyor kadehim
Başarım benim intikamım.
Sonuna kadar mutlu olmam kin beslememden daha büyük bir intikam.
Düşmanlarımın kanlı gözyaşlarından daha iyi görünüyor gözüme gülümseyen ailem.

Benim düştüğümü görmek istiyor olabilirsin ama
İyiyim ben, kusura bakma.
Başımı eğdiğimi görmek istiyor olabilirsin ama
İyiyim ben, kusura bakma.

Evet bebeğim ben
Ben çok iyi hissediyorum
Ne olursa olsun daima kendi işimin peşindeyim
Ve iyi de yapıyorum.
Mutsuz olmam için dua etsen de
Batmamı istesen de
İyi olacağım
Güzel geçiyor hayatım.

Hayat çok iyi çok iyi çok iyi çok iyi...
Hayat çok iyi çok iyi çok iyi çok iyi...

Bir keresinde hayatım yardım çağrısındaydı
Ama müzik beni kurtardı
Ölümün kapısındaydım ama zamanla ödüllendirildim.
Şimdi aldığım her nefes bir ödeme.
O yollardan geçtiğimden biliyorum
Dünya buz gibidir senin yanan tutkuna rağmen
Bu yüzden içip eğlen bu gece.
Hayatın güzel gerçeklik çirkinse de.

Benim düştüğümü görmek istiyor olabilirsin ama
İyiyim ben, kusura bakma.
Başımı eğdiğimi görmek istiyor olabilirsin ama
İyiyim ben, kusura bakma.

Evet bebeğim ben
Ben çok iyi hissediyorum
Ne olursa olsun daima kendi işimin peşindeyim
Ve iyi de yapıyorum.
Mutsuz olmam için dua etsen de
Batmamı istesen de
İyi olacağım
Güzel geçiyor hayatım.

Hayat çok iyi çok iyi çok iyi çok iyi...
Hayat çok iyi çok iyi çok iyi çok iyi...

Hayatım hayatım hayatım iyi
Hayatım hayatım hayatım iyi.



EYES NOSE LIPS (feat. Taeyang)

Beni kötürüm bıraktın
Ne çarem var ne tedavim.
Komik neler yaptığımı soracak cesaretinin olması
Sensin bu tantanalı gösterinin galibi
Ama hak ettiğin tek ödül... Bir felaketler silsilesi.
Birbirimiz için ölü olmamızı tercih ederdim
Birbirimize düzdüğümüz methiyeler olmasın
Ya da "huzur içinde uyu"lar
Kalbimi parçalara ayırıyor anılar.

İlk gidenin gözlerin olması için dua ediyorum
Gülümsediğindeki görünüşleri
Açılıp kapanışları, hareket edişleri...
Sonra burnun,
Boynuma verdiğin her nefes...
Ve dudakların,
Verilmiş onlca boş söz.

Lütfen sol sol sol karış karanlığa
Lütfen sol sol sol karış karanlığa
Ama kabuslar geri dönüyor hala.

Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni
Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni

S*ktir et bir tur atmayı
Yıkalım bu anılar kulvarını
Hiçbir düşünceyi hayatta bırakmadan
Mezbahaya götürüyorum acımı
Kalbimle ruhumu beynimden ayırma zamanı
Dizlerim yanıyor
Ama soğuk Tanrı.

Bana demişlerdi:
"Bir gün bileceksin cennetin fazlasının günah ettiğini
Gösteriden sonra kalan şey cehennemi
Bu yüzden ağırdan al ve zamana bırak iyileştirme işini"
Dediler ki "zaman uçar gider"
Ama sen kanatlarını kırıyorsun sürekli.

Asla solup solup solup karışmayacaksın karanlığa
Lütfen sol sol sol karış karanlığa
Ama kabuslar geri dönüyor hala.

Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni
Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni

Sen bana iyi bir hayat diliyorsun
Sen bana iyi bir hayat diliyorsun
Ben sana cehennemi diliyorum.

Bir daha asla gözlerine bakmak istemiyorum
Hayır bir daha asla nefeslerini duymak istemiyorum
Bırak beni, bırak beni
Bebeğim, söyle bana sona erdiğimizi.

Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni
Çünkü gözlerin, burnun, dudakların
Her bakışın, her nefesin, her öpücüğün
Hala öldürüyor beni
Hala ağlatıyor beni

İyi geceler.



SHOEBOX (feat. MYK)

Gecenin köründe olacak
Ama bebeğim, eve geliyorum
Gecenin köründe olacak
Ama bebeğim, eve geliyorum
Gecenin köründe olacak
Ama bebeğim, eve geliyorum
Evet, gecenin köründe olacak
İyi geceler.

İyi olacak mıyım?
Böyle koşmaya devam edersem
Nefessiz kalacağım
Eninde sonunda sabah o gözlerini açtığında
Ve baş döndürücü hayatım durma noktasına vardığında...

Bebeğim eve geliyorum
Bekle, yakında kapında olacağım
Bir daha hiç yalnız kalmayacaksın
Geç kalırsam uyandığında yanına uzanmış olacağım

Ya ilk tren ya son tren, arasındaki seferlerden biriyle değil
İşim bir değirmen taşı, daireler çizerek çevirdiğim,
365 gün senin için ter dökerim.
Biliyorsun ya, nasıl bir gün aylaklık ederim?

Eve geliyorum.
Geç kalabilirim
Ama evin yolunda harcadığım zaman
Dünyadaki tek huzur o sessizlik.
Hiçbir yer ev olmaz sensiz
Tamamen yalnızım sensiz.
Bebeğim evin yolundayım...

Bebeğim eve geliyorum
Bekle, yakında kapında olacağım
Bir daha hiç yalnız kalmayacaksın
Geç kalırsam uyandığında yanına uzanmış olacağım

Bebeğim evin yolundayım
Eve dönen yoldayım
Yokuşlar, bayırlar...
Eskimiş ayakkabılarımı çıkarma zamanı
Buradaki ayakkabı kutusuna bırakıyorum
Ayak izleri ile aşılmış yolları.


______________________________________________
Bitti.

5 yorum:

  1. Ah nym..... Gerçekten harika... Şarkıların hiçbirinin şiirselliğini bozmamışsın en önemlisi. Shoebox harika bir albüm, ders gibi albüm ve sanırım benim favori epik high albümüm oluyor. Ve favorilerim de amor fati ile shoebox. Ama sormak istediğim 2 şey var:
    1. Zino ve Tablo arasında önceden gelen bir sürtüşme mi var? Yani Beenzino'nun Blo ile ilgili söylediği diss mi?
    2. Aslında bu soru değil de böyle düşünmüştüm ben, Verbal jintin partının sonunda vızıltı derken buzzz diyerek netizenbuzza laf atıyor olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Shoebox gerçekten güzel bir albüm benim de favorilerimden oldu :D
      Beğenmene sevindim. Bozmamak istemiştim çünkü Tablo şair bir yerde. Bu sebeple bir dereceye kadar işe yaraması güzel :)
      Sorularına gelince:
      1. Hayır, aslında oradaki bir tür danışıklı dövüş bence. İkisi de birbirine laf sokmuş sonra arkadaşça ortamı terk etmiş gibisinden XD Tablo ile Zino'nun sorunu yok, olsa neden Tablo EH albümünde yer almasına izin versin ki bir yerde?
      2. Yok buzz direkt sinek vızıltısı demek. Netizenbuzz'ı bildiğinden bile emin değilim Verbal Jint'in :D Ama genel olarak internette ona laf sokanlardan bahsediyor bu sebeple netizenbuzz gibi siteleri de eleştiriyor denebilir :)

      Sil
    2. İnternet yorumcularını genel olarak eleştirdikleri için olabilir diye düşünmüştüm. Teşekkür ederim ^^

      Sil
  2. Vay canına harika bir çeviri olmuş bu konuda gerçekten çok başarılısın! Açıklamaların çok yararlı olmuş, şimdi şarkılar çok daha anlamlı geliyor. Geri dönmene çok sevinmiştim ama hala biraz uzaksın sanırım. Umarım yeni yazılar yazarsın!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de umuyorum da... İşte :D
      Beğenmene sevindim.

      Sil